Translate.vc / French → Turkish / Gaz
Gaz translate Turkish
11,224 parallel translation
Votre production de gaz et de pétrole va être redémarrée.
- Gaz ve petrol üretiminiz yeniden başlatılacak.
Votre production de gaz et de pétrole va reprendre.
Gaz ve petrol üretiminiz yeniden başlatılacak.
Après ces quelques semaines, je peux affirmer que ceci ne concerne que l'énergie et la livraison de pétrole à l'Europe.
Aradan haftalar geçti. Artık sadece enerji politikamıza ve Avrupa'ya petrol ve gaz sağlamaya bakıyoruz.
Les Russes se retireront après l'été, quand nos exportations de pétrole auront repris.
Bu yılın sonunda petrol ve gaz ihracatımız geçen yılın seviyesine geldiği zaman Ruslar çekilecekler.
On dirait qu'ils s'amusent bien. C'est vrai.
- Eğlenceye tam gaz devam ediyorlar.
Le gaz a mis du temps à se dissiper tu pourrais nous expliquer ce qui se passe?
İçerideki gazı boşaltmak uzun sürdü. Dostum, bunun neyle alakalı olduğunu söyler misin?
J'ai un spray au poivre.
Biber gazım var.
- Mettons les gaz.
- Haydi gidelim!
Le gaz hilarant n'est pas drôle, il me fait rien.
Kahkaha gazı benden komik değil, hiçbir şey yok üstümde.
Krieger, les conduits d'aération sont toujours plein de gaz nerveux pas vrai? - Attend, quoi?
Krieger, HVAC kanalları hâlâ sinir gazı dolu, değil mi?
Oh mon dieu, je parie que c'est du gaz nerveux!
- Aman Tanrım. Bu kesin sinir gazıdır.
- C'est pas du gaz nerveux bandes d'idiots.
- Dur, ne? - Bu sinir gazı değil sizi ahmaklar.
Tu penses que la CIA est au dessus de ça? Je...
CIA'in sinir gazı atmayacağını mı düşünüyorsun?
On ne peut pas quitter ces jambes, bien que j'aimerais savoir comment les casser..
O bacaklar tam gaz devam eder. Ama ne zaman dururlar bilmek isterim.
Si ce n'était pas pour ton extrémisme ne-laisse-pas-les-hommes-décidez-de-ton-futur, je n'aurais pas fini dans son lit!
"Erkeklerin geleceğini şekillendirmesine izin verme, kız gücü" gazın olmasaydı kendimi asla onun yatağında bulmazdım!
- Prends ça, ordure!
Al sana biber gazı adi herif!
J'ai été aspergé de spray au poivre!
Biber gazı yedim!
Et tu sais à quel point ça fait mal de se faire gazer?
- Evet. - Biber gazı yemenin ne kadar acı olduğunu da biliyorsun, değil mi?
Oui, tu n'as pas entendu parler de lui parce que ses conglomérats sont pas sexy du tout, comme gaz industriels, pâte à papier et papier.
Reese Dipple? Adını duymamışsındır. Çünkü iş alanı endüstriyel gazlar, posa ve kağıt üzerine yoğunlaşmış.
Cette Angela, tu lui as fait le coup du feu d'artifice?
Tamam, peki bu Angela denen kıza ara gaz mı verdin?
Tu penses toujours à une explosion de gaz?
- Gaz patlaması olduğunu mu düşünüyorsun?
Je continue à penser à une fuite de gaz.
Gaz sızıntısı üzerinde çalış.
Ce n'est pas une explosion de gaz.
- Gaz patlaması değildi. - Evet.
On avait des doutes Il n'y a pas d'odeur de gaz.
- Biz de şüphelendik. - Gaz kokusu yok.
Le pied au plancher, et ce serait fini.
Tam gaz devam edip sona varacağım.
Comme ça, quand vous interviendrez contre la foule armés de votre équipement anti-émeute et de votre gaz lacrymogène, personne ne vous verra faire?
Biber gazları ile kalabalığın içine gideceksiniz ve dünya bunu izleyemeyecek mi?
Dites à l'officier Hogan de tenir à distance avec les boucliers anti-émeutes.
Memur Hogan'a biber gazını kapalı tutmasını söyleyin.
Ils vont leur balancer des gaz lacrymogènes.
İnsanları biber gazına boğacaklar.
J'ai organisé un défi pour la terre vierge, avec un prix de 25 millions, pour éliminer le gaz à effet de serre, j'aurais aimé que vous vous inscriviez.
Virgin Dünya Yarışmasını hazırladım, 25 milyon dolar ödülü var. Sera gazlarını bitirmeyi amaçlıyoruz. Seni de eklemeyi düşünüyorum.
Tiens, qui voilà, les laquais du pétrole et de l'essence?
Bu kim şimdi? Petrol ve gaz uşakları mı?
Docteur, la compagnie de mon père pose les fondations d'une section de conduite de gaz naturel qui passera par...
Doktor, babamın şirketi doğal gaz boru hatlarının üzerine kurulu...
On ne peut plus tout camoufler et accuser des fuites de gaz.
Onu gizli tutup yokmuş gibi yapamayız.
S'il y a une frappe nucléaire préventive, vos masques à gaz ne seront pas vraiment utiles.
Eğer gerçekten önleyici bir nükleer saldırı olursa gaz maskenin sana bir iyiliği dokunmaz.
Du gaz volcanique.
Volkanik gaz.
Vous allumez le gaz, appuyez sur le bouton démarrer.
Gazı açıyorsun, elektrikle çalıştırıyorsun.
Le vaisseau ne peut pas bouger quand le sas se purge.
Vakumlu kilidin gazı boşalırsa gemi hareket edemez.
Dans les années 90, une suppression progressive a été décidée... Pour diminuer les gaz nocifs pour la couche d'ozone.
1990'larda Çevre Koruma Ajansı, ozon tabakasının aşınmasının önüne geçmek için katilin kullandığı tür soğutucunun aşamalı olarak kullanımını durdurma kararı aldı.
C'est un clin d'oeil ou un pet?
- Göz mü kırpıyorsun gaz mı çıkarıyorsun?
Ta mère a dit que ça te faisais gonfler.
Annen sende gaz yaptığını söylemişti.
Tu as vraiment aspiré l'hélium de tous ces ballons!
Bütün bu balonların helyum gazını içine çekmişsin!
Pièces secrètes, murs à charnière, fosses à acide, chambres à gaz.
Gizli odalar, açılır kapanır duvarlar asit çukurları, boğulma odaları.
Mettez les gaz!
- Gaza bas!
Accélère.
- Tamam gazı kökle.
Tire dessus.
Gazı kökle.
D'accord, donc tu as toujours l'accélérateur standard, et la fonction de vol.
Tamam, standart gaz, sapma ve yükselme fonksiyonları var.
Plus de gaz.
Gaz ver.
Si le réservoir ne s'est pas brisé et rien d'électrique n'a brûlé, alors comment le feu a commencé?
Eğer gaz tankı kırılmamışsa ve elektrikli bir şey yanmamışsa o halde ateş nasıl yandı?
Son accélérateur s'est coincé.
Gaz pedalının sıkıştığını söylüyor.
On traverse le périmètre comme pour examiner une fuite de gaz.
Gaz sızıntısına bakarmış gibi çevreyi gezeceğiz.
Il se peut que je commence à péter.
Gaz çıkarabilirim.
Spray au poivre!
Biber gazı!