Translate.vc / French → Turkish / Fuhrër
Fuhrër translate Turkish
170 parallel translation
Naturellement.. Après ce soir.. Vous.. dirigez Gala pour Groupën Fuhrër.
Doğal olarak Brigadier'e atfen yapılacak, bu geceki performanstan sonra.
Où en êtes-vous, général Votruba, dans le recrutement du bataillon tchèque anti-soviétique?
General Votruba, Çek / Anti Sovyet... taburunuza asker almada ne kadar ilerlediniz? - Fuhrer'in size çok güvendiğini biliyorsunuz.
"Oui, répond Goebbels, 5 ans."
Gerçekten mi? "der Fuhrer. " Evet, beş yıl, " der Goebbels.
" Il faut tout de suite le dire à Goering, dit Hitler.
Fuhrer de der ki...
C'est un coup de la Résistance pour m'accuser de l'assassinat!
Herr Fuhrer Standarten, dolapta teksir makinası var.
Kaltenbrunner espère qu'il ne sera pas forcé to passer outre Ribbentrop et rapporter l'affaire au Fuhrer.
General Kaltenbrunner, Ribbentrop'u devre dışı bırakıp meseleyi doğrudan Führer'e taşımak zorunda bırakılmayacağını umuyor.
Vous recommande urgamment de raporter ces faits au Fuhrer.
Bu meseleyi bir an önce Führer'in dikkatine sunmanızı öneririm.
Kunz, présentez-vous à l'avant.
Teğmen Kunz, köprüye. YOLUMUZ FÜHRER'İN YOLUDUR
Je ne ferai même pas un discours au mariage du Führer, parlez-leur vous-même.
Fuhrer'in düğününde konuşma yapacak değilim. Kendin anlat.
Messieurs, c'est Dieu ou le Führer qui a apporté le brouillard?
Pekâlâ beyler, sisi getiren Tanrı mıydı yoksa Fuhrer mi?
C'est là que l'attaque contre le Führer a eu lieu, il y a à peine 3 semaines.
Burası Fuhrer'e karşı tam üç hafta önce saldırı yapılan yer.
Les généraux ont cru tous mourir, mais Dieu merci, le Führer s'en est sorti.
Doğal olarak herkesin öldüğü düşünüldü ama Tanrı'ya şükür Fuhrer'e bir şey olmamıştı.
Le Führer veut vous voir immédiatement.
Fuhrer acil olarak sizinle görüşmek istiyor.
Salutations, mein Führer.
... Fuhrer'imiz.
Pas encore, mein Führer.
Henüz değil Fuhrer'im.
Merci, mein Führer.
Teşekkür ederim Fuhrer'im.
Si on ne peut pas tenir Paris, si on échoue, alors, brûlons-le!
EĞER EMİRLERE KARŞI GELİRLERSE ONLARI ÖLDÜRÜN! EĞER PARİS'İ ELİNİZDE TUTAMAZSANIZ YAKIN! Baş üstüne Fuhrer'im.
Le Führer a donc ordonné la destruction de la ville.
Sonuç olarak Fuhrer bütün şehrin tamamen yok edilmesini emretti.
C'est un grand ordre du Führer : la destruction d'une ville.
Bu Fuhrer'in bana emanet ettiği en büyük görev.
Ce sont des traîtres!
Fuhrer'i öldürmeye kalkıştıklarından beri generaller umurumda değil.
Je suis avant tout un soldat, je dois me conformer aux ordres!
Ben ne yapabilirim? Ben bir askerim ve Fuhrer'in verdiği emirleri yerine getirmeliyim.
Le Reichsminister veut l'offrir au Führer.
Yardımcı Bakan Fuhrer'e hediye olarak onu bize getirmenizi istiyor.
Le Führer s'impatiente. Prêts à brûler Paris?
Fuhrer, Paris'i yakma işine başlamaya hazır olup olmadığınızı bilmek istiyor?
Non, le Führer exige que ce soit fait immédiatement!
Bu daha önce yapılmalıydı! Fuhrer şehrin şimdi yakılmasını istiyor! Anlaşıldı mı?
Le lieutenant et moi-même avons découvert un complot pour assassiner le Fuhrer.
Teğmen ve ben... Führer'e karşı planlanan bir suikastı ortaya çıkardık.
LE FÜHRER, SOUS 20 M DE BÉTON, DIRIGEAIT DES TROUPES FANTÔMES ET VIVAIT DANS SON FANTASME MALADIF DE CONQUÊTE PLANÉTAIRE.
Ama Führer, beton sığınağın 20 metre altında artık var olmayan ordularını yönetmeye ve evrensel egemenlik hayalleri kurmaya devam ediyordu.
