Translate.vc / French → Turkish / Estee
Estee translate Turkish
40 parallel translation
M. Estée!
Bay Estee!
- M. Estée, je m'appelle Hackett...
- Bay Estee, adım Hackett...
- Désolé, M. Estée.
- Üzgünüm, Bay Estee.
Je disais hier que les Estée étaient mon couple préféré!
Daha dün söylüyordum. Estee'ler en favori çiftim.
Claude Estée arrive.
Claude Estee yolda, şimdi gelir!
Mme Estée voulait un cheval mort dans la piscine. Elle l'a eu.
Bayan Estee havuzda ölü bir at olması gerektiğini düşündü, biz de koyduk.
Oh, Arthur, quand revient Madame?
Arthur, Bayan Estee nereye gittiğini söyledi mi?
Claude Estée, Faye Greener.
Claude Estee, Faye Greener.
- M. Estée!
- Bay Estee!
- Appelez-moi Faye, M. Estée.
- Faye, Bay Estee.
Mon cher, où est le champagne de M. Estée?
Hayatım, Bay Estee'nin şampanyasına ne oldu?
Toujours à la hauteur des crises, Estée.
Kriz anında daima sana güvenebilirim, Estee.
Estée!
Estee!
Estee Lauder.
- Estee Lauder.
Patron, j'aimerais que vous rencontriez le docteur Sylvia Chalmers... qui aime Estee Lauder.
Patron, seni Dr. Sylvia Chalmers'la tanıştırayım. Estee Lauder'i çok sever.
Cent dollars pour un rouge à lèvres de marque, mille deux cents dollars pour une veste en cuir, cinq cents dollars de bougies parfumées à la vanille...
Estee Lauder dudak dolgunlaştırıcıya 100 dolar, Nordstrom'dan bir deri cekete 1200 dolar, Tricky Wicks vanilya kokulu mumlara 500 dolar mı?
Et tu attends et dis à Estee quand elle arrivera je suis avec Dan... mon ami que je n'évite pas parce qu'il est juste mon ami.
Sen burada bekle ve geldiğinde Estee'ye, görmemezlikten gelmediğim çünkü sadece arkadaşım olan Dan ile birlikte olduğumu söyle.
Voici Estee, mon chaperon. Ou plutôt "pot-de-colle".
Bu Estee, nam-ı diğer benim asil gözetmenim ama ben ona kısaca "dalkavuk" diyorum.
Estee? Vous m'avez suivie?
Estee?
Mlle Estee a réussi à me faire dire où vous étiez.
Ama Bayan Estee jedi zihin gücü ile sizin anma töreninde olduğunuzu söyletmeye zorladı.
C'était une bonne chose.
Hayır, sorun yok. İyi ki Estee beni bulmuş.
Estee, il y a forcément un moyen de sauver notre marché.
Estee! Lütfen. Grimaldi'ler ile olan anlaşmamızı kurtarmanın bir yolu olmalı.
Avec mon aide, bien sûr.
Her şeyi Estee uydurdu, benim yardımımla tabii ki.
Dorota, voici Estee, Alias, ma secrétaire social, alias, mon contrôleur royal,
Dorota, bu Estee nam-ı diğer, benim yeni sosyal sekreterim.
Estee va m'accompagner maintenant Sur toute les sorties publiques officielles
Estee artık bütün resmi dışarı çıkmalarımda bana eşlik edecek.
J'ai dit à Estee que nous passerions mais, il n'y a pas moyen que j'amène une assistante royale à l'appartement de mon ex.
Estee'ye uğrarız dedim ama hiç şansı yok bir kraliyet gözetmenini eski daireme götüremem.
Ecoute Estee, nous sommes simplement en train de faire un saut. comme ça je peux faire quelque chose de bien pour un ami
Beni dinle Estee, baloya gitmeden önce bir arkadaşıma iyilik yapmak için buraya uğruyoruz o kadar.
- Estee Lauder.
- Chanel. - Estee Lauder.
Ce machin Estee Lauder paie super mal.
Mağazadaki işin parası tam bir rezalet.
Pourquoi es-tu si gentille? C'est louche.
Estee, neden bana iyi davranıyorsun?
J'ai un transfuge. Entre Estée Lauder et Cardin.
Sığınmacı, Estée Lauder ile Pierre Cardin arasında.
C'est du rouge à lèvres Estée Lauder. 72 mn d'application.
Sürdüğüm ruj için tam yetmiş iki dakikamı harcadım.
Qui? Mlle Clairol et Estée Lauder. Ecoutez bien le Capitaine Skippy.
Unutmayın çocuklar, Komiser Skippy diyor ki, yabancılarla asla konuşmayın, emniyet kemerinizi takın ve telefonunuzla adresinizi ezberleyin.
- Réve d'un soir, Pétunia.
- Estée Lauder White Linen.
Je passais par là et j'ai entendu cet homme parler le dialecte régional de la ville d'où je viens, Estée Lauder.
Geçerken, bu adamın Estée Lauder kısımdaki Fransız aksanıyla konuştuğunu duydum.
C'est de la gamme "Ça ne s'est jamais produit" de Estée Lauder.
Estée Lauder "Öyle Bir Şey Olmadı" koleksiyonundan.
Estee a tout inventé.
Anlaşma olayı mı?
Le fils d'Estée Lauder.
- Este'nin oğlu.
Le paquet Estée Lauder est notre offre finale. Acceptez tout de suite, et on rajoute des appareils dentaires à peine usagés.
Son teklifimiz Estée Lauder makyaj çantası ve acele ederseniz az kullanılmış Invisalign diş telini de veririz.
On me propose un sac de maquillage Estée Lauder.
Estée Lauder makyaj çantası var, en çok verene gider.