Fuss translate Turkish

- Arrête ces questions.

- Stop making such a fuss.

♪ without the slightest fuss ♪ ♪ Now, send us off to sleep, dear mother ♪

# Hem de ortalığı hiç dökmeden Şimdi bizi uyumaya yolla anneciğimiz #

Et lui, Fuss.

- Gerçek adın mı?

C'est son anniversaire.

- Ve bu da Fuss. Bugün onun doğum günü.

Veux-tu venir à ma soirée d'anniversaire... Fuss, le relou!

Doğum günü partime gelmek ister misin... ve sonra şey yapabiliriz...

- Abuse pas.

- Fuss, zorlama!

Arrête de saouler ma sœur, Fuss!

Kız kardeşimle konuşmayı bırak Fuss!

Fuss! T'as du flouze?

Fuss, cebinde üç beş papel var mı?

Fuss est dans son monde.

Fuss başka dünyada.

Il fait la fête.

- Fuss parti veriyor.

- Fuss, t'es où?

- Fuss, neredesin?

Fuss, bon anniversaire!

Fuss, doğum günün kutlu olsun!

Fuss va dormir dans la voiture.

Sanırım Fuss arabada uyuyacak.

Fuss est bourré.

Fuss gerçekten çok sarhoş.

Calme-toi.

Sakin ol Fuss.

Il est pas en état.

Sorun ne? Fuss'un yardım edecek hali yok.

On doit y aller à quatre mecs et Fuss est complètement...

Ve şimdi oraya dört kişi gitmek zorundayız. ve Fuss tamamen...

Il est où, Fuss?

Fuss nerede?

Fuss est dans les vapes, mais ça va.

Fuss bayıldı ama iyi.

"Ober, Platz, geh an Platz..."

Ober, platz, geyhm platz bringen, kommen, sitz, fuss, fahrt und blib.

J'ai ma petite Mlle Fuss-shine ici.

Beni dinle!

Hein?

- Hadi Fuss, gidelim. - Ne oldu?

Mon frère!

Fuss, kardeşim?

Surveillez Fuss, les boloss.

Blinker, kardeşim! Fuss ne yapıyor bir kontrol edelim, sizi moronlar!

Fuss!

Aman Tanrı'm, Fuss!

- Passe

Fuss...