Translate.vc / French → Turkish / Gcms
Gcms translate Turkish
45 parallel translation
Envoie-le au GCMS.
Detaylı bir GCMS araştırması yapın.
Le GCMS indique que le colorant vert sur l'un des côtés est du "Vert Quinizarin".
Madde testi bir uçtaki yeşil boyayı kinizarin yeşil olarak tespit etti.
Le spectromètre ne ment pas.
GCMS buralarda şaka yapmıyor.
Le GCMS n'a pas d'archive de Cire J'ai lancé une recherche au labo du New Jersey.
New Jersey laboratuarından bir referans istedim. Acilen. Tamam.
J'ai détecté du pétrole, du dioxyde de titane, de l'acide stéarique, de l'isopropyl palpitate utilisant de la microscopie photonique polarisée, GCMS et FTIR.
Yağ minereli, titanyum dioksit, stearik asit, polarize işık mikroskopisi kullanarak izopropil palmitat, ve diğer maddeler buldum.
Je veux le comparer à l'échantillon de l'autre crime.
GCMS'e gönder. Önceki olay yerinde bulduğumuz uyuşturucu örnekleriyle içerikleri aynı mı öğrenmek istiyorum.
Variez les paramètres avec le spectromètre de masse.
GCMS * methodu ile incele ve parametreleri değiştir.
Je vais prendre une échantillon d'air, le mettre dans le GCMS, et voir de quoi il s'agit ici.
Hava numunesi alıp GCMS'te inceleyelim. Bakalım neyle karşı karşıyayız.
Et quand je l'ai analysé il est revenu positif au DPC.
- Ve GCMS testi uyguladığımda SFD'ye rastladım.
Il faut que j'aille faire un spectromètre de masse moi-même, ou vous allez me le dire?
GCMS'kadar yürümek zorunda mıyım? yoksa sen mi söylersin?
Pourquoi tu ne le passes pas au spectromètre de masse?
İstersen GCMS testi uygula.
L'ADN est celui d'un homme inconnu, et le spectromètre de masse a décelé des traces de tabac et d'acide citrique.
DNA'sı bilinmeyen bir erkeğe ait ve GCMS, sitrik asit ve tütün artığı buldu.
Bien sur, et le GCMS.
Kütle spektrometresine koydum.
Mais les résultats des semelles indiquent des traces de pétrole et de marbre, conformes avec des matériaux de toitures.
Ama GCMS analiz sonucuna göre ayakkabısının altında yağ ve mermer kalıntıları var. Bu da çatı kaplamasıyla uyumlu.
J'ai comparé le poids moléculaire donné par le spectromètre de masse avec les informations de la base de données pour identifier la pilule retrouvée dans la classe
Sınıfta bulduğunuz hapın ne olduğunu bulabilmek için maddenin moleküler yapısıyla birlikte GCMS'den aldığım kütlesel verileri kullandım.
Tu veux dire que le GCMS l'a vue?
Yani gaz kramotografı mı yakaladı?
Alors j'ai passé ça au spectromètre de masse et ce n'était pas des résidus de poudre.
GCMS'te araştırdım. Bil bakalım ne buldum? Barut değilmiş.
J'ai déja envoyé un échantillon à l'ADN et je viens juste de lancer le GC / MS.
- Epitel zerreleri buldum. Bir numuneyi, DNA tespiti için Adam'a gönderdim, ben de GCMS'te araştırıyorum.
Je n'ai pas trouvé de cheveu ou de cellules épithéliales, alors j'ai décidé d'essayer une analyse d'odeur.
Onun üzerine ben de koku analizi yapmayı deneyeyim dedim. Numuneyi GCMS'te araştırdım ama bir şey çıkmadı.
Extrais les composants, analyse-les avec le GC / MS.
Organik bileşikler alıp onları GCMS'te analiz et. - Peki.
Ce qui est étrange est l'emplacement de la main.
Şu an GCMS'te araştırılıyor. Kafamı karıştıran, elin yerleştiriliş biçimi.
