Translate.vc / French → Turkish / Fitch
Fitch translate Turkish
341 parallel translation
Je suis M. Fitch, le directeur.
Adım Fitch, otelin yöneticisiyim.
Stebbins, Fitch, Abbott, tous morts.
Fitch öldü. Abbott öldü. Evet efendim, ama İngiliz -
Abbott, Stebbins, Fi...
Stebbins! Fitch!
Si c'est ce que je crois, d'Hugo.
Eğer doğru yoldaysam, Hugo Fitch'den.
Hugo?
Hugo Fitch?
On dirait une vieille pièce de Clyde Fitch.
Eski bir Clyde Fitch oyunu gibi.
Clyde Fitch est d'une époque bien antérieure à la mienne.
Sen sanmıyor olabilirsin ama Clyde Fitch benim zamanımdan çok önceydi.
Je suis un citoyen libre!
Ben bir vatandaşım. Haklarım var. Raymond Fitch, çamaşırhane işletiyor..
Raymond Fitch. Condamné pour larcins en 1943.
1943'te adi hırsızlıktan 30 gün.
Justement... pourquoi?
Niye? Niye herkesi tutuklayacaklar, Fitch?
II y a une chose que je n'aime pas...
Fitch, sevmediğim tek şey var. - Ne olduğunu biliyor musun? - Elbette, Blackie, elbette.
Je retrouverai Poldi.
Onu getireceğim, onu bulacağım. - Teşekkürler, Fitch.
On vous a rien demandé!
- Yola koyul yoksa... - Tatsızlaşma, Fitch.
- Tais-toi.
- Onu rahat bırak, Fitch.
Je ne sais pas.
Fitch'e söylediğim gibi.
Allons, Fitch.
Poldi'nin tek söylediği şey onun hiç bir şey getirmediği.
Ma force, c'est de ne croire personne.
Niye hep haklı olduğumu anladın mı, Fitch? Çünkü kimseye güvenmem. Bir istisna yapıyorsun ve...
J'ai levé les yeux une seconde.
Önemli değil, Fitch.
Assure-toi qu'il le fera.
- Fitch nereye gidiyorum demişti?
Personne ne se rend!
Vazgeçmiyorsun, Fitch. O meyve gemisine biniyorum.
Connais-tu une infirmiére du nom de Margaret Fitch?
Sorunuz var mı? Evet. Margaret Fitch adlı bir Kızılhaç görevlisi tanır mısın?
Je sais que L'hôtel Empress et un ou deux troquets du coin grouillent d'infirmiéres.
- Fitch. Tahminime göre İmparatoriçe Oteli ve birkaç başka bar Kızılhaç görevlileriyle kaynıyor. Onu bulurum.
Il parle anglais à regret. - Margaret Fitch.
Nefret ediyormuş gibi İngilizce konuşur.
Margaret Fitch, voici MIle Vesari, M. Regas et le colonel Parkson.
Margaret Fitch, Bayan Vesari, Bay Regas ve Albay Parkson.
Etes-vous en Inde depuis longtemps?
Ne kadardır Hindistan'dasınız Bayan Fitch?
- Bonsoir, MIle Fitch.
- İyi akşamlar Bayan Fitch.
- M.Fitch.
- Bay Fitch?
Lieutenant Fitch, voilà les deux chefs d'accusation.
Teğmen Fitch. İki ayrı suçla yargılanıyorsunuz. Bir.
Lieutenant, vous avez quelque raison de croire que le général Fitzjohn... ait de la malveillance à votre égard?
Teğmen Fitch, General Fitzjohn'un size karşı kin gütmesini gerektirecek bir neden olabilir mi efendim?
La fille Fitch.
Kim olduğunu biliyorsun.
Vous niez qu'elle est ici?
Fitch'lerin kızı. Burada olduğunu inkar mı edeceksin?
Pas vrai Melle Fitch?
Değil mi Bayan Fitch? Değil mi?
Je travaille ici, Abercrombie Fitch.
Genç bayan benim yerime park etti. Ben burda çalışıyorum..
Je voulais qu'elle parte.
Abercrombie and Fitch.
C'est exact, en tant que représentant officiel d'Abercrombie Fitch.
Abercrombie and Fitch in resmi temsilcisi olarak.
Puis j'ai travaillé à Abercrombie Fitch. J'ai lu sur la pêche.
SonraAbercrombie and Fitch de işe girdim ve balıkçılıkla ilgili ne varsa okudum
- Fitch.
- Fitch.
Tom Fitch.
Tom Fitch.
Je crains que non.
- Korkarım yok Bay Fitch.
Fitch, arrête!
Fitch, tankı durdur! Egzoz dumanına maruz kalmışlar.
L'échappement est percé.
Fitch!
Il veut me gruger, Fitch.
Beni kazıklamaya çalışıyor, Fitch.
Je veux pas qu'on me gruge.
Özellikle senin, Fitch.
- Défais-les.
Fitch...
Du calme, Fitch.
- Seninle tanışmak çok hoş, Vince.
- Crois-moi. - Pourquoi?
Öyle konuşma, Fitch.
Je t'avais dit qu'il nous grugeait.
Gördün mü, Fitch?
Fitch, Fitch.
- Fitch.
- De quelle citrouille sortez-vous?
- Margaret Fitch.
- Lieutenant Fitch!
- Teğmen Fitch!
Lieutenant Fitch.
- Teğmen Fitch. - Evet?