Farrell translate Turkish

- Je m'appelle Gilda Farrell.

- Benim adım da Gilda Farrell.

Je trouve malvenues vos assiduités auprès de Mlle Gilda Farrell.

Size, Bayan Gilda Farrell'a karşı olan istenmeyen ilginiz sebebiyle yazıyorum.

"Vos assiduités auprès de Mlle Gilda Farrell."

Bayan Gilda Farrell'a karşı olan istenmeyen ilgi.

Je ne suis ni le mari de Mlle Farrell, ni son fiancé, d'aucune façon.

Bayan Farrell'in kocası değilim, hiç bir şekilde nişanlısı falan da. Anlıyorum.

C'est-à-dire, avez-vous vu Mlle Farrell?

- Demek istediğim, Bayan Farrell ile mi görüştünüz?

Si jamais nous avons besoin d'en parler, nous dirons Mlle Farrell.

Eğer ki ondan bahsetmemiz gereken bir mevzu çıkarsa kendisine Bayan Farrell olarak atıfta bulunacağız.

Mlle Farrell est un peu en retard.

Bayan Farrell biraz gecikti gibi.

Je serai accompagné de Mlle Gilda Farrell.

Yanımda Bayan Gilda Farrell olacak.

Mlle Farrell est la fille de M. Et Mme Anthony G. Farrell, de Fargo, dans le Dakota du Nord.

Bayan Gillda Farrell, Fargo Kuzey Dakota'lı Bay ve Bayan Anthony G. Farrell'ın kızları.

- Exact. Et voici M. Farrell.

- Ve buda Bay Farrell.

J'espère que vous l'aurez.

- Umarım onu yakalarsın Farrell. - Sağol.

Hugh Farrell, tué dans ce carnage, n'avait pas d'arme pour se défendre.

Hugh Farrell bu katliamda can verdiğinde üzerinde kendini koruyabilmek için bir tabanca bile yoktu.

Rappelez-vous la fille Farrell.

Farrell'ı hatırlıyor musun?

M. Farrell, M. McNamara.

Bay Farrell, bay McNamara,

Salut, Farrell.

Merhaba Farrell.

Je l'ai été une semaine, de Mme de Farrell.

Son bir haftadır aşık değilim,

Ça commence bien.

Farrell iyi bir başlangıç yapamadı.

Courage, M. Farrell!

- Gelin Bay Farrell!

- M. Farrell, entrez ce cap.

- Bay Farrell, rotayı ayarla.

Je vous ai donné un ordre, M. Farrell.

Ne var? Bir emir verdim, Bay Farrell.

J'ai fait votre travail, Farrell.

- Sakin ol Farrell. Senin işini yaptım.

- Laisse-moi monter avec toi, Farrell.

- Seninle geleyim Farrell.

Farrell, toi et ton frère, écartez-vous.

Farrell, sen ve kardeşin uzak durun.

Inutile. Vous vous fatiguez pour rien.

Boşa nefes harcama, Profesör Farrell.

Je m'appelle Trud Larsen.

Benim adım Trudy Farrell.

- Où est Farrell?

Farrell nerede?

Qu'est-ce que vous avez, Farrell?

- Neler buldun Farrell?

1000 O'Farrell.

O'Farrell, 1000 numara.

D'accord. 1000 O'Farrell.

Tamam. O'Farrell, 1000 numara.

De terre en terre, de cendres en cendres, de poussières en poussières, nous vous confions l'âme de James Farrell dit "Débrouillard".

Topraktan toprağa külden küle tozdan toza James "İş Bitirici" Farrell'in ruhunu emanet ediyoruz.

Ici, Matt Farrell de la radio de l'établissement pénitentiaire. Les émissions de radio sont diffusées par votre prison.

Ben, eyalet hapishanesinin Islah Merkezindeki radyo istasyonundan yayın yapan Matt "Öldüren" Farrell.

Il faut prévenir le docteur.

- Doktor Farrell'ı çağırsak iyi olur.

Et Henrietta Farrell. Avec son air de sainte nitouche.

Sonra Henrietta Farrell, Her zamanki Bayan Harika.

Pilote à Farrell, tout est O.K.?

Pilot dan kuyruğa her şey tamam mı?

Mlle Hannigan, Grace Farrell.

Bn. Hannigan, ben Grace Farrell.

- Grace Farrell.

- Grace Farrell.

Ce n'est rien, Mlle Farrell.

Tamam, Bn. Farrell. Sorun değil.

Mlle Farrell l'a choisi.

Bn. Farrell seçti.

Comme Mlle Farrell, c'est elle qui fait tout ici.

Bn. Farrell gibi. Burada tüm işi o yapıyor.

- Mlle Farrell.

- Bayan Farrell.

Mlle Farrell l'a empruntée. Que faisiez-vous donc?

- Niye bu kadar geciktin?

- Ne t'enerve pas. Le capitaine FarreII essaie de nous expliquer l'affaire.

Yarbay Farrell bize olanları anlatmaya çalışıyor.

Je vous presente Ie capitaine FarreII, dont je vous ai parle.

Bakan Brice Yarbay Farrell, size bahsettiğim subay.

- Le capitaine FarreII?

- Yarbay Farrell. Anladığım kadarıyla istihbarat deneyimi vardı. - Evet.

- allez, FarreII.

Hadi Farrell, çok kibirlisin.

Enchante.

Memnun oldum Farrell.

C'est Mlle Farrell.

Bayan Farrell.

Farrell a eu la mission.

Bu göreve Farrell atandı.

Courage, Mme Farell.

Üzülmeyin Bayan Farrell.

Voilà.

Hadi Bay Farrell.

Moi?

Farrell'ın yaptığını sanabilirsin ama ben çok meşgul biriyim. Ben mi? Annie, tüm işi Bn.