Translate.vc / French → Turkish / Francs
Francs translate Turkish
1,262 parallel translation
Et si elle n'avait qu'un seul riche client qui lui donnait 500 francs?
Ona 500 frank veren, sadece tek bir zengin müşterisi olsaydı...
Deux soupes à l'oignon, une bouteille de vin, 1 5 francs.
İki soğan çorbası. Bir şişe şarap. 15 frank.
Écoute, tu me prêterais 500 francs?
Dinle, Bıyık. Bana 500 frank borç verebilir misin?
- Où sont mes 500 francs? - Mes 500 francs, tu veux dire.
500 frankım nerede?
500 francs!
500 frank!
500 francs?
500 frank mı?
C'est bien 500 francs.
500 frank
- Je peux avoir 100 francs?
- Tatlım, 100 frank alabilir miyim?
C'est 270 francs.
Adettendir. 270 frank lütfen.
Avance encore 500 francs à lord X, quand il reviendra jeudi.
Önümüzdeki perşembe LordX'e bir 500'lük daha vermelisin.
Trois fois par semaine, ça ferait 1 500 francs.
Eğer haftada üç kez beni görmeye gelirse, 1500 frank eder.
Tu aimes les 500 francs deux fois par semaine.
Senn tek sevdiğin haftada iki kez aldığın 500 franktı.
Pourquoi tuer son meilleur client pour 500 francs, ce qu'il gagne deux fois par semaine?
Neden bir pezo kız arkadaşının en iyi müşterisini öldürsün ki? 500 frank için mi? Üstelik haftada iki kez bu parayı alabiliyorken.
Mes revenus ne sont pas faramineux mais très décents, environ 500000 francs soit 35000 livres.
Gelirim çok fazla değil ama yeterlidir. Yaklaşık yarım milyon Yeni Frank. Sizin paranızla 36,000 yapıyor.
Pas de francs-tireurs ici.
Bizim aramızda dönek yoktur.
Ouais... Éh ben, la liberté à soixante-dix mille francs par mois
Ayda 70,000 franklık bir özgürlük mü?
Moins 700 mille francs les honoraire de ton avocat. Tes colis et tes mandats, tout le reste est là.
700,000 kadarı avukatının masraflarına ödemelere falan gitti ama gerisi duruyor.
34 francs.
34 frank.
12 francs.
12 frank.
30 francs, monsieur.
- 30 frank.
Je vous parie 10 000 francs que le Fantôme est à Cortina.
10,000 frankına bahse girerim ki, Hayalet şu anda Cortina'da. Hatta, belki bu odada.
C'est quarante francs.
- Hazır, Bayan. Borcunuz 40 Frank. - Çok iyi!
Cinquante francs.
50 frank.
- Ça fait 40 francs.
40 frank.
- Bon, 40 francs, quelques suppléments.
Ekstralarla birlikte...
Ça peut pas faire plus de 80 francs.
yaklaşık 80 frank.
Le fait est 100000 francs.
Konumuz 1OO, OOO frank.
Un client était là, qui a regardé la toile, a mis ses lunettes, et m'a donné 4000 francs!
Resme bir baktı, gözlüklerini taktı ve sonra da bana kartını verdi yanında da 40,000 frank!
Un livre vaut quelques francs.
Kitaplar ancak birkaç frank eder.
- 4 francs, c'est 4 francs.
- 4 frank, 4 franktır.
- 60 francs.
- 60 frank.
Vous vouliez que nos rapports soient francs...
Sen feministsin. Seksin açıkça ele alınmasını sen istedin. - Yani?
Nous allons liquider toute cette bande de juifs bolcheviks et francs-maçons! Le commandant a dit :
Tüm Yahudi Bolşevikleri, masonları, para babası ağaları ve diğer ayak takımını yakalayacağız ve hiçbirine acımayacağız.
Je recevais une lettre des Finances pour un paiement de 5 000 francs suisses pour tel ou tel agent, autorisé par telle ou telle personne.
Bazı ajanlara, birilerinin yetkisiyle 5,000 İsviçre Frangı ödeme yapılacaktı.
250000 francs!
250.000 frank mı? - Siz mi?
Trois millions de francs du département spécial...
Üç milyon frank "Quai d'Orsay" dan.
Venez à la prochaine séance. Avec 500 francs en poche.
Bir sonraki seansa gelirken beş yüz frank getirmeyi unutma.
- 20 francs par semaine.
- Güzel iş. - Haftada yirmi frank.
Cent francs.
100 frank.
Les gens d'Aizu descendent du Groupe du Tigre Blanc. Ils sont francs, sincères et forts.
Damarlarındaki asil Beyaz Kaplan Kıtası kanı Aizu insanını sarsılmaz bir topluluk yapıyor.
Un demi million de francs.
Yarım milyon frank.
" lls nagent dans les francs
Denizde kum, onlarda para...
La banque est évaluée à 50 millions de francs.
Banka şimdi 50 milyon frank oldu.
- Voici le complément des 2 millions d'anciens francs promis pour la mort de Martey.
İşte Martey'nin öldürülmesinden dolayı alacaklı olduğun para.
Carre a dit qu'il n'y retournerait pas pour un million de francs.
Carre'ye 1 milyon frank verseler buraya dönmezmiş.
Il faut payer la chambre. Ça fait huit francs.
8 Frank.
Pour cinq francs.
Bakın, abartmanıza gerek yok.
Nous sommes très francs à ce sujet.
Bu konuda birbirimize karşı çok dürüstüz.
Nouveau francs, bien entendu.
Adresinize göndereyim mi?
- Quatorze francs.
- 14 frank.
- 30000 francs par jour.
Güzel.