English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Francisco

Francisco translate Turkish

3,351 parallel translation
Comme celle du Zodiaque à San Francisco.
San Francisco'daki Zodyak katilinin kullandığı gibi.
C'est un ponte de l'immobilier à San Francisco.
San Francisco'daki büyük emlakçılardan biri.
- Où l'emmène-t-il? - À San Francisco.
Güzel bir gezi mi bari?
- Même si lui ne s'y plaît pas.
Onu San Francisco'ya götürüyor. Ama kendisi San Francisco'yu hiç sevmez.
Mon seul problème est à San Francisco avec ma fille.
Benimkileri de duymana gerek yok. Benim tek sorunum şuanda San Francisco'da kızımla beraber.
Je suis debout. Homicide à San Francisco.
Kalktım.
Cho et Rigsby sont déjà en chemin.
San Francisco'da cinayet. Cho ve Rigsby yola çıktı bile.
Jetez un oeil sur l'un de leurs agents seulement deux heures après que le corps horrible a été découvert au sud de San Francisco dans une chambre de motel.
Korkunç cesedin Güney San Francisco'daki bir otel odasında bulunmasından yalnızca 2 saat sonra ajanlarından birinin şu görüntüsüne bakın.
- J'adore San Francisco.
San Francisco muhteşem.
Abby a utilisé sa carte de crédit dans une boutique il y a trois heures.
Selâm, patron. Abby Fitzwilliam, üç saat önce San Francisco'da bir mağazada kredi kartını kullandı.
Tu peux te planquer pour l'instant, mais demain, pendant la sortie scolaire à Frisco, tu vas subir des trucs que t'oublieras pas.
Şimdilik evinde saklanabilirsin, Mackey. Yarın San Francisco ormanlarına gezide görürsün. Sana hiç unutmayacağın şeyler yapacağım.
On a rasé de la plupart des synagogues, détruit San Francisco, envoyé mes amis dans les ténèbres.
Pekala. Şimdi sinagogların çoğunu ele geçirdik San Francisco'yu yok ettik arkadaşlarımı karanlık tarafa yolladık şimdiki gündemimizde Adam Yakma olacak!
Le bureau de San Francisco s'en occupe.
Davaya San Francisco bakıyordu.
San Francisco n'a rien sur les meurtres de Howard / Ortiz.
San Francisco'nun elinde Howard / Ortiz cinayetleriyle ilgili hiçbir şey yok.
Sa belle-mère, Nancy Harris, vient d'arriver.
Erica'nın kayınvalidesi Nancy Harris. San Francisco'dan yeni gelmiş.
Elle trouve un temps partiel dans un cabinet d'avocats, où elle rencontre son mari,
- Altı ay önce San Francisco'ya gelip kocası Jacob Harris'le tanıştığı hukuk firmasında geçici bir işe girmiş.
Le directeur du MOMA est ici.
MoMA San Francisco Müdürü de geldi.
Discuter de San Francisco avec Kieran.
Gidip Kieran ile buluşmam gerek. San Francisco işini konuşacağız.
Je vais partir à San Francisco ce soir, je passe faire mon sac vers 20 h.
Yarın akşam San Francisco'ya gidiyorum. Saat sekiz gibi eşyalarımı toplamak için uğrarım.
Je ne te l'ai jamais dit, Lawrence, mais j'ai déjà été boxeur professionnel quand j'étais un jeune homme dans les ports de Boston, de San Francisco, de New York.
Bunu hiç söylememiştim Lawrence ama gençken para için eldivensiz boks yapardım. Boston, San Francisco New York limanlarında dövüşürdüm.
Tu es déjà allée à San Francisco?
Hiç San Francisco'ya gittin mi?
Je vais à San Francisco pour une nuit.
Bir geceliğine San Francisco'ya gidiyorum sadece.
Il est à San Francisco, on se téIéphonera.
San Francisco'ya gitmesi gerekiyordu. Telefonda konuşacağız.
Au fait, je pars pour San Francisco.
Söz açılmışken, San Francisco'ya gidiyorum.
Il me faut un billet du terminal G pour San Francisco.
G terminalinden San Francisco'ya giden... -... ilk uçağa bilet istiyorum.
