Translate.vc / French → Turkish / Gangster
Gangster translate Turkish
1,725 parallel translation
Tout sauf des films de gangsters.
Gangster filmleri hariç her şey.
Tu sais, un authentique gangster.
Anlarsın, gerçek bir gangster.
Authentique gangster.
Gerçek gangster.
Mais c'est la maison du truand, Mendez?
O ev gangster Mendez'e ait sanıyordum.
C'est une ex-gangster.
O burda büyüdüğü için, bunlara alışıktır.
Ils ont détruit notre chorégraphie avec cette violence de rue.
Bu gangster çıkışlarıyla bizim dansımızı tamamen mahvettiler
C'est quoi, l'intérêt d'être le plus grand gangster?
Büyük mafya patronu olmayı kim ister?
M. Shu est aussi un gangster.
Bay Shu da mafya üyesi.
Je ne veux pas être un gangster!
Mafya olmak istemiyorum!
Jai commis le crime de tomber amoureuse dun gangster.
Suçum, bir mafyaya aşık olmaktı..
Un gangster?
Mafya mi?
.. jai appris plus tard quil était gangster redouté.
Daha sonra öğrendim, onun çok korkulan bir mafya olduğunu,
Je ne suis jamais sentie autant que hors du danger.. .. même avec les gens soi-disant honnêtes en plein jour.. .. que je me suis sentie cette nuit-là chez un gangster.
Güpegündüz..., sözde saygın erkeklerden bile daha güvende hissetmedim kendimi... o gece bir mafyanın evinde güvende olduğum kadar,
Tu étais gangster et tu es toujours gangster!
Sen bir mafyaydin halâ bir mafyasin!
Je ne peux pas passer la vie avec un gangster!
Bir mafya ile birlikte bir ömür geçmez.
Même un homme ordinaire ne peut pas accepter la défaite de lamour. Et Daya est gangster.
Siradan bir adam bile ask yenilgisini kabul edemez..... ve Daya bir mafya..
Je veux que même lombre de gangster ne tombe jamais sur notre enfant.
Bir mafyanın gölgesinin bizim çocuğumuzun üzerinde olmasını istemiyorum..
Sils apprennent que un gangster et toi, vous étiez..
Onlarin bir mafya olduğunu bilmiyor musun? ...
Jai commis le crime de tomber amoureuse dun gangster.
Bir mafyaya aşık olarak suç işledim.
Il nest pas gangster! Cest vous qui êtes les gangsters!
O bir mafya değil!
Après une lutte longue et sinistre.. .. la loi a enfin arrêté le gangster Daya Shankar..
Uzun ve acımasız savaştan sonra... kanun nihayet mafya Daya Shankar'i yakaladi...
Un gangster nommé Fei, au Jai Alai, importait en contrebande des cigarettes à Macao avec mon patron.
Jai Alai mahkemesine çıkan Fei ismindeki gangster patronumla birlikte Macau'da sigara kaçakçılığı yapıyordu.
Maman a dû choisir le mauvais gangster.
Belki annem yanlış hayduta aşık oldu.
Je m'attends tout le temps à ce qu'un gangster avec un oeillet sorte de l'ombre et me mette une beigne.
Kırmızı karanfilli bir gangsterin gölgeler içinden çıkıp beni vuracağını düşünmeye başladım.
Pourquoi ne pas admettre que c'est un gangster, qu'on lui a tiré dessus et que ça vous intéresse au même titre que les people?
Neden onun bir gangster olduğunu kabullenemiyorsun? O vuruldu ve sen bunu basit bir şey gibi alıyorsun.
Son père est gangster?
Babası gerçekten gangster mi?
Ça fait de lui le gangster numéro un.
Bir numaralı gangster oldu.
C'est juste que ton beau-père n'a pas la tête d'un tueur.
Bilmiyorum. Üvey baban hiç gangster gibi birine benzemiyor.
Un flic tué avec l'arme d'un gangster mort et vous deux, en spectateurs innocents.
Kötü adamın silahından çıkan kurşunla ölen bir polis. Siz ikiniz, masum gözlemciler.
Le gangster mort avait des bijoux dans la poche.
Ölen adamın cebinde mücevher çıkmış.
Et il y avait ce gangster, à l'époque.
O günlerde de şehirde kanunsuzlar vardı.
Ou le bâtard te manque?
O, Meksikalı gangster bozuntusu yüzünden olmasın sakın...
S'il veut tellement être un gangster, c'est peut-être le moment qu'il goûte à la prison?
Çok kötü bir gangster olmak istiyor belli ki. Belki de gerçek bir hapishanenin tadını almanın vakti gelmiştir, sence?
C'est pas un endroit où on s'attend à trouver des gangsters.
Bir gangster bulmayı bekleyebileceğin bir yer değil.
Parce qu'un gangster comme toi ne monterait pas une boutique si nulle sans mecs qui montent la garde, avec le stock visible.
Çünkü, senin gibi usta bir ganster... adam gibi gözcüler yerleştirir, paketini de yol ortasında bırakmazdı.
Maman gangster.
- Gangster Anne.
Un parrain de la Mafia disparu il y a 6 ans après un spectacle de sa fille.
6 yıl önce kızının dans resitalinden sonra ortadan kaybolan gangster çetesi patronu.
On doit vraiment s'impliquer?
Sence gangster olayına girmeli miyiz?
Kenton cherche les dossiers sur l'affaire et les activités de la Mafia, il y a 6 ans.
Kenton, davadaki tüm dosyaları ve 6 yıl önceki tüm gangster aktivitelerini çekiyor.
Quelqu'un du labo bosse pour la Mafia.
Labaratuardaki biri gangster için çalışıyor!
Des gangsters vont se pointer sous peu.
Çünkü burada gerçek bir gangster hesaplaşması başlamak üzere.
Voilà notre caisse de gangster.
Merhaba. Bizim haydutun aracı tam şurda.
Avec un gangster dedans.
İçindeki haydutla birlikte.
Mon grand-père était un gangster.
Bak ahbap, dedem eskiden haydutmuş.
Regarde ce négro étaler son fric comme un grand gangster.
Boku parıldayan şu zenciye bakın. Eski zamanların gangsteri gibi.
Eh, je connais mon cholo depuis mon enfance. [ cholo : argot espagnol pour "gangster" ]
- O benim uzmanlığım.
Il est devenu le plus puissant gangster de Macao.
Son zamanlarda Macau'nun en güçlü Babalarından oldu.
- Des caïds?
- Gangster gibi mi?
Je suis un gangster.
Ben çete üyesiyim.
- Gangster?
- Mafya mi?
Pour un gangster, ce type mène une vie plutôt ennuyeuse. Ziva, ¿ hablas español?
Bir gangstere göre bu adamın çok sıkıcı bir hayatı var.