Translate.vc / French → Turkish / Fizz
Fizz translate Turkish
75 parallel translation
Un gin-fizz?
Ramos cin fiz mi?
Gin-fizz, madame.
- Ramos cin fiz, hanımefendi.
Chanter des chansons et boire des gin-fizz?
O zaman şarkı söyleyip cin fiz içmeye devam mı edersin?
Tu veux boire? Un gin-fizz?
Ne içmek istersin?
Tous les affairistes avec leur whisky soda.
Cin fizz içerek iş bitiren tacirler.
Plop, plop, fizz, fizz
şıp, şıp, fış fış
- Plop, plop, fizz, fizz - Tu peux faire mieux que ça.
Hadi ama, AIan, Bundan daha iyisini yapabilirsin.
Voulez-vous servir à ce monsieur un Sloe Gin Fizz et dépêchez-vous,
Garson, beyefendiye hızlı bir şekilde erikli cin kokteyli getirir misin?
Je ne veux pas de Sloe Gin Fizz,
Erikli cin kokteyli istemiyorum.
Je ne sais même pas ce qu'est un Sloe Gin Fizz,
Erikli cin kokteylinin ne olduğunu bile bilmiyorum.
Il ne veut pas de Sloe Gin Fizz,
Erikli cin kokteyli istemiyor.
Un Sloe Gin Fizz...
Erikli cin kokteyli...
- Non, pas de Sloe Gin Fizz,
- Erikli cin kokteylini unut.
Elle va prendre le Sloe Gin Fizz,
Bayana erikli cin kokteyli.
Le Sloe Gin Fizz est à nouveau d'actualité,
Erikli cin kokteyli tekrar sahnede.
- Donc, un Sloe Gin Fizz...
- Erikli cin kokteyli...
- Un Sloe Gin Fizz,
- Erikli cin kokteyli.
- Un Sloe Gin Fizz,
- Bir tane erikli cin kokteyli.
- Un Sloe Gin Fizz, un quart de whisky,
- Erikli cin kokteyli, çeyrek Scotch.
- Gin fizz, exceptionnellement.
Gin Fizz. Olağanüstü.
Gin fizz.
Gin Fizz! *
Un gin-fizz?
Erikli Cin Fizz'e ne dersin?
Votre synthétiseur nutritionnel saurait-il faire un Acturian Fizz?
Yiyecek sentezleyiciniz Arcturian Fizz hazırlamayı biliyor mu?
Avant que le chef ne se réveille, vous êtes à l'hôtel à Miami, assis au bord de la piscine, à siroter un gin fizz.
Patronun uyanana dek Miami'deki otelde olacaksın. Bir sorun çıkacağını sanmam.
Et pour payer le gin fizz et le dîner?
Bunun bedelini ödemek gerekebilir. Akşam yemeği?
Donne-moi un Gin Cognac s'il te plaît Dolores, et une bière mexicaine!
Bana bir Dos Equis ver, olur mu, Dolores. - ve bir bardak Ramos fizz.
- Un gin-fizz!
- Cin tonik istiyorum!
Ah oui? Eh bien, tu as touché mon Girly Fizz.
Sen de benim banyo köpüğüme dokundun.
Après ma partie de tennis et un gin fizz, mon envie s'est estompée.
Bir kaç tenis maçından ve soğuk bir Cin Fizz'den sonra, bu istek yok oldu.
Disons un gin fizz sloe.
O zaman bir cin kokteyli alıyım.
Je vais me préparer un Gin Fizz.
- Açlıktan ölürler. Kendime bir Tom Collins hazırlayacağım.
C'est l'année où Bucks Fizz a gagné.
Bucks Fizz'in kazandığı sene işte.
Fez, c'est des "Space-Fizz".
Fez, onlar Pop Rocks, tamam mı?
L'Ascension était très bien, Pâques plaisant, et pour la Saint-Fizzin, on mangeait un faisan.
Ağaç Dikme Bayramı da, Paskalya da iyiymiş... Aziz Fizzin gününde Fizz sülünü yenirmiş.
- Gin-ger... fizz ou tonic?
- Ginger mi? Gilligan nerede?
Je prendrais deux daïquiris banane... une mangue, un gin fizz allégé, un "téton humide", et pour moi... un orgasme hurlant sur la plage avec supplément de sucre!
İki muzlu kokteyl, bir mango, bir erikli cin fiz... bir buz ateşi kokteyli ve benim için... çılgın bir sex on the beach, kenarında şeker olsun.
- Un gin fizz, peut-être.
- Belki, bir cin tonik.
Le gin-fizz c'est 2.00 Euros...
Cin-tonik 2.00 Euro...
- Un Whisky fizz.
Benden. - Seven and Seven, duble.
Je voudrais un Sloe Gin Fizz, barman.
Sanırım, sodalı yaban erikli bir cin istiyorum barmen.
Oh, veux-tu qu'on prépare des cocktails, un grand saladier de gin fizz?
Özel bir içki istiyor muyuz? Sidecar veya Cinfiz gibi bir şey?
J'adorais le gin fizz dans le temps.
Ben cinfize bayılırdım.
Un autre gin fizz prunelle, s'il vous plaît.
Birer tane daha alacağız. Bir cin fiz daha lütfen.
Vous n'avez jamais vu "Chop Chop, Fizz Fizz"?
Sen "Doğra Doğra, Fışkırt Fışkırt" ı hiç izlemedin mi?
Et un Ginette-Fizz.
Ve sert bir içki.
Des Ginette-Fizz pour tous mes amis!
Buradaki tüm dostlarıma sert birer içki!
Quelqu'un veut un gin fizz?
Cin fiz isteyen?
Et des cocktails Gin Fizz.
Ve meyve kokteyli.
Désolé de plop, plop ton fizz, fizz.
Planına cup cup diye düştüğün için üzgünüm.
Un "gin Fritz"?
Cin-fizz? "Cin Fritz"?
On a dû se mettre à quatre pour l'emmener à la gare.
Ben Hecht, Hollywood'a giderken cin fizz'inin içine ilaç atmıştın.