Translate.vc / French → Turkish / Fátima
Fátima translate Turkish
222 parallel translation
Calme-toi, Fátima.
Sakinleş, Fatima.
Fátima!
Fatima!
Fátima, Fátima, Fátima!
Fatima! Fatima! Fatima!
Voici lady Fatima!
Karşınızda Fatma hanım!
Les imitations de serpent de lady Fatima...
Fatma hanımın yılan dansı...
Si j'étais dans le désert, seule, je dirais :
Eğer ben Fatima, gecenin bir yarısı çölde tek başıma olsam mı? Şöyle derdim.
Arrête donc! "Une autre veillait : Fatma, l'esclave fidèle."
Sadece tek bir ruh uyanıktı- - Fatima, sadık köle. "
- Bonjour, Fatima.
- Merhaba, Fatima.
N'oubliez pas. Demain, neuf heures moins le quart.
Fatima, unutma yarın sabah dokuza çeyrek kala gel.
Tu sais de quoi je veux parler.
- Prenses Fatima. Neyi konuşmak istediğimi biliyorsun.
Je suis Fatima Blush.
Ben Fatima Blush.
Peut-être qu'un jour vous aurez à la tuer.
Belki bir gün onu öldürmen gerekebilir, Fatima
Vous savez bien que faire l'amour à Fatima a été le plaisir de votre vie.
Biliyorsun ki Fatma ile yaşadın aşk, hayatının en büyük zevkiydi.
La plus grande extase de ma vie m'a été donnée sur un bateau à Nassau... par Fatima Blush.
Hayatımdaki en büyük zevk bana Nassau'daki teknede bahşedildi, Fatma Blush tarafından.
- Fatima!
- Fatma!
Je t'ai réveillée, Fatima?
Uyandırdım mı, Fatima?
Fatima, faites-leur visiter.
Beylere istedikleri her şeyi göster.
Je suis surpris de vous voir sur pied si vite.
- Bu kadar çabuk ayağa kalkmanıza şaşırdım. Fatima, bu Jimmy Shaker.
- Fatima? Venez m'aider.
Aşağıdaki eşyaları almama yardım eder misin?
La main de Fatima.
Fatima'nın eli.
Commençons par t'appeler Fatima.
Sana Fatima demekle işe başlayalım.
Fatima.
Fatima.
- Fatima, ne faites pas ça!
Fatma, sakın yapma!
- Fatima, reviens!
- Bunu yapma, Fatma! Geri gel.
- Fatima!
Fatma!
- Fatima!
Fatma.
La main de Fátima. Viens.
Fatma'nın eli!
- Fatima.
- Fatma.
Fatima.
Fatma!
Sœur Iphigénie. Et sœur Fatima.
- Artık kesinlikle biliyoruz.
C'est pas bien pour Alex.
Fatima'yı yalnız bırak.
- Arrête! Mais toi, arrête!
Fatima haydi.
" Desmond Doyle, peintre et décorateur, demeurant à l'Hôtel Fatima de Dublin,
" Desmond Doyle, Fatima Mansions, Dublin'den bir boyacı ve dekoratör...
- L'Hôtel Fatima contre les U.S.A.
- Fatima Mansions ABD'ye karşı.
Damião, les flics!
- Ne var, Fatima?
Tu restes avec Fátima.
Fatima'ya göz kulak ol, ben de gidip ona su getireyim.
Fatima lui répondit :
Fatıma cevapladı :
Fatima prononça alors sa malédiction :
Ve Fatıma lanetini söyledi :
Entendant les pleurs de Fatima, Allah dit : "Je peux sauver Hossein,"
Fatıma'nın çığlığını duyan Allah dedi ki : "Senin oğlunu kurtarırım,"
Mais la terre-mère-Fatima refusa :
Fatıma haykırdı :
L'église de Notre Dame de Fatima et son presbytère ont été détruits par un incendie ce soir, tuant deux prêtres.
Çıkan yangın sonucunda küle dönen Fatima Ana Kilisesi ve papaz evinde iki papaz yaşamını yitirdi.
L'église de Notre Dame de Fatima et son presbytère ont été détruits ce soir par un incendie, tuant deux prêtres.
Kutsal Fatima Ana Kilisesi ve bitişiğinde bulunan papaz evinde, bu akşam çıkan yangında iki rahip öldü.
Bienvenue à tous à la paroisse de Notre Dame de Fatima.
Hepiniz Kutsal Fatima Ana Kilisesine hoş geldiniz.
- Le Portugal, c'est Fatima, les apparitions, la Vierge, les bergères.
Bakireydi. Bir çobanla birlikteydi.
- Le secret de Fatima!
Fatma'nın sırrı.
Un paquet de Fatima.
Fatimas'ın çantası.
Oh allons, Fatima vous savez ces choses dans le ciel.
O da ne?
Er des satellites... satellites... - Laisse-moi expliquer.
Yapma be, Fatima gökyüzüne fırlatıIan şeyler işte.
C'est un dilemne, Fatima.
İkilemdeyim Fatima.
Lui as-tu demandé?
Hayır Fatima.
Non, Fatima.
O bana saygı duyar.