AUJOURD'HUI, 20 AVRIL, NOTRE FÜHRER A 56 ANS.
Bugün, 20 Nisan. Führerimiz 56 yaşında.
A TROUVÉ EN NOTRE FÜHRER, UN HOMME À LA HAUTEUR DE SA GRANDEUR TRAGIQUE, SA TRISTE ET DOULOUREUSE MAJESTÉ.
Yaşadığımız bu günlerde, Hitler'in kişiliğinde saygınlığı, yüceliği ve görkemi bulduk.
IL PRÉSENTE AU FÜHRER SES VOEUX D'ANNIVERSAIRE.
Kendisi diğerleriyle birlikte içerde. Saygılarını sunuyorlar.
MESSIEURS... NOTRE FÜHRER.
Führerimiz.
LONGUE VIE ET SANTÉ, MON FÜHRER.
Uzun ve sağlıklı bir yaşam dilerim, Führerim.
- LE FÜHRER N'AIME PAS L'ALCOOL.
Führer, alkol kokusundan tütün kokusu kadar nefret eder, Fräulein Braun.
EXCUSEZ-MOI, MON FÜHRER.
Özür dilerim, Führerim.
LA 9E ARMÉE ÉTANT DÉBORDÉE PAR LES RUSSES DES DEUX CÔTÉS DE 100 KM, LA QUESTION DU RETRAIT SE POSE MAINTENANT, MON FÜHRER, POUR ÉVITER L'ENCERCLEMENT TOTAL.
Ordu'nun, Ruslar tarafından 100 Km. den fazla bir mesafede her iki yandan kıskaca alınmasından bu yana, kuşatmayı engellemek için geri çekilme emrinin verilip verilmeyeceği sorusu gündemde.
MON FÜHRER, SI ON NE DÉPLACE PAS LA 9E ARMÉE,
Führerim, eğer 9.
UN TRÈS HEUREUX ANNIVERSAIRE, MON FÜHRER.
Mutlu yıllar, Führerim.
VOUS ÊTES LA SEULE À AVOIR DE L'INFLUENCE SUR LE FÜHRER.
Führer'in çevresinde, onu etkiliyebilecek tek insan sensin.
LE FÜHRER TRAVAILLE, MAIS IL VEUT QUE L'ON S'AMUSE.
Führer, çalışmak zorunda olsa bile, bizim eğlenmemizi ister.
- CAPITAINE HOFFMANN, MON FÜHRER.
Hauptmann Hoffman, Führerim.
BIEN, MON FÜHRER.
Emredersiniz, Führerim.
HOFFMANN, VOUS SEMBLEZ AVOIR FAIT BONNE IMPRESSION AU FÜHRER.
Pekala, Hoffman, Führer üstünde olumlu bir etki bıraktığınız belli oluyor.
VOUS VOULEZ QUE LE FÜHRER TROUVE LES RUSSES DANS SA CHAMBRE?
Siz, Führer'in, bir sabah, yatak odasında Ruslarla uyanmasını mı istiyorsunuz?
NOUS NE POUVONS PLUS NOUS TAIRE ET CONTINUER À MENTIR AU FÜHRER.
Daha fazla sessiz kalma sorumluluğunu üstlenemeyiz. Yani Führer'e yalan söylemeyi.
IL EST TEMPS DE PARLER AU FÜHRER.
Açık yüreklilikle, Führer'e durumu anlatma vakti geldi.
IL AVAIT PLACÉ UNE BOMBE QUI A EXPLOSÉ AUX PIEDS DU FÜHRER.
İçinde bomba olan bir evrak çantasını Führer'in hemen yanına bırakmış. Tam ayaklarında patladı.
LE FÜHRER DÉTESTE LES FEMMES TARTES ET LAIDES.
Führer, bakımsız ve çirkin kadınlardan her zaman nefret eder.
- LE FÜHRER AVAIT RAISON.
- Demek, Führer haklıymış.
MON FÜHRER, LE GÉNÉRAL STEINER A RÉUSSI À AVANCER DE 3 KILOMÈTRES.
Führerim, Steiner, üç kilometre kadar ilerlemeyi başardı.
BORMANN, VOUS AVEZ TOUJOURS ÉTÉ PROCHE DU FÜHRER.
Bormann, siz her zaman Führer'e yakın oldunuz.
IL FAUT DIRE AU FÜHRER QU'IL RISQUE D'ÊTRE ACCUSÉ DE DÉSERTION.
Birisi Führer'i, silahlı kuvvetlerin bir üyesi olarak, davranışları nedeni ile suçlanabileceği konusunda uyarmalı.
ET ÇA, MON FÜHRER?
Ya bunlar, Führerim?