Gravy translate Turkish

Vous avez cru que j'étais Bob Dylan.

Güvendiğiniz adam aslında Wavy Gravy değildi.

On te trouve très gravy, baby.

Çok iyi olduğunu düşünüyoruz, bebeğim!

Ce truc rouge, là, c'est de la sauce ou du sang?

Şu kırmızı şey, gravy sosu mu, yoksa kan mı?

Y a pas de sauce.

Gravy sosu koymadım.

Alors, je prendrais 16 Gravy Scrape'ems, un seau de Twisty Lard et 2 Super Breakfast Burritos sauce Macho, et la taille mega s'il vous plaît!

Bir bakalım.. 16 tane gravy scrape'em, bir kova kızarmış domuz yağı, ve iki büyük, macho soslu meksika dürümü. Ve çok büyük boy olsun.

Je l'ai vu dans la grange avec Wavy Gravy.

Sanırım onu samanlıkta Wavy Gravy ile birlikte görmüştüm.

Gravy Jones.

Gravy Jones.

Ce n'est pas Gravy Jones.

O Gravy Jones değil.

Gravy, tu peux toujours nous parler, ou parler aux flics, mais ça fera ton troisieme coup.

Gravy, ya bizimle konuşursun, ya da polislerle, ama bu senin üçüncü suçun olur.

J'ai parlé à Wavy Gravy et aux Hog Farmers.

Wavy Gravy ve Domuz Çiftçileri'yle konuştum.

Lui et ses amis vous aideront pour la sécurité.

Wavy Gravy ve grubu güvenliğe yardımcı olmak için gönüllüler.

Nous avons eu 15 % du marché, mais Benton Bowles nous a lâché pour Gravy Trains. C'était une erreur.

Pazar payımız % 15'ti ama şimdi Benton Bowles kolaya kaçıp bizi bıraktı.

- Vous en voulez?

- Gravy?

Ca pourrait être aussi bien Gravy Jones.

Gravy Jones da öyle belki.

C'est de la sauce KFC!

Aman Tanrım! KFC gravy sosu.

Un pauvre gobelet de sauce?

Bir bardak rezalet gravy sosu mu?

De la sauce toute seule?

Kim sadece gravy ister ki?

C'est coupé avec de la sauce de Boston Market!

Boston Market gravy sosuyla karıştırılmış bu.

Tu la coupes pour économiser ton putain de fric!

Para kazanmak için Albay'ın gravy sosunu Boston Market'inkiyle karıştırıyorsun.

Personne veut de KFC sans sauce!

Kim gravy sos olmadan KFC ister ki?

Dans peu de temps, elle va enfler pour atteindre les 2 500 kgs et elle écrira 50 nuances de gras.

Çünkü bir, iki aya kalmaz normal kilosu olan 2.500'e doğru balon gibi şişecek ve "Fifty Shades of Gravy" adındaki anılarını yazmaya başlayacak.

Pas de gravy.

Et sulu sos olmasın.

Alors je mange le riz à côté du gravy.

Bu yüzden sosla pilav yedim.

Je suis sûr, le gravy n'est pas viande.

Eminim. Sos et değil.

Je peux encore l'entendre, un bouddhiste heureux qui ne mangeait que du riz et du gravy.

Onu hala duyabiliyorum. "Bundan, sadece sos ve pirinçten memnunum."

Simon Gravy.

Simon Gravy.

On a retrouvé la trace de Simon Gravy, notre possible incendiaire.

Simon Gravy, şüpheli kundakçımız hakkındaki arama emrine yanıt geldi.

"Brancher le gravy..."

"Sosu bağla..."

- Pourquoi ça dirait "gravy"?

- Neden "sos" desin ki?

Il pense que GOP ( parti républicain ) veut dire "Gravy on pancakes".

GOP'un açılımını "Gözleme üstü Salça" sanıyor.

Biscuits et sauce.

Bisküvit ve Gravy sosu.

Le jus de viande?

Simitten mi? Gravy?

J'ai creusé tout ce que je voulais creuser, Dr. Wavy Gravy.

Önemsediğim her şeyi araştırırım ben, Dr. Wavy Gravy.

Belle sauce.

Gravy

On ne l'appelle plus sauce.

Ona artık gravy denmiyor.

En fait, ça s'appelle de nouveau sauce.

Aslında, artık yeniden gravy deniyor.

À suivre, un camion-resto qui ne sert que de la sauce!

Sırada sadece gravy sosu satan seyyar yemek arabası.

Essayons ce camion de sauce.

Şu gravy satan yere gidelim.

Mon talon s'est cassé au nouveau camion-resto et j'ai renversé de la sauce sur moi parce qu'ils ne vendent pas de bols, que de la sauce.

Yeni açılan yemek kamyonunda topuğum kırıldı ve her yerime gravy sosu döktüm. Çünkü kapta satmıyorlar, sadece gravy veriyorlar.

Que ton règne vienne et que ta sauce soit au jus de viande.

Çünkü senin için bir çiçek, gravy * sosu kadar sonsuzdur.

Bonjour.

Günaydın. [Efsanevi Wavy Gravy konuşuyor, Hog Farmers'in başı]

Elle a été diffusée dans le monde entier.

# We call the IT Riding gravy train. #

Vous voulez pas de gravy?

Sos istemez misin?