English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Festival

Festival translate Turkish

2,164 parallel translation
Ton copain Bo-Lin a ordonné aux Dragons la fusillade pendant le festival.
Dostun Bo-Lin, yaz festivalinde ejder çocuklarına ateş emrini verdi.
Si ce projet perd un centime, je vous flagellerai publiquement... comme moi à Provincetown, au festival de flagellation.
Eğer Liz'in projesi tek kuruş bile zarar ederse, seni herkesin önünde dayak yemişe çeviririm... Şey, aynı benim Provincetown dayak festivalindeki halim gibi.
C'est un festival dionysiaque, une célébration de la vie qui perdure depuis des milliers d'années.
Bu bir "Sefahat Festivali", aralıksız binlerce yıldır süren bir hayat tarzının kutlaması.
C'est un festival d'apitoiement sur soi.
İş tam bir soytarılığa döndü.
J'inviterais tout un festival à dormir chez moi, si je voulais! C'est pas tes affaires!
Eğer istersem, Lollapalooza'daki tüm grupları dairemde yatmaya davet ederim ve bu seni hiç ilgilendirmez.
J'ai pris des places pour le festival de musique indé d'Austin.
Bu biletleri aldım Austin Bağımsız Müzik Festivali için.
"Quand ton père meurt, il faut probablement aller " à un festival de musique, de préférence à Austin. "
Aslında biri bana biri şu matemli el kitabını verdi ve ikinci bölümde diyor ki "babanız öldüğünde en çok yapmanız gereken şey müzik festivaline gitmenizdir, mümkünse Austin'de"
Un festival de musique en plein milieu de semaine - à Austin, chéri.
Merhaba tatlı kız- - Müzik festivali hafta arasında, Austin Texas'ta hayatım.
- Tu la trouveras pas dans un festival.
Müzik festivalinin içinde onu bulamazsın. Tek bir aramama bile cevap vermedi.
C'était un super festival.
Şahane bir festivaldi.
Quel festival du film?
- Ah, evet.
FESTIVAL D'ALCOOL MAISON SOUS LA LUNE
"GECEKONDU İÇKİ FABRİKALARI" GECE FESTİVALİ
James, je n'ai pas été remboursée du voyage pour le Festival du Film de Toronto.
James, Toronto Film Festivali seyahatinde yaptığım masraflar hâlâ geri ödenmedi.
- Un festival Max Linder.
- Max Linder festivali.
- Super. C'est la 10e lune. Les minimoys m'ont préparé un festin.
Ayın 10. günü Minimoylar festival yapacaklar
Ensuite? On a pris une araignée jusqu'ici. Tout est bien qui finit bien.
Muhteşem.. herşey yolunda Festival başlasın
Τu vas au festival de Patagonie?
- Merhaba. Patagonya Festivali'ne gidecek misin?
Εlle dirige le festival de Patagonie.
Patagonya Festivalini organize ediyor.
Comment on postule au festival de Patagonie?
Patagonya Festivali'ne nasıl başvurulur?
On va au festival de Patagonie!
Patagonya'daki festivale gidiyoruz!
Parlez-nous du festival et du Prix Parricides.
- Rica ederim. Festival ve ödül hakkında yorumlarınızı almak isterim.
C'est la 6e année que j'accueille le festival chez moi et nous avons doublé le prix qui s'élèνe à 40 000 $.
Evimde düzenlenen bu festivalin altıncı yılındayız. Ödülü 40,000 dolara çıkardık.
Soyez bienvenus à cette 6e édition du festival de Patagonie.
İşte böyle. 6. Patagonya Festivali'ne hepiniz hoş geldiniz.
Il y a le grand festival annuel de la choucroute, au nord.
Geleneksel lahana turşusu festivali. Şehir dışında.
- Est ce que tu vas aux Shi-Shi festival?
Shi-Shi festivaline mi gidiyorsun?
Ouais, Je veux dire, J'ai loupé le Shi-Di festival depuis que je suis en Chine.
Evet, Çin'e geldiğimden beri bir türlü şu Shi-Di Festivaline gidemedim.
Oh, oh, donc le cinéma Shaolin, ok le Shi-Fi-Shi festival.
Shaolin tiyatrosu, tamam. Shi-Fi-Shi festivali.
Shi-Shi festival à sept heure.
Shi-Shi festivali, saat yedide.
- Shi-Shi festival.
- Shi-Shi festivali.
- Festival.
- Festival.
M. Han, aimeriez-vous venir avec nous au Shi-Shi festival?
Bay Han, bizimle Shi-Shi festivaline gelmek ister miydiniz?
Ça, ça vient du Wacken Festival en Allemagne.
Şu Almanya'daki Wacken Festivali'nden.
- Entrez. En juillet, on tient ici le festival des nymphes.
Buraya temmuzda yine gelirseniz havuzda su perisi festivali yaparlar.
Ça c'est pour quand j'ai dis à Papa que je t'avais pas vu au Festival.
Bu, babama seni festivalde görmediğimi söylediğim için.
Lançons carrément un festival.
Büyük bir kutlama düzenleyebiliriz.
Si ce festival est un échec, je peux faire muter Smith.
Eğer yüzüncü yıl kutlamaları başarılı olmazsa, Smith'i görevden alabilirim.
Or la seule façon d'y parvenir, c'est de gâcher ce festival.
Ama bunu gerçekleştirmenin tek yolu bu kutlamanın başarısız olmasıysa.
Ce festival va faire un malheur.
İnan bana harika bir kutlama olacak.
Ça va être génial!
Bu festival harika olacak.
Comme les toilettes d'une fin de festival.
Festivalin son günündeki seyyar tuvaletler gibi.
Festival de l'île de Wight, 1968.
Wight Adası Festivali, 1968.
Ceinture pour toi, alors que moi, je m'en taperai plein en festival.
Bütün kutlama döneminde geçirecek olan benim aksime, sen Noel ağacını dikemeyeceksin.
Il m'a demandé de venir au festival de la lune.
Güz Ortası Şenliği'ni izlemem için beni davet etmişti.
C'est un festival.
Dışarıda şenlik var.
C'est le festival de la lune. Notre premier empereur a agi ce jour-là et a fondé la dynastie Ming.
Güz Ortası Şenliği ilk imparatorumuzun harekete geçtiği ve Ming Hanedanı'nı kurduğu gündür.
On voudrai l'emmener au festival d'automne de Kutztown
Onu Kutztown Fesitvaline götürmek istiyoruz.
- Une fête pour apaiser les tensions.
Yangınları savuşturmak için düzenlenen bir festival.
Je vais à Toronto, au festival du film.
- Nereden döndüğünde?
Le festival du film de Toronto.
Hangi festivale?
Alone, du festival de Patagonie?
Patagonya Festival'ini organize eden Alone mu?
Et qu'ils se comportent avec moi comme si j'étais une reine de beauté
Ayrıca patronluk taslanılmasından küçümser tarzda konuşulmasından sürekli festival kraliçesiymişim gibi davranılmasından da bıktım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]