Gorgeous translate Turkish

- Bonjour, Gorgeous.

- Merhaba "Güzelim" buyurun.

De côté, voici deux belles croupes!

Muhteşem! Rococo stili, Gorgeous!

Magnifique, n'est-ce pas?

Gorgeous, değil mi?

Ici Joe Oramas, en direct de l'empire du hot-dog de Gorgeous Frank, ouvert tous les jours de 7 h à 15 h.

Ben Joe Oramas, Frank'in dev Hot Dog Krallığından canlı yayındayız. Her gün 7'den 15'e açığız. Beni çek.

Gorgeous. [Magnifique]

Çok güzel.

Superbe, chérie.

Gorgeous, canım.

Le procès de Vincent "Vinny Gorgeous"...

Vincent "Vinny Gorgeous" un davası...

Georgious....

Gorgeous?

- Je vous écoute, ma belle.

- Söyle Gorgeous.

Une création Salon de splendeur.

Salon de Gorgeous'tan...

Du porc.

Yemekte ne var, gorgeous?

Et Crystal McAllister pour Le Brasier de l'Amour.

Crystal McAllister The Strong And The Gorgeous.

Aren't they gorgeous?

Güzeller di mi? Harika

Il est temps de prendre ton médicament du soir, Gorgeous.

Akşamüstü ilacını alma vakti Muhteşem.

Gorgeous!

Muhteşem!