Translate.vc / French → Turkish / Foley
Foley translate Turkish
597 parallel translation
J'ai dû me lever pour finir le costume du charretier.
Dökümcü Mick Foley'nin takımını bitirmek için yataktan çıkmak zorundaydım.
- Parlez-nous plutôt de vous.
Foley'yi geçelim. Kendinden bahset.
Nous parlions de la fille Foley.
Ţu Foley adlý kýzý konuţuyorduk.
Le sénateur Samuel Foley est décédé il y a une minute à St.
Senatör Samuel Foley biraz önce St. Vincent'da öldü.
- Que se passe-t-il? Sam Foley est mort.
Sam Foley ölmüs.
J'aurais dû cesser lors du décès de Foley.
Neden Foley ölünce hemen kaçmadim ki?
Après s'être disputée avec M. Foley... ma grand-mère a accepté de respecter le couvre-feu.
Büyükannem Bay Folley ile tartıştıktan sonra karartmaya uymayı kabul etti.
Ce fichu Foley vous a envoyé.
Foley'nin işbirlikçisisin.
- C'est encore un coup de Foley.
- Foley yanlış alarm vermiştir.
Foley! Qu'y a-t-il?
Merhaba Foley.
Par ici Foley.
Şuradan Foley.
- Bonsoir, M. Foley.
- İyi akşamlar.
- Et cette couverture, M. Foley?
- Şu battaniye olur mu Bay Foley?
- Pas maintenant, Foley.
- Şimdi olmaz Foley.
Foley m'annonce qu'une attaque aérienne ennemie se prépare.
Foley bir hava saldırısı Olabileceğini söylüyor.
Foley a veillé à cela!
Foley tedbir aldı.
La jeune Foley pensera à les faire descendre à l'abri?
Foley'nin kızı çocukları sığınağa sokmuş mudur?
Eliot Foley?
Eliot Foley?
Je m'approche, et Foley m'accueille.
Sonra tekrar sürüyorum ve ön kapıda Foley beni karşılıyor.
Puis, Foley parle de la mort d'un homme que je ne connais pas.
Sonra, Foley, sen bir şey söylüyorsun. Daha önce hiç duymadığım bir adamın ölümüyle ilgili.
Laissez-la rester.
Lütfen, Bayan Foley.Bırakın kalsın.
Bonjour, pardonnez cette intrusion.
Bu çok kötü. Ah! İyi günler Bayan Foley..
George est le nom du générateur.
- George bir insan değil. Foley'nin elektrik santrali.
Eliot Foley. F-O-L-E-Y
F-O-L-E-Y
Mme Foley.
Bayan Foley'im.
Je suis désolé, ils n'y sont pas.
Üzgünüm Bayan Foley, orada değil.
Inspecteur Nicholas Foley.
Müfettiş Nicholas Foley.
- C'est celui de Foley.
Foley'in güzergahı değil miydi o?
- Je prépare le lait.
Ancak birazdan bu kadın, Helen Foley...
C'est très mignon.
- Evet? - Bayan Foley?
Qu'attends-tu de plus?
Bayan Helen Foley?
Mlle Foley? Helen Foley?
Aradan yıllar geçti, Bayan Foley.
Douée, la petite Markie.
Anlamıyorum. Nedir, Bayan Foley?
Melle Helen Foley.
Gece karanlığında yaşayıp sabaha eren biri.
Elle vivait dans la nuit et a trouvé le jour. Elle a retrouvé la tache tenace qui maculait son passé et l'a effacée.
Bayan Helen Foley ; ömür kilimine bir leke almıştı, temizledi.
Ed Foley, le boucher.
Ed Foley, kasap.
Je vais aider Mme Foley avec les funérailles.
Cenaze için Bayan Foley'e yardım etmeliyim.
Il ne se souvient plus d'Ed Foley.
Ed Foley'i hatırlamıyor.
Il ne se rappelle plus qu'Ed Foley lui a sauvé la vie.
Ed Foley'nin hayatını nasıl kurtardığını hatırlamıyor.
Ed Foley est arrivé et...
Sonra Ed Foley içeri girdi.
Je m'en rappelle, à présent.
Şimdi hatırlıyorum. Ed Foley'i hatırlıyorum.
Tu as une place de plus, avec M. Foley.
Bay Foley gelemeyeceğine göre bir tane fazla var.
Mme Foley, elle m'attend en bas, je l'ai oubliée.
Bayan Foley. Aşağıda beni beklediğini unutmuşum.
- Que se passe-t-il, Happy?
- Ne oldu? - Sam Foley ölmüs.
- Sam Foley est mort ce soir. Quelle déveine.
Bu çok kötü.
Cette femme, Helen Foley, va connaître la peur.
Umarım çok koyu olmamıştır.
- Faites.
Demek istediğim, Bayan Foley...
J'ai oublié beaucoup de choses de cette époque.
Sorun nedir, Bayan Foley?
- Non, merci.
Küçük bir kızken sizin lakabınızdı o, Bayan Foley.
Autant être le premier à tout vous raconter.
Bilginizi tazeleyeyim, Bayan Foley.
M. Foley.
Bay Foley.