Translate.vc / French → Turkish / Gio
Gio translate Turkish
196 parallel translation
- Et ton père, Gio? - Bien. Mais moi, je vais mal avec vous autres!
- İyi, ama seninle anlaşamayacağız.
Gio, ta sélection de cigares est nulle.
Hey Gio, sigaraların berbat, biliyor musun?
Gio, 12 ans, Roman, 10 ans, et Sofia, quatre ans.
Gio 12, Roman 10, ve Sofia 4 yaşındaydı.
Gio.
Gio?
Le premier numéro, c'est Gio, mon prof de chant.
İlk numara Gio'nun, vokal koçum.
Si Gio la défend, il lui donnera sa chance.
Gio tamam derse, ona bir fırsat ayarlayacaktır.
Gio, peux-tu arrêter de viser le visage de mon pote?
O yaptı. Gio, o şeyi adamımın yüzünden çekmek ister misin?
- Gio! Qui était supposé rester en arrière?
Gio, arka tarafı kim kolluyor?
- Bon sang! Tu ne vas pas écouter Gio, mec.
Gio'ya bakma, adamım.
- Plante-le Gio!
İndir onu, Gio!
Ça provient de ma vieille arbalète.
Bu benim eski aletlerden ve bunu kullanan Gio.
Celle qu'utilise Gio. - Bien.
Tamam.
Ton mec, Gio, tue tout ce qui bouge.
Senin Gio hareket eden herşeyi öldürüyor.
C'est drôle. Gio n'est pas un fripon.
Gio bir düzenbaz değil.
Gio dit qu'il a trouvé un nid ou quelque chose.
Gio bir yuva bulmuş. Eskisi gibi avlanırız.
Un nom minable, genre Gio.
Basit bir şey, Gio sanırım.
Chaque fois que j'arrive, tu hurles :
Gio, çünkü sana ne zaman gelsem,
Gio, je veux te payer. Ça me gêne.
Gio, para vermeme izin ver, böyle kendimi rahat hissetmiyorum.
Tu peux poser l'évier là.
Gio, lavaboyu şuraya koyabilirsin.
Parce que c'est un sandwich rasoir, et Gio trouve qu'Henry est rasoir.
Çünkü yumurtalı salata sıkıcı bir sandviç ve Gio, Henry'yi sıkıcı buluyor.
Bon, toi, tu ferais quoi?
Pekala Gio, sen ne yapardın?
Gio, je ne veux pas danser.
Gio, dans etmek istemiyorum.
- Henry, tu devrais laisser Gio le faire.
- Henry, bence bırak Gio yapsın.
J'ai invité Gio pour un rancard.
Gio'ya çıkma teklif ettim.
Gio?
Gio'yla mı?
Comme Gio et Hilda?
Gio ve Hilda gibi mi?
Et Gio pourra te montrer quelques pas de danse sympa.
Sonra Gio sana havalı dans hareketlerinden gösterir.
Gio se fiche de quoi il a l'air.
Gio nasıl göründüğünü umursamıyor.
Si tu tiens tant à danser, va danser avec Gio!
Madem o kadar dans etmek istiyorsun, git Gio'yla dans et!
Je ne serai jamais comme Gio.
Asla Gio gibi olamayacağım.
Je ne veux pas que tu sois comme Gio.
Gio gibi olmanı istemiyorum.
Un nom minable, genre "Gio".
"Gio" falan gibi acayip bir şey.
- Gio!
- Gio!
Tu sais? "Chez Gio, le roi du sandwich en tout genre."
Anladın mı? "Gio'nun Sandviç Deposu."
- Ça pourrait marcher du tonnerre.
- "Gio'nun Yeri" çok sükse yapabilir.
Pas génial. Gio. "
Hiç fena değil.
Gio!
Gio!
PROCHAINEMENT LES SANDWICHES DE GIO
YAKINDA AÇILIYOR GIO'NUN SANDVİÇLERİ
"Prochainement, les sandwiches de Gio."
"Yakında açılıyor, Gio'nun sandviçleri."
J'ai déjà 500 prospectus avec "Les Sandwiches de Gio"
Gio'nun Sandviçleri yazan ve gülümseyen bir turşunun olduğu
Salut, Gio.
Selam Gio.
Henry, je te présente Gio.
Henry, bu Gio.
L'heureux propriétaire des Sandwiches de Gio.
Gio'nun Sandviçleri'nin sahibi. Ne çarpıcı isim değil mi?
Dis-moi, qu'as-tu fait de l'autre billet?
Ee Gio, fazla biletinle ne yaptın?
Daniel a donné nos billets à Gio, car il croit qu'on sort ensemble.
Otur! Daniel biletlerimizi Gio'ya verdi çünkü sevgilimin o olduğunu sandı çünkü seninle çıktığımı öğrenirse seni kovacak.
J'irai avec Gio, et toi avec Antonella.
Yani ben Gio'yla sen de Antonella'yla oturacaksın.
- C'est Gio.
- Bu da Gio.
Merci.
- Sağol, Gio.
- Gio de Miami.
- Gio, Miami'den geldi.
Gio, putain, t'es où?
Gio, hangi cehennemdesin, dostum?
- Gio?
- Kimden, Gio'dan mı?