Translate.vc / French → Turkish / Fan
Fan translate Turkish
5,286 parallel translation
Je peux pas dire que je sois un fan de cette situation en double-aveugle.
Bu çift kör durumunun pek hosuma gittigini söyleyemem.
Une des ces poufs apprenties lui a fait une fan page la nuit dernière.
Onun sürtük takipçilerinden biri dün gece bir hayran sayfası oluşturmuş.
"Nan mais j'ai écouté quelques chanson sur ta fan page."
"Hayır ama hayran sayfandan bazı şarkılarını dinledim."
Je suis ta plus grande fan!
Ben senin en büyük hayranınım.
Plus Lorta clamait son innocence plus il développait un fan groupe.
Lorta masum olduğunu iddia ettikçe hayran kitlesi arttı.
Je suis désireux et je suis bien disposé à trouver ce que les fans de Lorta ont a nous dire.
Lorta'nın fan kulübünün ardındakileri öğrenmeyi çok istiyorum.
Mais un fan a attiré notre attention.
Hepimizin dikkatini çeken bir hayranı vardı.
Ton fan club ne fait que s'aggrandir. - Quoi?
Tamam, Manju, seninle konuşmak güzeldi.
Tu sais, j'ai toujours été fan d'un histoire racontée par Attar de Nishapur à propos d'un roi qui a réunit un groupe d'hommes sages pour créer une bague qui le rendrait heureux lorsqu'il serait triste.
Nisabur'lu Attar'in bir hikayesine her daim büyük hayranlik beslemisimdir. Zamaninda bir kral, bir grup bilge insani toplayip üzgün oldugu zaman onu mutlu edecek bir yüzük yapmalarini istemis.
Oh, je ne savais pas que tu étais un si grand fan.
Bu kadar hayranı olduğunu bilmiyordum.
Hey Gavin, j'ai entendu dire que vous êtes un grand fan de l'UFC.
Senin büyük bir UFC hayranı olduğunu duydum.
D'accord, vous n'êtes pas des fan de 2 Chainz.
2 Chains'i pek tutmadınız sanırım.
Il y a une autre serveuse ici qui va être complètement fan de tout ça.
Burada bir garson daha var bütün bunların hayranı olacak.
Je suis pas un grand fan de bâtons.
Ben pek kırık adamı değilim.
Gran fan du temps en général.
Genel olarak zamana hayranımdır.
John Bosworth, en bon vieux Texan, président du fan club "Je hais Mc Millan".
John Bosworth, Texas'ın yaşlı çocuğu "Joe MacMillan'dan nefret ediyorum" fan kulübünün başkanı.
Tu as presque retrouvé ton fan club ici à New York.
New York'ta bayağı iyi bir fan kulübün var.
Il n'a jamais été un grand fan.
Beni hiçbir zaman sevmemiştir.
Je suis un grand fan.
Büyük hayran.
- C'est vraiment un grand fan.
Yeğenim Jack'i hatırladın mı?
Apparemment, Escalante est un fan absolu et il les suit en tournée depuis plusieurs mois.
Görünen o ki, Daniel Escalante bu grubun büyük bir hayranıymış ve son bir kaç aydır turda onlarla birlikteymiş.
Un fan a mis ça sur YouTube.
Hayranlardan biri bunu Youtube'a yüklemiş.
Je suis grand... immense fan, vraiment.
Büyük hayranınızım.
Oh, chéri, je ne suis pas fan de la plage.
Tatlım, ben kumsal insanı değilim ya.
Tu es fan?
Sever misin?
Je suis un grand fan.
Senin büyük hayranınım.
Grand fan!
Senin hayranınım!
Je ne suis pas fan des métaphores.
Bu benzetmeni anlamadım.
Ce petit accoutrement de fan est comme la cerise sur le gâteau.
Kafanda da şirin bir kiraz kırmızısı var.
Grande fan.
Büyük hayranı.
Elle n'est pas une grande fan du repère également.
O da İn'i pek sevmiyor.
Je t'ai jamais pincé à être fan de ça.
Seni gizli bir Johnny Cash fanı olarak hiç düşünmemiştim.
Il n'y a rien de tel que ça.
Gizli Cash fanı diye bir şey yoktur.
Je n'était pas un grand fan avant de venir vous chercher dans la tundra, Coulson.
Sizi lanet olası tundraya kadar kovalamanın hayranı değilim Coulson.
Laissez-moi juste vous dire, M. Wallen, je suis un vrai fan.
Şunu söylememe izin verin Bay Wallen, çok büyük hayranınızım.
Vous êtes fan de jazz?
Jazz müzik sever misiniz?
Vous êtes une fan des Reds? Je n'ai pas le droit de choisir un favori.
Bunun faydasının olacağı hiçbir durum düşünemiyorum.
Mais je suis une fan totale des Reds.
Hastalarımdan biri öyle yaptığımı söylerse, unutmayın ; hepsi deli.
Moi aussi. Un fan des Reds, voila. Je ne travaille pas pour la ligue majeure de baseball
Şu vakte kadar senden hiç hoşlanmadım Goodson.
Une fan des Reds et vous connaissez les points forts de ma carrière.
- Dört dörtlük bir dünyada, evet.
Ta maman est toujours fan des Packers? Ne m'en parle pas.
- Annen hala Packers hayranı mı?
Vous êtes une fan des Reds?
Reds taraftarı mısın?
Mais je suis une fan totale des Reds.
Ama Reds delisiyimdir.
Une fan des Reds et vous connaissez les points forts de ma carrière.
Hem Reds taraftarı hem de kariyerimin önemli anlarını biliyor.
Je suis fan.
Ben bir hayranım.
Oui, apparemment il est un fan de la side-car.
Evet meğer motor sepeti hayranıymış.
Est-ce que vous n'êtes pas fan d'ananas maintenant?
Şimdi mütevazı ananası ne kadar çok seviyorsunuz?
Comment est cette fan-fiction?
Bu hayran fikri olamaz?
Tu es un fan des Bears? C'est qui ton joueur préféré?
- Bears hayranı mısın?
Je suis fan.
Büyük hayranınım.
Un fan des Reds, voila.
Reds taraftarıyım yani.