English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Fighting

Fighting translate Turkish

143 parallel translation
Le "Guerrier Valeureux", ruiné!
Fighting Temeraire mahvoldu.
Fighting Joe Hooker, c'est moi.
Joe Hookerle mücadele vermek.evet yaşadım.
- C'est pas Fighting Joe?
orda savaş mı var, Joe? - bu lanet budala...
C'est juste du street-fighting.
Evet ama sokak dövüşünde.
- The Fighting 69th.
69'uncu Piyade Alayı.
Vous voyez, mes garçons... commencent à se sentir un peu dégoûtés de cette attitude à leur égard... en tant que combattants, monsieur. Mes garçons -
You see, my boys are beginning to feel a trifle disgusted at this attitude towards them as fighting men, sir.
Friends Saison 3 Episode 24
The One With The Ultimate Fighting Champion
Les Fighting Irish contre les Golden Eagles.
Savasçı İrlandalılarla Altın Kartallar.
Allez, les Fighting Irish!
Bastırın, Savaşan İrlandalılar!
Et vous vous vous êtes battu avec moi tout le temps, exigeant la justice.
ve sen you've been fighting me all along, demanding justice.
Mesdames et messieurs, devant vous, voici les nouveaux maillots des fabuleux Fighting Minutemen.
- Bayanlar ve baylar! Şimdi size basket takımımızın üniformalarını takdim ediyorum!
Alors : "Revolution", "Street Fighting Man"...
Tamam, işte... Revolution... Street Fighting Man, Won't Get Fooled Again,
Sauf combattre le mal.
Except the fighting-Evil part.
Buenos dias, Vaillantes Grenouilles.
Güle Güle, Fighting Frogs.
Allez, fighting!
Bize.
Fighting!
- Bize! - Bize!
- Les Fighting Fitzpatrick?
Dövüşen Fitzpatrick'ler mi?
- Hyun-joo, fighting!
- Hyun-joo! Devam et!
- Fighting!
- Devam et!
Fighting!
Hadi!
Fighting, ok?
Hadi yapalım şu işi, tamam mı?
Fighting.
Yaşasın.
Beauté naturelle, fighting!
Yaşasın doğal güzellik!
C'est le type qui s'est associé à tous ces gros casinos pour financer la "All-Out Fighting League."
Bütün büyük kumarhanelerin ortağı ve de Topyekün Dövüş Ligi'nin sahibi.
Et si ça avait un rapport avec la ligue All-Out Fighting elle-même?
İyi bir mazereti var. Ya bu sadece Topyekün Dövüş Ligi ile alakalı ise?
- Du championnat "Ultimate Fighting".
- O herif dövüş şampiyonu.
No drugs, no fighting.
Uyuşturucu yok.
Fighting just buys you time in deseg.
Kavga etmek yok. Kavga edenler "oda" ya gönderilir.
Il paraît que dans l'atelier, on se croirait au concert d'Hendrix à Woodstock.
Deponun Five For Fighting konseri varmış gibi dolduğunu duydum.
Posséder la franchise d'Arena Fighting *.
Arena dövüşlerinin acenteliğini yapıyor.
Notre Dame. Fighting Irish. ( "les combattants irlandais" ) *
Notre Dame - Savaşan İrlandalılar.
Dans l'Ultimate Fighting, ils mettent les pieds, les coudes.
Ultimate Fighting'de tekme atarlar, dirsek vururlar.
Ivan Sarnov, Aegis Fighting Club.
Kalkan Dövüş Kulübü.
Fighting!
Mücadele!
Fighting!
Neşelen!
On en est où avec Garth Hogan, le pro de l'Ultimate Fighting?
Tamam. Spor menajeri Garth Hogan'da ne durumdayız?
Fighting the power.
İktidara baş kaldırıyorum.
What I started fighting for
* Savaşmaya başladığım şeyle *
"AFC." Aegis Fighting Club.
"KDK" Kalkan Dövüş Kulübü.
Aja, Aja, Fighting!
Aja, Aja, Fighting!
Et voici Fighting Dragon Liang et le surprenant finalist, Dre Parker.
Diğer yarı final maçı : Sizlere Savaşan Ejder Liang ve sürpriz finalist Dre Parker'ı takdim ediyorum.
Si il est incapable de revenir Le Fighting Dragons gagnera par forfait.
Maça dönemeyecek durumdaysa Savaşan Ejderler hükmen galip sayılacak.
Fighting, mon cadet en amour à sens unique!
Fighting... Tek taraflı âşık öğrencim!
J'fais ce truc de free fighting la.
Kafes kavgası şeyini biliyorum ben.
Five For Fighting?
Five For Fighting?
Fighting!
İyi şanslar Abi. Bastır!
fighting!
- Ha Ni! Fighting!
Fighting!
- Fighting!
Fighting. ]
Fighting!
Tu sais, Charles, cette mari est de plus en plus forte.
# Fighting the nation with their... # # Charles, bu mal gittikçe sertleşiyor.
Fighting!
Bastır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]