Translate.vc / French → Turkish / Fallon
Fallon translate Turkish
316 parallel translation
Je signale un accident de voiture sur Revere Boulevard.
Memur Fallon Revere Bulvarı'nda bir kaza bildiriyorum.
M. Fallon arrive de l'aéroport.
Bay Fallon az önce havaalanından geldi.
"Signal radio Fallon", vous comprenez ça, vous?
"Radyo Sinyali Fallon." Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz efendim?
Inspecteur Fallon.
Adı Fallon.
On tient Fallon. Alors faites ce que je dis!
Adamın Fallon içerde elimizde, ve dediğimi yaparsan durumu iyi olur.
Je cherche Fallon.
Fallon'u arıyorum.
Tu es celui qui cherche Fallon partout?
- Fallon'u arayıp duran sen misin?
M. Fallon, j'insiste.
Bay Fallon ısrar ediyorum.
- Fallon a dégainé.
- Fallon silah çekti.
Clinton Fallon a été abattu à Silver Rapids!
Clinton Fallon'u Silver Rapids'de vurdular!
Il a sauté quand Harold a tiré!
Fallon'un yaka düğmesi. Harold ateş edince koptu!
"Sans l'orage d'hier, a dit Fallon, je ne serais plus ici."
"Dünkü fırtına olmasaydı, dedi Fallon, beni bulamazdın."
Fallon a été tué par un tireur de première!
Fallon'u birinci sınıf bir silahşor öldürdü!
Fallon a été tué.
Fallon kurşunlandı.
Et Fallon lui répond...
Fallon da cevaben...
Fallon n'a pas eu une chance, et c'était un rapide.
Hızlı silahşor olmasına rağmen Fallon'un yapacağı bir şey yoktu.
Dis-leur ce qu'a dit Fallon, puis Harold, puis Fallon, puis Harold.
Söyle onlara Fallon ne dedi, sonra Harold, sonra Fallon, sonra Harold.
Plus rapide que Wyatt Earp, que Billy le Kid, que Fallon et que celui qui l'a tué!
Wyatt Earp'tan Billy the Kid'den, Fallon ve onu öldürenden daha hızlıyım!
Non, avec Ginger, Eddy Fallon et Ding Dong
Hayır, Ginger, Eddy Fallon, ve Ding Dong ile.
Branca a pris Bill Fallon.
Branca, Bill Fallon'u tutmuş.
C'est le meilleur criminaliste de New York.
Fallon, New York'un en iyi ağır ceza avukatıdır.
Fallon a conseillé à Nick de se livrer, et il l'a fait.
Fallon teslim olmasını söylemiş. Birkaç saat önce de olmuş.
C'est ce qu'invoquera Fallon, qu'il a été dupé.
Fallon da bunu söyleyecek. Bir kurban olduğunu.
- Fallon vous appellera.
- Fallon seni evden arayacak.
Je verrai le substitut et Me Fallon en référé.
Savcı yardımcısı ve Bay Fallon odama gelsin.
- M. Fallon, avant d'acheter votre studio, j'ai procédé à un inventaire personnel de tous vos biens.
Mr. Fallon, stüdyoyu almadan önce, sahip olduklarımın listesini hazırlamalıyım.
- C'est ce que veut M. Fallon.
- Bu Mr.Fallon böyle bir şey arıyor...
Ma société possède celle de M. Fallon. Je suis déjà au courant.
Şirketim, Mr.Fallon sahibi olduğu şirket, Komser zaten bunları biliyor.
C'est Fallon, le champion!
Şampiyon Fallon!
Une équipe d'experts en explosifs sous les ordres du lieutenant Anthony Fallon sera en route vers le Britannic dans un instant.
Binbaşı Anthony Fallon komutasındaki bomba imha ekibi birkaç dakika içinde Britannic'e doğru yola çıkacak.
- Un officier du nom de Fallon...
- Fallon adında bir subay...
Fallon.
Adım Fallon.
Le lieutenant Fallon est un expert et un homme d'expérience et a avec lui une équipe tout aussi compétente.
Kumandan Fallon tecrübeli ve yetenekli bir adam olarak tecrübeli ve yetenekli bir takıma komuta etmektedir.
Sparks, voulez-vous bien vous joindre à l'équipe de M. Fallon?
Sparks, Bay Fallon'un ekibini tamamlamaya ne dersin?
Fallon va essayer de pénétrer l'engin par la tôle avant.
Fallon, mekanizmalara varillerin ön plakalarından ulaşmayı deneyecek.
Qu'est-ce que Fallon essaie de faire au juste?
Fallon tam olarak ne yapmaya çalışıyor?
Fallon procédera le premier.
İmha işlemime önce Fallon başlayacak.
- Et si Fallon meurt?
- Fallon ölürse ne olacak?
M. Porter, un homme a conçu ces bombes, un homme comme nous, comme Fallon.
Bay Porter bu bombalar insan yapımı, bizim gibi birisi yaptı Fallon gibi birisi.
Fallon, en position.
- Ben Faloon. Beklemedeyim.
C'est moi le champion.
Şampiyon Fallon.
Lisez ça, M. Fallon.
Şunu okuyun Bay Fallon.
Fallon, arrêtez de boire.
Fallon içmeyi kes!
C'est Fallon!
Bu Fallon.
- Fallon, c'est moi.
- Fallon benim.
Le bouton de col de Fallon.
Bakın :
Fallon a été tué.
Fallon vuruldu.
Fallon dit :
Fallon dedi ki :
Celui qui a tué Fallon?
Fallon'u öldüren kişi mi?
Pourquoi?
Niçin, Bay Fallon?
Merci, M. Fallon.
Teşekkürler Mr. Fallon.