Translate.vc / French → Turkish / Fridays
Fridays translate Turkish
35 parallel translation
Elle n'est pas là. Je crois qu'elle se défonce à nouveau.
Dorski adında bir çocuğa TGI Fridays'in otoparkında sakso bile çekmiş.
J'avais envie de pisser.
TGI Fridays mi?
Ecoute, j'ai un truc pour toi Animateur invité de "Fridays".
Dinle, almanı istediğim bir iş var.
On m'avait proposé une place dans un fast-food.
TGl-Fridays'de öğle vardiyasında iş teklif ettiler...
Ah oui, le serveur de TGl Fridays.
- Bir. - Evet. TGI Friday's'deki garson.
Tu l'as dit au type de TGl Fridays?
Sen TGI Friday's'teki çocuğa söylemiş miydin?
Si j'étais aussi mauvaise actrice que vous, je travaillerais encore à TGl Fridays.
- Senin kadar kötü bir oyuncu olsam hâlâ TFI Friday's'te garsonluk yapıyor olurdum.
Je me fiche qu'il s'agisse de votre mari depuis 10 ans ou d'un matelot au sang chaud rencontré un vendredi soir.
İster kocanız 10 yıllık olsun ister TGI Fridays'te birkaç ay önce karşılaştığınız sıcak denizci olsun.
Comme ça, on sort de cette merde, on va chez TGI s'avaler des baba-au-saké a faire gerber le gars.
Böylece bu iğrenç yerden kurtulup TGI Fridays'e gidip bu adam ciğerini kusana kadar jöleli votka içeriz.
Tout le bureau est allé chez TGI Fridays. J'aime pas l'endroit, ni mes collègues.
Evet, iştekiler T.G.I. Fridays'e gitti... ama orayı pek sevmiyorum.
On l'a fait! Allons au resto TGI fridays et prenons du japaleno poppers!
Hadi Tgi Fridays'e gidip biraz Jalapeno biberi alalım!
Murphy's 2-for-1 Fridays?
Murphy'nin Yeri'nde * cuma günü yemekleri?
Elle a fait une fellation à un dénommé Dave Darsky sur le parking d'un TGI Friday s.
Dorski adında bir çocuğa TGI Fridays'in otoparkında sakso bile çekmiş.
- On pourrait aller au TGI Friday s!
TGI Fridays'e gitmek ister misin?
Au TGI Friday s?
TGI Fridays mi?
Puis j'ai vu Dave Darsky, et il m'a emmenée au TGI Friday s.
Sonra da Dave Dorski çıktı, beni TGI Fridays'e götürdü.
- comme par exemple TGI Fridays?
- Mesela TGI Fridays'de?
Oh! Et tu sais quoi? On va fêter ça au restaurant TGI Friday!
Daha da iyisi var, çünkü T.G.I. Fridays'e gidiyoruz!
Mon quartier organise ce truc, "First Fridays" chaque mois.
Komşularım her ay sanat günleri düzenliyor.
Sortir au lieu de manger à la maison le vendredi?
Çoğunlukla Fridays'te yemek ve sonra artık yememek gibi mi?
pour goûter du thaï.
First fridays etkinliği için crossroads'a uğramayı düşünüyordum. Muhteşem Thai yiyecekleri satan seyyar araba da vardır.
- Oh, allez. C'est la suite de "Casual Fridays".
Casual Fridays'in devamı.
T.G.I. Fridays?
T.G.I. Fridays?
Si je ne le fais pas la, il devra faire ca par Skype dans un TGI Friday s.
Phoenix'teki danışmanımla Skype görüşmesi yapmam gerekiyor. Yoksa beni TGI Fridays'ten aramak zorunda kalacak.
Larry David jouait dans Fridays.
Larry David, Fridays'deydi.
Si on allait au Vendredi café?
TGI Fridays'e gitmek ister misin?
C'est pas génial d'y aller un mardi.
Fridays, Salı günleri berbattır.
Ils ont tellement plus De T.G.I. vendredi.
Çok daha fazla T.G.I. Fridays var.
Et va siroter un cocktail avec elle chez TGI Fridays.
Neden bir de ona TGI Fridays'den kokteyl almıyorsun?
Ils ont un excellent restaurant Fridays.
Orada çok güzel bir TGI Fridays var.
Fridays.
Fridays.
- Depuis le resto Fridays.
- TGI Fridays'de görmüştüm.
Que se passe-t-il?
TGI Fridays'e gitmek ister misin?
Super!
Sonra da Dave Dorski çıktı, beni TGI Fridays'e götürdü.
TGI Friday s.
Amerika'nın en büyük kültürel başarısında TGI Fridays'te.