English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Farnsworth

Farnsworth translate Turkish

316 parallel translation
Michael Farnsworth.
Michael Farnsworth.
Farnsworth est encore là?
Farnsworth hala dışarıda mı?
Les frères Fabrini, ils vous doivent du fric?
Farnsworth, Fabrinilerin sana kamyon için borcu var mı?
les gars! Voilà Farnsworth!
Farnsworth geliyor.
C'est vous qui avez lâché Farnsworth?
Farnsworth'u kuyruğumuza sen taktın.
Laisser mon bahut à Farnsworth... et me faire cantonnier?
Şimdi işi bırakır, kamyonu Farnsworth'a verir gidip hendek kazardım.
Farnsworth est chez nous!
Farnsworth polisle evde.
On enverra du fric à Farnsworth.
Yarın Farnsworth'a para yollarız.
La dame du tableau. Mlle Martha Farnsworth.
Okulun müdürü, resimdeki Bayan Martha Farnsworth.
Mlle Farnsworth?
- Bayan Farnsworth olmalısınız.
Grâce à vous, Mlle Farnsworth, j'ai retrouvé ma force.
Size teşekkür etmek istiyorum. Neredeyse tüm gücüme kavuştum.
Peut-être pas en bien. Pouvez-vous expliquer ceci, Mademoiselle?
Peki bunu açıklayabilir misiniz, Bayan Farnsworth?
Salut, Mlle Farnsworth.
Merhaba Bayan Farnsworth.
Parce que... la digne Mlle Farnsworth m'avait ouvert pour que j'aille chez elle.
Çünkü Bayan peri Farnsworth, kapımı kilitlememişti onun sayesinde dışarı çıkabildim.
Et pourquoi Mlle Farnsworth m'a coupé la jambe?
Peki Bayan Farnsworth'un beni neden budayıp, topal bıraktığını da biliyor musunuz?
Oliver Farnsworth.
Ben, Oliver Farnsworth.
Vous pourrez changer votre vieille chaîne stéréo... et acheter une des miennes.
Bu işi kabul ettiğinizde, Bay Farnsworth, antika ses ekipmanlarınızı değiştirip, benimkilerden alabilirsiniz.
Ce n'est pas si terrible!
Bu o kadar kötü değil, Bay Farnsworth.
Ma vie n'est pas secrète. Elle est privée.
Hayatım bir sır değil, Bay Farnsworth, ama özel.
Soudain, je reçus une lettre de Farnsworth... qui m'offrait un boulot au service de recherche des carburants.
Ama sonra, Farnsworth'tan şu mektubu aldım. Bir petrol şirketinin araştırma bölümünde bir iş kaptım.
Maintenant reposez-vous.
Şimdi biraz uyuyun Bay Farnsworth.
La maison de M. Farnsworth?
- Bu, Bay Farnsworth'un evi mi?
Je n'aime pas la musique que m'envoie Farnsworth.
Farnsworth'un bana gönderip durduğu şu müzik ne?
Oh, à propos de ce problème... de gaz liquide... j'avoue que je ne peux pas...
Bay Farnsworth, şu likit gaz problemi hakkında... Size söylemeliyim ki, gerçekten...
Merci de m'avoir appelé.
Aradığınız için teşekkürler, Bay Farnsworth.
Je vous demande de réfléchir.
Yeniden düşünmeniz için yalvarırım Bay Farnsworth.
Le monde change comme notre système solaire... et une société de votre importance... doit le reconnaître... pour se maintenir.
Dünya da güneş sistemi gibi değişiyor. Sizinki kadar büyük bir şirketin görevi bunu anlamak. Birileri yapmalı, Bay Farnsworth.
J'ai discuté avec Farnsworth, il ne le voit pas du même œil.
Farnsworth ile konuştum. Olaya bizim açımızdan bakmayabilir, ve bakmayacak.
Farnsworth a dirigé l'affaire...
İşte orada. Kapının oradan geliyor.
Bonjour... M. Farnsworth.
Merhaba, Bay Farnsworth.
M. Farnsworth déteste le potage aux concombres.
Bay Farnsworth soğuk salatalık çorbasından nefret ediyor.
Léo Farnsworth, un homme très puissant.
Leo Farnsworth, çok güçlü bir adam.
- Ce n'est pas Farnsworth.
- O Farnsworth değil.
- Sa femme et son secrétaire.
- Farnsworth'un karısı ve sekreteri.
- Ce Farnsworth, il est mort?
- Farnsworth öldü mü?
Si madame voyait ça, elle vous tuerait!
Bayan Farnsworth bunu görse seni öldürürdü.
C'est encore Mlle Logan, qui demande à voir M. Farnsworth.
Özür dilerim, efendim. Bayan Logan, Bay Farnsworth'u görmeye geldi.
Madame Farnsworth.
Bu Bayan Farnsworth.
Je suis le secrétaire particulier de M. Farnsworth.
Ben Bay Farnsworth'un özel sekreteriyim.
M. Farnsworth est encore là-haut.
Üzgünüm henüz aşağıya inmedi.
M. Farnsworth a reçu des centaines de lettres de Pagglesham en Angleterre.
Bay Farnsworth'a Pagglesham İngiltere'den yüzlerce mektup gönderildi.
C'est le but de ma visite.
Bay Farnsworth ile görüşmek istediğim konu bu.
M. Farnsworth ne reçoit qu'à son bureau.
Bay Farnsworth iş görüşmelerini ofisinde yapıyor.
J'ai fait 13 000 bornes. Je combattrai l'abominable injustice que Léo Farnsworth commet contre des innocents sans défense.
Ben 8000 mil teptim, bu adamın yüzlerce kişiye işlemiş olduğu haksızlığa karşı bir şeyler yapmaya geldim.
- Vous le pouvez. Soyez Farnsworth.
- Farnsworth siz olabilirsiniz.
Si M. Farnsworth refuse de me voir, attendez-vous au pire.
Bay Farnsworth benimle görüşmezse, ne yaparım bilmiyorum.
Mais je ne veux pas être lui.
Yardım etmek isterim, fakat Farnsworth olarak değil.
On pourrait s'arranger pour que ce soit temporaire?
Farnsworth olmak zorundaysam, geçici olabilir mi?
N'essaie pas de protéger cette femme.
Git Bayan Farnsworth'una dil döküver?
Votre invitation m'a surpris.
Yemek davetiniz beni çok şaşırttı, Bayan Farnsworth.
M. Farnsworth?
Bay Farnsworth?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]