Translate.vc / French → Turkish / Grateful
Grateful translate Turkish
64 parallel translation
- Les Grateful Dead.
- Grateful Dead.
Comme les Grateful Dead
Ruhsuz biri değilim
Voici Jerry Garcia de Grateful Dead.
Grateful Dead'ten Jerry Garcia.
On est avec les Grateful Dead.
Grateful Dead'leyiz.
- Les "Grateful Dead".
- Minnettar Dead.
- Les "Grateful Dead"?
- Minnettar Dead mı?
Tu crois que ça me plaît quand des types me demandent si j'aime le nouvel album des Grateful Dead?
Kalın çerçeveli gözlük takmış, şişko adamların bana, yeni Dead albümünü beğendin mi diye sormalarından bıktım!
Y a un bail que Grateful Dead a raccroché.
Sanki Grateful Dead hala turluyor değil, değil mi?
Je venais de passer un an à suivre les Grateful Dead.
Grateful Dead'in civarında yaklaşık 1 yıl geçirdim.
II est né dans un minibus, en route pour un concert de "Grateful Dead"!
- Bu ne demek oluyor? 5. Karayolunda, bir karavanda "Grateful Dead" konserine giderken doğmuş.
"Il paraît que vous avez vécu avec Grateful Dead, " vous étiez toujours fourré avec Jerry Garcia. "
"Birileri senin bir zamanlar Haight Ashbury'de Grateful Dead ile yaşadığını söyledi ve Jerry Garcia'yla takılıyormuşsun." gibi şeyler söylüyor.
Toutes les deux, on adore les Graceful Dead.
The Grateful Dead, ikimizinde gerçekten paylaştığı şey.
Des tickets. Pour le concert de Grateful Dead.
Biletler, Grateful Dead konseri için.
Pas que je sois fan, mais...
Grateful Dead'ı çok da sevmiyorum, ama...
On avait des tickets pour les Grateful Dead.
Grateful Dead biletlerimiz vardı.
On ne vend pas des tickets pour les Grateful Dead.
İnsanlar Grateful Dead biletini satmaz.
On offre des tickets pour les Grateful Dead.
Grateful Dead biletlerini verirler.
Ecoute, j'ai vu les Grateful Dead quand j'avais 15 ans... l'une des huit plus belles nuits de ma vie.
15 yaşımda iken The Grateful Dead'ı gördüm. Hayatımın en güzel sekiz gecesinden biri idi.
Mon père pense que je suis au concert des Grateful Dead. Ca lui ferait de la peine de savoir que j'y suis pas allée.
Babam Grateful Dead konserinde olduğumu düşünüyor orada olmadığımı öğrenirse çok üzülür.
Tu sais pourquoi les Grateful Dead sont toujours en tournée?
Grateful Dead neden hep turnedeydi sence?
Ils dansent avec les morts vivants.
Grateful Dead ( Minnettar Ölüm )'le dansediyor.
Un CD des Grateful Dead?
CD yi öldürdün mü?
C'était Grateful Dead.
The Dead'di.
Grateful Dead.
The Grateful Dead.
Vous partez sur les routes et vous suivez Grateful Dead partout?
Yani arabayla öylece dolaşıp her yerde The Dead'i mi takip ediyorsunuz?
Grateful Dead.
Grateful Dead.
Si vous passez les Grateful Dead, je vous emmène tous.
Fazla ileri gitmeyin yeter.
Le Grateful Dead, mon pote.
Müteşekkir ölüm, hacı.
Je n'ai pas goûté à l'autre côté du buffet depuis mon voyage avec Grateful Dead.
Grateful Dead konserlerine gittiğim günlerden beri açık büfenin diğer tarafından hiçbir şeyin tadına bakmadım.
- Ouais d'accord. C'était des passes backstage pour Grateful Dead.
Grateful Dead'in kulisine geçiş kartıydı.
Tu n'es pas en tournée avec The Grateful Dead.
Grateful Dead'le turnede değilsin.
Après avoir fait semblant pendant 10 min d'aimer les Grateful Dead, et ils sont nuls... on va à mon appart et on commence à le faire partout.
10 dakika boyunca Grateful Dead'i seviyor gibi davrandıktan sonra ki iğrençlerdir, benim evime gittik ve olabilecek her yerde yaptık.
The Grateful Dead.
Grateful Dead.
Ses chansons ont été reprises.
Bob Dylan, Rolling Stones, The Doors, Allman Kardeşler ve Grateful Dead. 1 992'de vefat etti.
Vous aimez le Grateful Dead?
- Grateful Dead'i sever misin?
Pendant les années 60, tout ce que t'as réussi, c'est à faire peur dans les "Grateful Dead Shows".
60'lı yıllarda tek yaptığın, "Ölenlere Saygı" gösterilerindeki çadırları düzenlemekti.
Aller voir les Grateful Dead au Cow Palace?
Cow Palace'da The Dead'i canlı izlemek gibi mi?
Joan Baez, Grateful Dead, The Who.
Joan Baez, Grateful Dead, The Who.
Mollo, j'écoute un nouveau tube du Grateful Dead.
Sakin ol. Sadece Grateful Dead'in yeni şarkısını dinliyordum.
- Plus vieille merde encore!
Daha da eski moda. Grateful Dead.
Je suis contente de pouvoir me concentrer sur autre chose.
Aslında, tüm bunlardan I'm actually grateful sıyrılıp odaklanabileceğim birşey olduğu için... Mutluyum.
Je vais peut-être oublier le nom, mais il avait un T-shirt Grateful Dead.
Belki ismini unutabilirim ama üzerinde Miami Dolphins'in tişörtü vardı.
Les Grateful Dead chantent.
Miami Dolphins'in amblemindeki nedir? Yunus.
Le Grateful Dead...
Grateful Dead...
Les Grateful Dead ont enregistré ici.
Akustikler, kablolar... The Grateful Dead burada kayıt yapıyor.
Sauf s'il y a du Grateful Dead. - Je rigole.
Yani, oraya ceset koymam zor oluyor.
Ah ah! Dead. Les Grateful Dead.
The Grateful Dead gibi.
Heu, mort reconnaissant.
Uh, "Grateful Dead".
et tu es juste à une sucette joyeuse de faire nos vêtements en chanvre et d'écouter The Grateful Dead.
Ve bir tek sen mutlusun lolli Giysilerimizi esrar yapıyorsun Dinliyorum, ölü bir minnettarım.
comme, où iront danser les ours de Grateful Dead?
"Minnettar ölü ayılar" nerede dans edecek?
Le "Grateful Dead".
Aa, The Grateful Dead.