Translate.vc / French → Turkish / Frozen
Frozen translate Turkish
57 parallel translation
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } we re swimming in the frozen sky,
Yüzüyoruz donmuş gökyüzünde,
A propos des "Frozen Embryos"?
"Donmuş Embiryo"'larla ilgili mi?
Je fais partie d'un groupe :
Şimdi şu gruptayım, Frozen Embryos.
Il lui a proposé de venir aux répétitions ce soir!
Onu bu akşam Frozen Embryos provasına çağırmış.
Bienvenue à l'Assiette surgelée.
- Frozen Cup'a hoş geldiniz.
À l'Assiette surgelée de Ho-Ho-Kus.
Frozen Cup diye bir yere geldim.
Frozen Flower
AYAZDA BİR ÇİÇEK
- Episode 11 Frozen.
- Bölüm 11 :
Frozen Truth?
- Katı Gerçek mi? - Evet.
Frozen Truth.
Katı Gerçek...
Le site s'appelle Frozen Truth.
İnternet sitesinin adı Katı Gerçek.
Je vais leur préparer leur margarita préférée, mettre des fleurs.
Frozen margaritalardan alıp etrafı çiçekle süsleyeceğim.
Mane'N Tail, l'île d'Aruba, et les pizzas d'Amy.
Mini Cooper, Mane'n Tail Şampuanı, Aruba Adası ve Amy's Frozen Pizza.
Tu prends la droite, je prends la gauche. ♪ Never knowing which way we re going ♪ ♪ baby, get me from the cold, l'm frozen ♪
Sen sahnenin sağına bak, ben solunu bakacağım.
Joli lancer!
İyi vuruş! Frozen Ropes!
Tu as vu Frozen Planet hier soir?
Dün akşam Kutuplar Atlası'nı izledin mi?
Donc, M. Castle, J'ai décidé de lire "Heat Frozen" et vous savez quoi?
Bay Castle Buz Kesmiş Ateş'i okumaya karar verdim ve bana baksana?
Je dois livrer la suite de Frozen Heat. Je n'ai pas écrit une ligne.
Editörüme birkaç bölüm "Donmuş Kafa" borçluydum daha bir sayfa bile yazamadım.
Je dois quelques chapitres de "Frozen Heat" à mon éditeur, et je n'ai pas été capable d'écrire une page.
Editörüme birkaç bölüm "Donmuş Kafa" borçluydum..... daha bir sayfa bile yazamadım.
Et mon agent me tanne pour la promo de Frozen Heat.
Ajansım Buz Kesmiş Ateş'in tanıtımını yapmam için başımın etini yiyor dolayısıyla da...
Frozen Heat vient de sortir.
Buz Tutmuş Ateş, artık raflarda.
Mon dernier livre, Frozen Heat, est en vente.
"Donuk Kalp" bayiilerde.
Vous tous, sans la bienveillance de M. Wilford, vous auriez gelé sur place il y a 18 ans.
Hepiniz without the kindness of Mr. Wilford, you have frozen in place there 18 years.
On n'est pas morts gelés mais on n'a pas eu le temps de dire merci.
It is not frozen to death But we did not have time to say thank you.
Et j'entends notre chanson,
Sonra şarkımız "Frozen Love" ı duydum,
"Frozen Love", qui sort du studio "A".
Ses "A" stüdyosundan..... geliyordu.
Frozen I held my breath
* Biliyordum yeni bir yuva bulduğumu *
Oh, tu veux dire avec ce producteur des "Frozen Lips".
Şu The Frozen Lips'in yapımcısıyla olan.
Elle ressemblait à un bonhomme de neige.
Frozen'daki kardan adama benziyordu.
Avant de rentrer et regarder un documentaire animalier.
Sonra evime gidip, Frozen Planet'i seyrederim.
♫ Ahhhhhh! He's a frozen treat with an all-new taste, ♫ ( ♫ Ahhhhhh! C'est un dessert glacé avec un goût tout nouveau, ♫ )
O dondurulmuş yepyeni bir tat.
d'un coktail Margaritas Frozen jusqu'au fromage McMansion...
Buzlu Margaritadan ucuz içkilere kadar...
Frozen Diamond Doppler Dewey?
Donmuş Elmas Doppler Dewey nasıl?
Je dois m'enregistrer chantant les chansons de quelque chose appelé La Reine des Neiges.
Frozen denilen bir şeyden olan şarkıları söylediğim kendi performansımdan bahsettim.
Tu as vu "La Reine des neiges"?
"Frozen" filmini izledin mi?
Elle ressemblait au bonhomme de neige de La Reine Des Neiges.
- Frozen'daki kardan adama benziyordu.
Mets un film, ils aiment la Reine des neiges.
Sadece film aç, Frozen mesela.
Je peux même plus voir La Reine des neiges.
Artık Frozen bile izleyemeyeceğim.
Mais personne qui chante en playback "La Reine des Neiges".
- Ama Frozen'i seslendirmesin kimse yine.
Il s'avère que le père, Rett Jacky, a eu, il y a peu, une confrontation avec la victime, dans le parking du restaurant "Le général Custer ne résisterait pas à nos spécialités".
Evet, görünüşe bakılırsa baba Rett Jacky'nin, kurbanımızla birkaç ay önce bir çatışması olmuş. General Custard'in Last Frozen Treat Stand ismindeki restoranın park yerinde.
C'est une petite fille du Wisconsin, obsédée par La Reine des Neiges.
Nebagamon Wisconsin'de üçüncü sınıf öğrencisi Frozen'a kafayı takmış biriymiş.
Andy, c'est le château de "La Reine des Neiges".
Andy, Frozen filmindeki kale bu.
Je parie qu'elle a couru voir La Reine des neiges l'an dernier.
Geçen yıl "Frozen" filmini izlemeye vakit bulduğuna eminim.
Après ça, j'ai le remake de La Reine des neiges entre les jambes.
Yani şu an "Frozen" filmini kadınlık organımda çekebilirler.
"Let It Go" de "La Reine des Neiges" est ma chanson préférée, comment ce serait possible si je ne savais pas laisser tomber?
Ama ben vazgeçerim. Frozen'daki'Bırak gitsin'en sevdiğim şarkıdır ve en sevdiğim şarkı buyken nasıl vazgeçmiyor muşum?
On va mettre La Reine des neiges, promis.
Birazdan Frozen'ı oynatacağım tatlım, söz.
Les Fuller sont comme des ours polaires albinos qui boivent du lait dans une tempête de neige, en regardant La Reine des neiges.
Fuller'lar albino kutup ayıları gibi kar fırtınasında süt içip Frozen izleyen ayılar.
Désolé, combien ta version de La Reine des Neiges a rapporté?
Pardon da senin Frozen versiyonun ne kadar gişe yaptı?
Nous voilà à parler de La Reine des Neiges, et pourtant, tu t'es fait cramer.
Frozen'dan bahsediyoruz ama sen yine eriyip bitiyorsun.
Vous parlez de ce film depuis une heure?
Vay be. Bir saat boyunca Frozen'ı mı konuşuyordunuz?
♪ One shining moment, there frozen... ♪ C'est de la faute des jeunes, ils ne l'ont pas fait comme il fallait.
Ben çocukları suçlarım, doğru yapamamışlar.