English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Explosions

Explosions translate Turkish

647 parallel translation
Tu entendras beaucoup de ces explosions.
Bu patlamalardan daha çok duyacaksın.
Sous le choc de catastrophes... explosions, séismes, accidents de train, sous l'effet de la terreur apparaissent souvent des troubles mentaux.
Patlama, deprem ve tren kazası gibi gibi felaketlere maruz kalmak - yani, şiddetli korkuya maruz kalmak çoğu kez deliliği tetikler.
Quand vous entendrez les explosions, ce sera à vous.
Patlamaları duyduğunuzda, sıranın size geldiğini anlarsınız.
Les explosions tomberont du ciel sur mes chevaux.
Atlarımın üzerine havadan patlamalar düşecek.
Restez là! Il peut y avoir d'autres explosions.
Başka patlamalar da olabilir!
Je ne comprends pas l'origine de ces explosions.
Ses ekibinin bildirdiği şu patlama seslerini anlayamıyorum.
Gare aux explosions!
Çabuk indirin.
Il y a eu des explosions chez vous paraît-il?
Laboratuarda bazı kazalar olduğunu duyduk.
Les explosions ont tout dispersé dans tous les sens.
Patlama, her yeri darmadağın etti.
Je suspecte même que ces explosions nucléaires pourraient avoir éventré cette grotte.
Hatta bir hidrojen bombası patlamasının onu bulunduğu çevreden çıkardığı tahmininde bulunabilirim.
Si ces monstres sont le résultat de la 1ère bombe atomique... que produiront les autres explosions?
Pat, bu canavarlar 1945'teki ilk atom bombasının sonunda ortaya çıktıysa... o zamandan beri atılan bombalar neye sebep oldu dersin?
Comme disent les journaux, peut-être que les explosions atomiques ont modifié l'atmosphère.
Belki de gazetelerin yazdığı doğrudur. Tüm o atom bombaları Atmosfere zarar vermiştir.
Les explosions, tu sais...
Şu patlamalar yüzünden tam...
Marche dessus. - Tu sais que je déteste les explosions.
- Patlayıcılardan nefret ederim.
J'entends des bruits d'explosions venant du nord-est.
Kuzeydoğudan gelen patlama seslerini duyabiliyorum.
Il aurait dû y avoir plusieurs explosions.
Yani başka çok patlama olmalı.
Le mot retombées ne s'applique qu'aux explosions nucléaires.
" Serpinti terimi sadece nükleer patlamalar için kullanılır.
Déjà une de vos explosions douteuses, et ils sont toujours entiers.
Senin şu patlayan balığına rağmen hala tek parçalar.
Entendez-vous des explosions?
Patlama duyuyor musun?
Le tunnel à été bloqué par deux explosions.
İki patlama tünelin girişini kapattı.
A 18h30 il y a eu deux autres explosions à l'American Express et au Palais de Justice.
Saat 18 : 30'da American Express ve Palazzo di Giustizia'da da iki ayrı patlama meydana geldi.
mais les explosions terroristes.
Ama terörist bombalarına yok.
Il devrait y avoir des cloches qui sonnent, des flammes des explosions.
Beynimde çan sesleri çınlamalı, vücudumdan alevler çıkmalı.. ve patlamalar...
- Ca n'etait pas vrai, comme, tu sais... les cloches, les flammes, les explosions.
- Dediklerim gerçekleşmedi... çanlar, yangınlar, patlamalar.
- Des bombes et des explosions. - Des cloches?
- Çanlar mı?
Explosions de diversion toutes les 20 secondes.
Şaşırtmaca patlamaların arasında 20 saniye var.
Ces explosions...
Şu korkunç patlamalar.
Vous avez senti les explosions?
Hissetmiş olmalısınız.
Des explosions, des rafales.
İsimler... makineli tüfekler...
Les pays voisins ont des installations nucléaires et une explosion ici déclencherait... une réaction en chaîne d'explosions nucléaires qui convertirait la planète en une boule de feu.