Je l'ai passé au GCMS c'est de la kératine, mais pas n'importe quel os ou bois de mammifère terrestre.
GCMS'te taradım ve keratin çıktı. Ama karada yaşayan bir memelinin kemiğinden ya da boynuzundan kopmuş değil.
- Je l'analyse au GC / MS.
GCMS'de inceleyebilirim.
- L'injecteur d'un GC / MS monte à 982 ° C.
GCMS'nin herbir iğnesi 1800 Fahrenheit'ta çalışır.
Après qu'EDNA l'a identifiée... Je l'ai passée au GC / MS.
EDNA ne olduğunu bulduğunda bende onu GCMS'de araştırdım.
La substance mystérieuse que j'ai détectée dans la seringue plus tôt, a été traité par GCMS, faisant ressortir de traces de somatropine.
Şırıngada, daha önce bulduğum esrarengiz maddeyi, gaz kromotografi cihazı yardımıyla tespit ettim. Somatropinmiş.
Mais je l'ai passé au GCMS, et j'ai trouvé 3 autres ingrédients : Orge, houblons, levure.
GCMS den araştırdım, içeriğinde üç farklı şey daha buldum arpa, şerbetçi otu ve maya.
- Ouaip. Tu ferais mieux de faire fumer le GCMS, chef.
Gaz likit kromatografisi ve kütle spektrometreni ısıtsan iyi olur patron.
Tu te moques de moi, le GCMS n'a pas encore fini?
Şaka mı bu! Ne demek gaz ayrıştırıcı hâlâ çalışmıyor?
Beaucoup aurait utilisé le GCMS.
Birçok insan bunun için gaz likit kromatografisi ve spektrometreye başvururdu.
D'abord, tu as fait joujou avec mon GCMS, et comme ça n'a pas marché, tu es passé au niveau supérieur.
Önce benim GSMS'imi bozdun ve bu işe yaramadığında bir sonraki seviyeye çıktın. Ama bu da işe yaramadı.
Très bien, Hodges, Henry m'a dit que vous avez - reprogrammé le GCMS.
Pekâlâ Hodges, Henry senin GCMS'sinin ayarlarını bozduğunu anlattı.
J'ai aussi trouvé... des traces de peintures noires sur la chaîne, donc je l'ai passé dans le GCMS.
Bulduğum ayrıca... Zincir üzerinde siyah boya kalıntısı. Kalıntıyı GK / KS'de inceledim.
Euh, j'ai isolé les molécules odorantes, je les ai passées au GC-MS.
Uh, koku moleküllerini izole ettim ve GCMS'de aradım.
Donc je l'ai analysé au GCMS, et j'ai obtenu ça.
GCMS'de aradım ve bunu buldum.
Le GCMS est cassé, et le réparateur est en vacances.
Gaz kromatografı bozuldu, tamirci de izinde.
Ok, peut-on oublier GCMS pendant un instant?
Tamam, şey... gaz kromatografını bir an olsun bir kenara bırakamaz mıyız?
Tu es sur que le GCMS fonctionne normalement?
Gaz kromatografının düzgün çalıştığına emin misin?
Le GCMs a détecté du linamarine, de la lotaustraline des glycosides cyanogènes.
Analiz sonucu çıkanlar, linamarin lotaustralin siyanojen glukozit.
Le GCMS a révélé des traces d'essence sur le carton.
GCMS karton üzerine benzin izleri saptandı.
GCMS a identifé une huile polyinsaturée correspondant à de l'huile de cacahuète sur le pantalon du suspect dans les fragments du cartable.
GCMS * şüphelinin pantolonunda fıstık ezmesi yağı buldu. Ayrıca çantasının üzerinde de buldu.
Qu'est-ce qu'a trouvé le GCMS?
GCMS ne buldu?
Je suis encore en train de chercher le champion A travers le GCMS. Je te ferai savoir.
Örnek kütle spektrometresinde.
Le spectromètre de masse a analysé la substance hydrophobe. Huile d'olive.
GCMS, Sleek'in vücudunda bir iz buldu.
- GC / MS.
GCMS.