Translate.vc / French → Turkish / Félicia
Félicia translate Turkish
636 parallel translation
Félicia, je veux retrouver ton cul dans ce lit à mon retour.
Felicia, döndüğümde seni bu yatakta istiyorum.
Jill, dis bonjour à Félicia.
Jill, Felicia.
- Salut, dis bonjour à Félicia.
- Bebeğim. Felicia'ya merhaba de.
Félicia dit que vous êtes un très bon coiffeur.
Felicia, iyi bir kuaför olduğunu söyledi.
Félicia est à un moment très difficile de sa vie.
Felicia hayatının çok zor bir döneminde.
Félicia semble s'intéresser à votre salon.
Felicia dükkanınla çok ilgileniyor.
Et Félicia?
Ya Felicia?
Jackie, dis bonjour à Félicia.
Jackie, Felicia'ya merhaba de.
Félicia!
Felicia.
Félicia...
Felicia.
Jackie, Félicia.
Jackie, Felicia.
Félicia n'a rien à faire que de se faire coiffer.
Felicia alışveriş yapar, saçını yaptırır.
Lester a quitté Félicia.
Lester, Felicia'yı terk etti.
Pas la mère de Félicia. Pas la femme de Kevin.
Felicia'nın annesi, Kevin'in karısı değil.
Felicia...
Felicia- -
Janis, Felicia,
Janice? - Felicia?
Felicia Vabar, membre d'un réseau espion ennemi, a intercepté un des coursiers et son transparent lui a été volé.
Düşman bir casusluk örgütü üyelerinden Felicia Vabar kuryelerden birinin yolunu keserek kuryenin taşıdığı parçayı çaldı.
Le 2e transparent, celui que Felicia Vabar convoite, est ici même.
Felicia Vabar'ın peşinde olduğu ikinci parça burada muhafaza ediliyor.
Felicia arrivera avec les siens à 10h30 précises.
Felicia yanındakilerle tam 10 : 30'da gelecek.
Le transparent qu'il a tiré depuis la salle des coffres est le même que celui que Felicia Vabar cherche à se procurer.
Parçanın kasa dairesi dışına çıkarılış şekli Felicia Vabar'ın gözükara planının aynısı.
Felicia?
Felicia?
Felicia, vous êtes là?
Felicia, orada mısın?
Felicia.
Felicia.
Au revoir, Felicia.
- Hoşçakal Felicia.
Petite ignorante!
Belli ki Bayan Felicia Heymans'ın
Vous ignorez que Felicia Heymans est l'un de nos plus grands poètes anglais.
İngiliz şiirinin en iyi isimlerinden sayıldığını bilmiyorsun.
Je ne serai pas long.
Dinle Felicia. Çabuk dönerim.
Félicia est superbe, n'est-ce pas?
Dennis, Felicia çok güzel görünmüyor mu?
Felicia. ça va?
Selam, Felicia. Ne haber?
Felicia m'a pas encore jeté.
Felicia henüz dışarı atmadı.
Felicia et Melody seront mieux sans moi.
Felicia ve Melody bensiz daha mutlular.
Merci, Felicia, d'avoir pris le temps d'être avec nous aujourd'hui.
Bugün bizimle birlikte olmak için zaman ayırmanız bizi çok sevindirdi.
Applaudissons bien fort le plus éminent... membre... heu, personne, du conseil municipal, Felicia Alden!
IKasabamızın en seçkin adamı... yani kadını ya da insanı, Felicia Alden için büyük bir alkış lütfen.
C'est Clyde et Felicia?
Clyde ve Felicia mı geldi?
Felicia, qu'y a-t-il?
Felicia, sorun nedir?
Rentrons, Felicia.
Haydi eve gidelim, Felicia.
Je t'en supplie, arrête!
Tanrı aşkına Felicia, keser misin?
C'est Felicia?
Felicia yüzünden, değil mi?
Clyde dit que Felicia a des visions.
Clyde, Felicia`nın garip hayaller gördüğünü söylüyor.
Pauvre Felicia.
Zavallı Felicia.
Elle a parlé aux mères de tous mes élèves.
Zavallı Felicia mı? Bütün öğrencilerimin anneleriyle konuşmuş.
Felicia, calme-toi.
Felicia, sakin ol.
Felicia est morte.
Felicia öldü!
Que fais-tu à New York?
FELICIA : New York'ta ne yapıyorsun?
Tu es trempé.
FELICIA :
Tu prends un verre?
FELICIA : İçki ister misin? DAVID :
Tu bois encore du gin?
FELICIA : Hala daha cin mi içiyorsun?
J'ai attrapé ton habitude.
FELICIA : Senin alışkanlıklarını unutmuşum.
Tu fumes deux cigarettes, Felicia.
İki sigara içiyorsun, Felicia.
Et éloigne-toi de ce théâtre.
FELICIA : Ve bizim tiyatrodan da uzak dur.
Attends.
FELICIA :