Gg translate Turkish

- J'étais ravi.

- Pekâlâ, GG, seni görmek güzeldi.

Une émeute est une chose horrible, und une fois qu'elle a commencée, vous avez peu de chances de l'arrêter sans bain de sang.

Bir ayyaklanma... kötü birseydir ve birkerre basladıggında kan dökülmeden durmas.

Larry a obtenu une mise de fonds bien grasse!

Larry'nin kendine büyük ve güzel bir finansman sağladığını söylerdim, GG.

Voilà la vraie valeur cachée!

Bu gerçek gizli değer, GG.

A 19h20, je coupe le courant dans la zone 26-GG.

Bu akşam 19 : 20de 26GG bölgesinin elektriğini keseceğim.

Au beau milieu du secteur 26-GG.

26GG bölgesinin tam ortasında.

- P.S.E.V.?

GG mi?

- Oh, et GG - Qui?

- Herkesin canına okuyor.

GG, un surnom pour Georgia, les deux G

Benden duymamış olun.

J'ai la présentation finale le 17 à midi, ce qui me laisse tout le temps pour faire GG à 17h

Plan yapmazsam ölürüm ben. O yüzden başlangıçta çok korkmuştum.

Faire GG? Ma césarienne.

- Ne demek istiyorsun?

J'espère juste que GG sera aussi belle que Rory

Buraya birkaç dakika uzaklıkta.

Vous aussi Lorelai. Enfin, vous êtes un peu la tante de GG

İştahıma inanamıyorum.

- Et c'est quoi ce nom, GG?

İki heceli.

Rory, GG, Rory, GG.

- Alay etme. - Seni yatıştırmaya çalışıyorum.

J'espère que Papa est heureux Heureux? Avec Sherry et GG, la ballerine de 17H?

Sherry ve beşte doğacak balerin G.G. ile mutlu olmak.

GG se chargeait des trucs volés.

Glekas çalıntı mallardan sorumluydu.

GG me suppliait.

Yalvarıyordu.

Enfin bref, on parlait de bébés et tout, et elle m'a demandé de tes nouvelles et de GG, et c'est là que j'ai réalisé que je ne t'avais pas parlé depuis des lustres, et voilà

Neyse, bebeklerden falan bahsediyorduk, seni ve Gigi'yi sordu. Ben de bir süredir seninle konuşmadığımı fark ettim.

Ca va Ok, bon, comment va GG?

Gayet iyi bir zaman.

Je serai toujours là pour GG.

Gigi için hep buradayım.

Enfin bref, GG va très bien.

- Sorun değil. Neyse, Gigi harika.

Je vais être à côté de la zone samedi parce que j'emmène GG voir ses grands-parents

Ama gerçekten uğramalısın. Aslında Cumartesi günü oralarda olacağım.

Toi, moi et GG

Otelde öğle yemeği yeriz.

Je sais. Je dois aller chez mes parents et GG doit bientôt faire sa sieste

Biliyorum ama annemlere uğramam lazım ve Gigi'nin uyku saati geliyor.

J'ai déjeuné avec Rory et Christopher et GG.

Rory ve Christopher'la yemek yedim.

Vivement que G.G. aille à l'école.

GG'nin okula başlaması için sabırsızlanıyorum.

G.G. à l'école?

GG okula mı başlıyor?

- L'oreiller de G.G., sa couette et sa housse de couette.

- GG'nin yastığı, bu battaniyesi.

G.G.!

GG!

G.G., reviens chercher ton manteau.

GG, lütfen buraya gel ve ceketini al.

Oh, G.G., ma puce, tu colories le plancher.

GG tatlım yerleri boyuyorsun.

G.G., donne-moi ça.

GG, ver şunu. Bu silinmez kalem tatlım.

- Non! G.G.

GG.

Viens avec moi à la cuisine.

Gel, mutfağa gidelim. GG.

Lorsqu'un âne a soif, son... ventre rétrécit.

Bir eşek susadığğında karnı büzülmeye başlar.

- GG.

G G. Bakayım.

- GG.

- GG.

Parce que sans la vérité, nous devenons nous aussi impuissants.

Christina Calluchi. Çeviri :.. : GG :..

Non, j'attends qu'il P.S.E.V.

Hayır. GG'yi bekliyorum.

- GG.

- Glekas.

La dernière fois que j'y suis allée, il avait scotché ses couches, mais... J'espère que lui et GG vont bien.

Alınma.

Je sais que c'est un sacré boulot de s'occuper de GG

Gigi'yle uğraşmanın zor olduğunu biliyorum.

Salut GG.

Merhaba Gigi.

- C'est agréable de voir GG

- Çok güzel, evet.

Comment ça va, GG?

- Gigi'yi görmeyi seviyorum.

Sauf GG, qui a craché parce que c'est un bébé, c'est ce qu'ils font

Hepsi bu şekilde davrandı. Gigi hariç. O tükürdü.

que pour nous.

Bu GG için bizler kadar heyecan verici olmayabilir.

- G.G., viens, ma puce.

- Hayır, ben... GG, gel tatlım.

G.G.!

GG

G.G., s'il te plaît!

GG, lütfen.