Translate.vc / French → Turkish / Facial
Facial translate Turkish
156 parallel translation
Pour ce qui est des taches sur son épiderme facial, je ne trouve aucune référence sur ce symptôme.
Cilt yüzeyinde beliren ilginç lekelere gelince... Bu belirtiyle ilgili bilgi yok.
Massage facial, un peu d'eau de toilette.
Yüz masajı. Biraz da parfüm.
Elle se comportera comme un tissu facial.
Yüz derisi olarak gelişiyor.
"Chapitre premier : masque facial."
Tamam. - " Bölüm 1 :
Remarquez son tic facial bien qu'il soit inconscient.
En sonunda.
Le même tic facial. Il était inconscient, comme Data l'avait expliqué.
Tanrı aşkına, benim tipimde bir adam olduğunu biliyordum.
On remarque surtout un masquage facial prononcé qui ne doit pas être confondu avec de l'apathie ou de la catatonie.
En çarpıcı olan ise, yüzdeki derin maske hali. Bunu, duyarsızlık veya katatoni ile karıştırmamak gerektiğini artık biliyoruz.
Tu as une inflammation du nerf facial.
Yüz sinirin iltihaplanmış.
Bains minéraux, massage facial. " Tu as dû payer une fortune! Ne t'inquiète pas.
Mingled Water kaplıcasına 3-4 saatlik bir kaçamak yapmaya ne dersin?
Plongeon de 20 m, trauma facial, fractures ouvertes et pneumothorax. - Il ne respire plus.
1 0 metre düşüş, yüz travması, açık kırıklar, tansiyon pnömosu.
Trauma facial.
1 4 no. yüz çatlakları.
Zach a un trauma facial et un hémopéritoine.
Zach'de yüz travması ve hemoperitonum var.
De l'art facial.
Yüz sanatı.
Fièvre et érythème facial suite à un lifting.
Yüzünü gerdirdikten sonra ateşi çıkmış ve yüzü şişmiş.
On va te faire un scanner facial.
Yüzünün CAT taramasını alacağız.
On doit vérifier le nerf facial et les dégâts sur mon stylo.
Yüzdeki sinir hasarına bakmamız gerekiyor, bir de kalemimdeki hasara.
Un sauna facial, un nettoyage en profondeur des pores.
Buraya yüz buharı. Oraya derin gözenek temizleme.
Cet écran facial protége des UV et aide les cellules à se régénérer. C'est un écran facial régénérateur.
Dışındaki plastik zararlı ışınları engelleyerek hücrelerin yenilenmesine yardımcı oluyor.
Dès que la perf sera terminée. Cette jeune fille a besoin d'un scan facial, et d'une consultation en psy.
Ama yüzünün CT scan'ini çektireceğim.
On dit "sous-facial".
- Beyin "unkal" diye bağırıyor.
Toi, merci pour le massage facial!
Ve sen de, yüz masajın için sağ ol!
C'était peut-être un spasme facial.
Belki yüzünde bir kasılma vardır.
Pas de gros dégât facial.
Yüzü zedelenmemiş.
Sauf si on veut un nettoyage facial du derrière.
Kıçına yüz şekli yapmak istemiyorsan kötü tabii.
Et un facial.
- Kendini şımartacaksın öyle mi? Biraz yüz bakımı...
Les brûlures sont confinées au-dessus du maxillaire facial et à l'extrêmité des bras.
Yanıklar üst çene bölgesi ve kolun uzak uçlarıyla sınırlı.
J'ai étudié les branches du nerf facial jusqu'à 3 h.
Ve yorgunum. Üçe kadar yüz sinirlerini çalıştım.
Apparemment, Sam a commencé à lui parler de notre centre de santé... et elle a décidé qu'elle devait se faire donner un... massage ou un facial... ou ce genre de choses qu'elles se font donner. Les pitounes.
Görünüşe bakılırsa, Sam ona buradaki "spa" dan bahsetmiş ve o da masaj veya yüz bakımı yaptırmaya karar vermiş veya her ne haltsa işte.
M. Perez, un rajeunissement facial tel que vous l'avez demandé coûterait 30 000 dollars.
Bay Perez, istediğiniz türde bir yüz operasyonun tutarı 30 bin dolar.
Son cartilage facial se désagrège.
Şu anda yüz kıkırdağı bozuluyor.
Le travail cranio-facial va être difficile, je ferai de mon mieux.
Yüz ve kafatası biraz zorlayacak gibi ama sabah sen gelene kadar elimden geleni yaparım.
On va tester l'écran facial, tu sais faire?
Şimdi, ön panel testlerini yapacağız. Nasıl yapıldığını biliyorsun, değil mi?
Ainsi qu'exfoliant, bain d'algues et masque facial au spa qui est à l'étage du club.
Eşantiyon cilt yenileyici deniz yosunu kuşağı ve yüz fırçanız. Kulüp katındaki saunanızda.
Cela peut se connecter aux caméras de sécurité, satellites, ligne téléphonique logiciel de reconstruction facial, et le tout tient dans un burrito numérique géant.
Her türlü güvenlik kamerası, uydu bağlantısı, telefon şebekeleri..... yüz tanıma programlarına erişebiliyor, dev bir dijital bilgi ağı.
Je veux un lifting facial.
Yüzümü gerdirmek istiyorum.
Un petit traitement facial.
Yüz temizliğine.
C'est le meilleur chirurgien facial du pays.
Ülkedeki en iyi yüz cerrahı.
Docteur, pouvez-vous lui enlever son pansement facial? Nous voudrions lui parler un peu.
Doktor, yüz ısıtıcısını çıkarırmısınız?
Dans quelle situation peut-on prendre un oedème facial et un traitement médical pour un rendez-vous?
Yüz şişmesi ve ilaçla müdahaleyi... bir randevu olarak kabul eder misin?
Ligne faciale... 18 centimètres. 18 centimètres.
Facial line, 7 and 2 / 5.
Trouvez l'analogue facial.
- Yüz teşhisi yapın. - Derhal.
Créez un profil facial pour le comparer à la vidéosurveillance.
Marshall bir yüz profili oluştursun, güvenlik kamerası şebekelerinde aratalım.
L'impact facial coïncide avec la flaque de sang... mais pas avec la position actuelle.
Evet, yüzündeki darbe izi kan gölüyle uyumlu... fakat şu konumuyla uyumlu değil.
Un masque facial!
Yüz maskesi!
Ca n'a peut-être rien à voir avec le masque facial.
Yüz maskesiyle hiç alakası olmayabilir.
Croyez-moi quand je vous dit que c'est un masque facial qui fonctionne vraiment, autrement, je n'aurais pas mis mon nom dessus.
Size bu yüz maskesi gerçekten işe yarıyor diyorsam, inanın bana, aksi takdirde, adımı üstüne koymazdım.
Je crois que je veux un lifting facial.
Sanırım yüzümü gerdirmek istiyorum.
Aucun sens facial.
Akılsız bir ırk.
Un massage facial?
Süpermen okudun mu?
Je m'entraîne à imiter son tic facial.
Yandaki oda şimdilik yeterli olacaktır. Ona dokunma!
Trauma facial, intubé sur place.
Yüz travması.