Etrafımızdaki ülkeler nükleer aygıtlara sahipler, ve bir patlama nükleer patlamalar zinciri oluşturabilir... ve bu gezegeni ateş topuna dönüştürebilir.
J'ai entendu des explosions.
Patlama sesleri duydum.
On rapporte des explosions dans la ionosphère.
İyonosferin yukarısında patlamalar rapor ediliyor.
Déchiqueté Par des explosions métalliques
Patlamalarla delikler açıldı
Sous les rayons Gamma par exemple, nous voyons de mystérieuses explosions dans des galaxies lointaines sans lesquels nous ne les aurions jamais vues!
Örneğin gamma ışını ışığı, bize uzak galaksilerde meydana gelen ve başka türlü göremeyeceğimiz gizemli patlamaları gösterir.
Orion semble tout à fait réalisable. Il est développé aux Etats-Unis... jusqu'à la signature du traité international... interdisant les explosions nucléaires dans l'espace.
Uluslararası bir anlaşma ile uzayda nükleer silah kullanımı yasaklanana kadar Orion projesi Amerika tarafından yürütülen ciddi bir girişimdi.
Eparpillés dans la Voie lactée, des restes de supernova... témoignent de la survenance d'énormes explosions stellaires.
Samanyolu'nun bu saçılmış durumdaki yıldızları arasında, bir de süpernova kalıntıları vardır, her birisi çok muazzam olan bu yıldız patlamasından geriye kalanlardır.
Un tel milieu est-il propice aux explosions?
Ortaya patlayıcı bir yapı çıkabilir mi?
Dans de nombreuses galaxies, les choses tournent mal... il y a des explosions, des collisions... et des flèches de gaz et de poussière qui relient les galaxies.
Bir çok gizemli galaksi gazlar ve yıldızlarla dolu kollarının çarpışma ve patlamalarla birleştiği felaket yaratan noktalarda keşişebiliyor.
Les quasars sont peut-être d'énormes pulsars... ou résultent de collisions d'étoiles... agglutinées au coeur de la galaxie. Ils viennent peut-être d'explosions en chaîne de supernovae.
Kuasarlar hızla dönen pulsarların dev versiyonları sanki ya da milyonlarca yıldızın çarpışması ve galaktik bir çekirdekte toplanması gibi veya süpernovaların zincirleme reaksiyon ile odaklaşmasına benziyor.
Les ondes radios révèlent un univers de quasars... de galaxies reliées, d'explosions colossales.
Dev patlamalarla galaksilere çarpan kuasarları görebiliyoruz.
Nous avons découvert des volcans... des explosions sur le Soleil... des comètes aux confins de l'espace... retrouvé leurs origines et leurs destinées... écouté des pulsars... et cherché d'autres civilisations.
Dünya'yı bir organizma olarak görmek için... Diğer dünyalarda volkanlar bulduk ve güneşte patlamalar... uzayın derinliklerinden gelen kuyruklıyıldızları inceledik... Kökenlerinin ve kaderlerinin izini sürdük
Quand elle mâche, j'entends comme des explosions.
O yemek yiyişi infilak edermiş gibi.
Toi tu fais dans les vrais rayons, les explosions solaires! Et puis ces chansons terribles!
Siz güneş ışıklarını, gerçek güneşte bronzlaşmayı ve berbat şarkıları seviyorsunuz!
Les explosions venaient d'ailleurs.
Patlamalar başka taraftan geldi.
- Explosions?
- Patlama mı?
Quelles explosions?
Ne patlaması?
Vous n'avez jamais eu... d'explosions dans le transport?
Bu meretin hiç patladığı oluyor mu?
Plus d'explosions!
Daha fazla patlayıcı!
Du tonnerre des explosions à la stagnation de la tombe.
Gün ışığından karanlığa geçmişti kargaşadan sessizliğe...
Explosions, Mon Dieu!
Tanrım!
Toutes ces explosions te sont montées à la tête.
Bütün o patlamalar senin aklını başından aldı herhalde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]