Dernier appel pour le vol 464 à destination de San Francisco.
464 numaralı San Francisco uçağı için son çağrı.
En provenance direct de San Francisco. Elle remplace Rebecca.
San Francisco'dan trene atlayıp Rebecca'nın yerini doldurmaya geldi.
Promis, ramenée de Frisco.
Onu San Francisco'dan getirdim.
Ce qui rend la musique spirituelle, c'est le chanteur, à savoir George.
1966'da, San Francisco'ya gitmiştim. Meraklıların bir kayıt yaptıklarını duymuştum.
En 1966, j'étais allé à San Francisco et j'avais appris que les adeptes avaient enregistré un disque.
Akdeniz'de bir yerlerde bir teknede... O ve John, Hare Krishna mantrasını söylemişlerdi. Uzun zamandır acı çektiğini söylüyordu.
San Francisco.
San Fransisko.
Entre Bonds, Kent, Nen et Snow... San Francisco ne marchera pas.
Bonds, Kent, Nen, Snow varken San Fransisko onu asla almaz.
Je vais vous dire, monsieur San Francisco!
- Dur sana başka bir şey diyeyim. - Mater?
Hé, M. San Francisco, je vous présente...
Hey, Bay San Francisco, Seni tanıştırayım...
J'ai passé une fin de semaine au fond de la baie de San Francisco à cause de vous, espèces de clowns.
Tüm haftasonumu San Francisco Körfezinin altında çaçur ettim. siz palyaçolara teşekkür yok.
Quant au battage autour de Tommy Riordan, héros de la guerre devenu célèbre en une nuit, il a retenu l'attention... 5 minutes, Paddy.
Etrafında büyük bir heyecan görünen savaş kahramanı Tommy Riordan bir gecede sansasyon haline gelmiş ve görüntüleri milyonların dikkatini çekmiş rakibi Karma Dövüş Sanatları kariyerinde 90 galibiyeti bulunan Francisco Barbosa.
Tommy Riordan aura fort à faire avec son 1er adversaire, Francisco Barbosa.
Tommy Riordan ilk rakibi Francisco Barbosa'yı kesinlikle ciddiye almalı.
Francisco est au sol!
Barbosa düştü!
Francisco Barbosa est sonné et viré du tournoi, Bryan.
Francisco Barbosa'nın işi bitti ve artık bu turnuvanın dışında kaldı Bryan.
Filmé par KRON-TV San Francisco et le gangster Jimmy "Belette" Fratianno, qui témoignèrent contre les mafieux de tout le pays.
Los Angeles'li gangster Jimmy Fratianno'nun tutuklanmasını sağladı. Onlar da ülke çapındaki mafya bağlantıları aleyhinde tanıklık yaptılar.
On nous a demandé de jouer à la Bridge School à San Francisco, et on s'est bien entendus.
İIk kez bizden San Francisco'daki Bridge okulunda çalmamız rica edildiğinde, Onunla bir bağlantı kurduk.
Il m'a emmené à une foire d'art à San Francisco.
Beni San Francisco'ya sanat fuarına götürdü.
Si on partait à San Francisco, avec le boulot que j'ai, mon chef serait fou.
Seni görmeye San Francisco'ya geleceğimi patronuma söylesem kalpten gider!
Ses parents ont le petit resto sur San Francisco.
Tamam, ailesi San Francisco'da ufak bir lokanta işletiyor.
Parce que je ne peux pas vous vendre ainsi, alors je vais vous vendre en temps que salope dès que nous arrivons à San Francisco, vous comprenez?
Bu adamların ilgisini çekmek için bişey yapmalıyız Çünkü sizi karıları olarak satamazsam, fahişe olarak satıcam
Envoie à Sussman, à San Francisco.
Bunu San Fransisco'daki Sussman'a gönder.
On part à San Francisco, monter l'expo.
Sergisine hazırlanmak için bu hafta sonu San Francisco'ya gidiyoruz.
Regarde M. San Francisco.
Bu Bay San Francisco.
San Francisco et San Diego ne répondent plus.
Durumları bilinmiyor.
- De rien.
San Francisco, California.
SAN FRANCISCO CALIFORNIE 3,5 millions d'habitants
Nüfus : 3.5 milyon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]