Translate.vc / French → Turkish / Fuzzy
Fuzzy translate Turkish
144 parallel translation
" avec qui j'ai étudié à Louisville?
Sen Fuzzy Oldhammer değil misin? Okula birlikte gitmiştik.
- Dite Fuzzy.
- Kısaca Fuzzy.
- Enchanté, Fuzzy.
- Pekala seninle tanışmak hoş, Fuzzy.
- Salut, chérie. Salut, Fuzzy. Salut, Zippy, Zingo, Starr.
Hoşçakal kıvırcık, hızlı, zingo, yıldız.
C'est toi, Bob?
Bob! Sen misin? Gel bakalım Fuzzy.
Est-ce que tu pourrais...
Acaba Fuzzy bu...
Fuzzy viens de déféquer sur le tapis... est-ce que Melle Fisher voudrait le nettoyer... pendant que Ute fait la lessive?
Fuzzy az önce halının her yerine.. çtı! Belki Bayan Fisher temizlerken Utah çamaşırı yıkar! Yo, yo, yo!
Fuzzy...
Fuzzy.
N'est-ce pas, mon petit?
- Değil mi, Fuzzy Nuts?
Fuzzy n'a rien d'extraordinaire.
Fuzzy'nin durumu olağanüstü değil.
Fuzzy n'est pas un peu sous-développé?
Fuzzy sadece az gelişmiş değil mi?
C'est l'heure de la lecture.
Masal zamanı Fuzzy.
Buster est à moi. Personne ne touche à Fuzzy.
- Ve unutmayın, kimse Fuzzy'ye dokunmayacak.
Fuzzy!
Fuzzy.
Ecoute-toi.
Fuzzy. Şu çıkardığın sese bak.
Il ne croit pas qu'elle est sa mère, Fuzzy.
- Onu annesi sanmıyor, Fuzzy.
Regarde comme il la tient.
- O yüzden onu alıkoyuyor. - Fuzzy.
Ne t'excite pas, Fuzzy.
Fazla heyecanlanma Fuzzy.
Désolé, Fuzzy, c'est encore la collure de Homer.
Üzgünüm, Fuzzy. Yine Homer'ın eklemesi.
Si les plus petits demandent où il est, dis-leur que... Fuzzy a été adopté.
Eğer küçükler ne olduğunu öğrenmek isterlerse onlara Fuzzy'nin evlatlık alındığını söylersin.
C'est une infirmière... ou une nourrice qui a adopté Fuzzy.
Sanırım Fuzzy'i evlatlık alan bir hemşire ya da bir dadıydı.
Alors... on devrait tous se réjouir pour Fuzzy.
Öyleyse sanırım Fuzzy için sevinmeliyiz, tamam mı?
- En fait... c'est celui de Fuzzy.
- Hayır, aslında o Fuzzy'ninki.
- Salut, Fuzzy.
- Hey Fuzzy. - Lanet olsun.
T'es en conditionnelle. On veut pas te faire virer.
Fuzzy, kimse kovulmanı istemiyor.
C'est le moment de reparler à Fuzzy.
Tekrar Fuzzy'le konuşmalıyız.
Hey, les enfants, c'est un nouveau, Sleepy-Time Herbie testé maintenat avec une super-sleepy fuzzy fourure.
Hey çocuklar bu süper tüyleriyle yeni uykucu Herbie
Vous avez pas des paumés à endoctriner, quelque part?
Yani, fuzzy wuzzi veya benzerlerine dindarlık öğretmen gerekmiyor mu?
Je les veux raides, bouclés, crépus, touffus, hirsutes, drus
My hair l want it long, straight, curly, fuzzy Snaggy, shaggy, ratty, matty
Tu t'appelleras Fuzzy Dunlop.
Seni Fuzzy Dunlop adıyla kaydedeceğiz.
Bonsoir à tous, je suis Fuzzy Zoeller pour "Putting Peg and Pod".
Selam millet, adım Fuzzy Zoeller, Golfçüler Derneği'nden sesleniyorum.
J'avais essayé bien des noms pour le petit, comme Fuzzy, Spots ou Speedy.
Yavru için değişik isimler bulmaya çalıştım Tüylü, Benekli ya da Hızlı gibi.
- M. Caneton.
- Burada. - Fuzzy Wuzzy?
Le dernier du cinq majeur n'est autre que Fuzzy.
İlk beşin sonuncusu Fuzzy.
Fuzzy, si vous gagnez...
Fuzzy, kazanırsanız...
Fuzzy est surexcité.
Fuzzy ateş gibiydi dostum.
Tant mieux pour lui.
Aferin Fuzzy'ye.
Qui est Fuzzy?
Fuzzy de ne?
C'est plus important que des gosses minables qui jouent dans un gymnase.
Bu, Fuzzy'le de, Gözlük'le oynamaktan daha önemli.
Alors dites-lui qu'il me déçoit énormément, moi, mon fils, les gosses minables et tous les autres qui croyaient en lui.
Söyle ona, benim için, oğlum, Fuzzy ve Gözlük için... ... kendilerine değer verdiğini sananlar için... ... çok büyük düş kırıklığı oldu.
Fuzzy.
Fuzzy.
Queue-de-Cotton, mon pote, fuzzy, mon bon flop-haired.
Pamuk kuyruk, benim, soluk, topak tüylü dostum.
" C'est bien toi, Fuzzy Oldhammer,
Tanrı aşkına!
Allez, Fuzzy. Salut, chérie.
Selam tatlım.
Juliet, Fuzzy! "Mamelon."
çıkıntı
Mon disque de Frank Bunch et les Fuzzy Wuzzy's!
Onları kırarsan seni öldürürüm. Frank Bunch and His Fuzzy Wuzzies'in bir kopyası.
non, fuzzy!
Hayır, hayır.
Comment peut-elle être sa mère?
Fuzzy, o nasıl annesi olabilir?
Fuzzy?
Fuzzy?
Où est Fuzzy?
- Peki Fuzzy'e ne oldu?
Bonne nuit, Fuzzy.
İyi geceler, Fuzzy.