Translate.vc / French → Turkish / Freestyle
Freestyle translate Turkish
43 parallel translation
Fais-nous un peu de freestyle.
- Biraz doğaçlama yapsana, ahbap.
On freestyle dans l'audi, si ça vous branche.
Mola odasında serbest stil takılırız, katılmak isterseniz gösteririz.
Tiens, je te fais du freestyle.
Hadi senin için birkaç satır döktüreyim.
On passe au freestyle féminin,
- Tony, bekle. Tony.
Premier en freestyle, Stacy Peralta, skater indépendant au style dé surfeur,
Serbest tarzda şampiyon sörfçü tarzıyla bağımsız yarışmacı Stacy Peralta.
Troy, iI y a une fête pour Ies enfants au club freestyle.
Troy, Freestyle Kulübü'nde gençlik partisi var.
Pourquoi ne pas essayer... en freestyle.
Serbest stili neden denemiyoruz?
Je vais y aller en freestyle.
Muhtemelen havadan sudan konuşuruz.
Il est supposé faire du freestyle.
Serbest stil yapmalı!
Freestyle!
Serbest stil!
Quelques fois des grands artistes qui reprennent tes choses et les distribuent sur leurs CDs et t'es même pas au courant
- Geri döndür DJ Bazen büyük sanatçıların sizin parçanızı alıp freestyle yaptıkları olur bir şekilde CD'lerine koyarlar ve bundan haberiniz bile olmaz.
Je sais faire du freestyle.
Serbest stilde dans ediyorum.
Ils ignorent que c'est un des meilleurs danseurs de freestyle que je connaisse.
Ama o hayatımda gördüğüm en iyi serbest stil dansçılardan biri.
Je fais de l'impro, du freestyle.
Doğaçlama yaparım.
Personne ne quitte cette baston sans avoir fait un freestyle.
Kimse bu partiyi bir freestyle yapmadan terkedemez.
Faites-moi un rap freestyle.
Şimdi rapini döktür bakalım.
- qui vous aurait énervé? { \ Là, freestyle total, je comprends pas... }
Buna cevap vermene gerek yok.
On mange façon freestyle!
Serbest bir şekilde yiyeceğiz!
Pas du freestyle.
Burada serbest stil dans yapmıyoruz.
Ta carrière en motocross freestyle commence.
Bugün serbest stil motokros kariyerin başlıyor.
Tu peux faire une danse freestyle ou quelque chose pendant qu'on parle?
Biz konuşurken freestyle dans falan edebilir misin?
Sérieusement, arrête de la jouer freestyle et laisse moi les mensonges.
Cidden, doğaçlamayı kes ve yalanları da bana bırak.
Je viens de faire du freestyle?
Biraz önce serbest stil rep mi yaptım?
Merci. je faire un freestyle de ça.
- Doğaçlama yapacağım.
C'était une petite impro.
Biraz freestyle yaptım.
C'est le Freestyle du vendredi.
Bugün serbest cuma.
Bien sûr, il y aura une battle freestyle rap, donc amenez-vous à la fête de l'année.
Doğal olarak, serbest tarz rap müsabakası olacak, dolayısıyla yılın partisine getirin ve bize katılın.
Tu ne pouvait pas simplement faire quelque chose en freestyle?
Bir şeyler sallayamadın mı?
Y a-t-il un plan ou on part en freestyle?
Bir plan var mı yoksa biz freestyle?
Si je décide de faire du freestyle, Je ne tomberais pas sur mes fesses devant la foule.
Serbest takılmaya karar verirsem bu sayede kalabalığın önünde kıçımın üstüne düşmem.
Il y a une compétition de trampoline freestyle, le premier prix est de 100 £.
Anlaşılan freestyle trambolin yarışması varmış. Ödülü de 360 TL.
Freestyle!
Serbest stil.
Hé, on va se lancer dans le freestyle.
- Pekala, şimdi serbest dans edeceğiz.
- Qui sait faire du freestyle? - Moi!
Kim serbest dans etmeyi biliyor?
J'ai quatre vidéos de style libre.
Dört tane freestyle rap videom var.
Je fais une impro?
RACHEL : Freestyle yapmak istiyor musun?
Rik est notre freestyle Super Freak.
Rik bizim süper ucubemz
Parfois, faut y aller freestyle.
Bazen doğaçlama yapmak gerekir.
Prendre l'or en Freestyle Buzzkill, Walter O'Brien.
Serbest Oyunbozanlıkta altın madalya Walter O'Brien'e gidiyor.
Freestyle.
Biraz serbest stil takıl.
Tu sais, mon cousin a concouru contre toi en freestyle.
Kuzenim serbest stilde sana karşı yarışmıştı.
En freestyle?
Hobi olarak mı?
et serpent, serpent et coup du ventilateur et yeah et poney poney poney poney et freestyle freestyle freestyle, Ok
Sürün, sürün. Ve tekme. Evet!