Translate.vc / French → Turkish / Eva
Eva translate Turkish
3,434 parallel translation
Marianne, Eva.
Marianne, Eva.
Eva est une masseuse hors pair.
Eva muhteşem ötesi bir masözdür.
Eva me disait qu'aucun homme ne lui plaisait, ce soir.
Eva da bu partide etkilendiği tek bir adam olmadığını söylüyordu.
- Salut, maman.
- Görüşürüz, anne. Güle güle, Eva.
- Merci, Eva.
Bıraktığın için sağ ol.
Eva. Tess.
Eva Tess.
- Bonjour, enchantée.
Tess, bu da Eva. - Selam. Memnun oldum.
La fille d'Eva ira aussi à l'université à l'automne.
Eva'nın da senin yaşında kızı var. O da sonbaharda üniversiteye gidecek.
Eva m'a dit que t'étais psy.
Eva terapist olduğunu söyledi.
Voici Eva.
- Bu Eva. Bu da...
- Au revoir, Eva.
- Güle güle, Eva.
Eva!
Eva!
Je suis un vrai méchant.
Gerçekten, Eva, ben kötüyüm.
Eva, on ne joue pas avec la nourriture.
Eva, yemeğinle oynama dedim sana!
Salut, Eva.
Merhaba, canım!
Eva, comme tu as grandi!
Eva! Aman Tan.., büyümüşsün!
Qu'est-ce que tu as fait?
Eva, ne yaptın sen?
Désolé, je viens de sortir d'une relation.
Üzgünüm, Eva. Ben daha yeni bir ilişkiden çıktım. - Üzgünüm.
Tu crois qu'Eva va s'occuper de ton fils?
Eva'nın çocuğuna bakacağını sanıyorsun gerçekten?
Eva. Je veux l'épouser.
Eva'yı karım yapmak istiyorum.
Elle est partie.
Eva gitti.
Il a dit que la voiture qui l'avait prise avait des plaques américaines.
Eva'yı alan arabanın Amerika plakalı olduğunu söyledi.
Elle a vu Eva Guerra au poste de police.
Karakolda Eva Guerra'yı görmüş.
Elle est en garde à vue?
Eva tutuklanmış mı?
La fille qui était au poste.
- Karakoldaki kız. Adı Eva.
Maintenant c'est la maison des damnés. Eva s'y trouve?
- Eva burada mı?
C'était un flic. On a trouvé Eva, non?
- Sonuçta Eva'yı bulduk, değil mi?
Eva, allez-y, Eva.
Eva, al bakalım, Eva.
Eva, j'ai besoin de toi à Florence.
Eva, Floransa'da sana ihtiyacım var.
J'essaye de relier Maxim avec la victime de Florence.
Eva? Floransa kurbanıyla Maxim arasında bir ilişki kurmaya çalışıyorum.
Est-ce que les gamins se connaissaient?
Eva... Bu çocuklar birbirini tanııyor mu?
J'ai besoin de toi et Eva en Allemagne.
Seninle Eva'ya Almanya'da ihtiyacım var.
Est-ce qu'une invitée semble pouvoir être une candidate?
Eva, misafirlerden herhangi biri aday gibi duruyor mu?
Prépare-toi à éteindre.
Eva, operasyonu bitirmeye hazır ol.
Eva, Tommy, Sebastian, et le commandant Daniel m'a même envoyée des fleurs.
Eva, Tommy, Sebastian, ve hatta Binbaşı Daniel bile bana çiçek göndedi.
Tommy et Eva, prévenez-moi quand vous aurez vu la voiture en Pologne.
Tommy and Eva, bana Polonya'daki arabayı ne zaman gördüğünüzü söyleyin.
Je suis Eva.
Tanıştığıma sevindim.
Je suis Erik.
Ben Eva. Ben Erik.
Eva Vittoria, toujours la plus belle femme d'Italie.
Eva Vittoria, Hala İtalya'nın en güzel kadını.
Jouant toujours à l'honnête homme d'affaires. Eva...
Hala meşru bir iş adamı gibi davranıyorsun.
Où est-ce?
- Eva... Nerede?
Je m'appelle Eva.
Ben Eva.
Eva Vittoria.
Eva Vittoria.
Parce que j'ai remonté la piste, Eva.
Çünkü onları takip ettim, Eva.
Ils ont pris des infos personnelles, Eva
Kişisel bilgilerim onlarda, Eva.
C'est Eva.
Ben Eva.
Eva et Sebastian, retournez sur la scène, prenez votre ScanGen, voyez ce que vous trouvez.
Eva ve Sebastian, Tekrar dönüp aletle bölgeyi tarayın. Ne bulacağınıza bakın.
[Eva] : Riche victime, Doubles coups de feu avec un calibre 7.62... on dirait bien qu'il s'agit de la même équipe.
Zengin kurban, 7.62'liklerle iki kez vurulma... şüphesiz her iki olayı da aynı ekip yapmışa benziyor.
Tu es sûre de l'avoir vue là?
- Eva'yı burada gördüğüne emin misin?
Je suis Eva Vittoria, voici Tommy McConnell.
Ben Eva Vittoria, arkadaşım da Tommy McConell.
Sergent Vittoria.
Eva...