Translate.vc / French → Turkish / Gremlin
Gremlin translate Turkish
88 parallel translation
Je suis à vous, bienvenue au "Vieux Gnome".
The Jolly Old Gremlin e hoşgeldiniz.
Il y a un vrai gremlin dans ma cabine!
Direksiyonda gerçek bir gremlin var!
Ce sont des gremlins... comme disait M.Futterman.
Onlar gremlin, Kate. Bay Futterman'ın dediği gibi.
Il se pourrait qu'il y ait un gremlin chez vous.
Evinizde bir gremlin olabilir.
Ce n'est pas un incendie, ce sont des Gremlins.
İçeride ateş yok. Onlar Gremlin. Islatırsanız çoğalırlar.
Il y a un gremlin sur le côté du car.
Otobüsün yanında bir cin var.
- Je surveille votre "gremlin".
- Gremline ben bakarım.
Lieutenant "Gremlin", cette fois je te tiens!
Pekâlâ, Teğmen Gremlin. Bu sefer defterini düreceğim.
Mon "gremlin" a passé un autre appel, et je l'ai intercepté.
Gremlin bir arama daha yaptı ve bu sefer izledim.
Je sais que c'est ton papa... mais pour moi, c'est un salaud irresponsable... qui a mis ta mère en cloque et lui a volé sa Doche.
Tatlım, biliyorum o senin baban. Fakat benim için o, hala anneni hapsedip Gremlin'ini çalmış sorumsuz bir sürüngen.
Ma mère s'est suicidée, mon père s'est tiré... et je vivais dans une caravane avec un malade mental.
Evet Annem intihar etti Ve babam kaçıp gitti. Gremlin'de kendi eliyle konuşan bir adamla yaşıyordum.
Ils cherchent une raison de vendre ma Gremlin.
Tamam. Arabamı satmak için fırsat kolluyorlar.
- Une voiturette.
Sayılmaz. Gremlin'di.
Pire, une Gremlin.
Daha kötüsü.
Je commençais à me demander si on avait pas un Gremlin là-dessous.
Kaplamanın altında bir Gremlin olduğundan şüphelenmeye başlamıştım.
Qui dans ton entourage conserve des oreilles de gremlin?
Yani, stok cin kulakları bu kaç adamlar biliyor musunuz?
Comment se fait-il que notre Gremlin de Downing Street soit au courant?
Bu kadın nasıl oluyor da Danny'nin kimliğini biliyor?
Soit on a une infestation de diablotins dans cette maison, soit Wyatt a mis ses petits doigts sur mes bijoux.
Tamam ya bu evde bir gremlin partisi var, Ya da Wyatt'ın beliren-parmakları benim mücevherlerime gidiyor.
- D'après le Livre, ce sont des petits démons très féroces.
- "Kitap" a göre. impler, gremlin'e benzeyen yaratıklar ama daha azgınlar.
Gremlin?
- Gremlin?
Ducky n'est pas mal. Voici le gremlin de la salle d'autopsie.
Otopsi cini çok iyi çıkmış.
Une plaque chauffante défectueuse, un gremlin dans le système?
Fakülte yemek hanesinde yanmış bir tava mı? Yoksa sistemi bozan bir şey mi?
Reviens là, sale Gremlins.
Geri gel, aşağılık gremlin!
Palmer? Je ne suis jamais allé chez toi et toi tu fais à dîner pour McGee et le gremlin des autopsies? !
- Palmer da mı?
Le Gremlin dehors, la Ferrari à l'intérieure.
- Dışı Gulyabani, içi Ferrari. - Tahoe Gölü mü?
C'est ce que j'ai entendu dire. Et tous les autres bâtiments de Savannah sont soit hantés par des fantômes, ou des sorcières, ou des gremlins. Je sais pas.
Savannah'daki binaların geri kalanını sorarsan, hepsine ya bir hayalet dadanmış ya bir cadı ya da bir gremlin veya onun gibi bir şey.
Le Gremlin ne dort pas.
Minik cin uyumuyormuş.
Mais pas question que vous me refiliez ce gremlin.
Ama beni bu gulyabaniyle kandıramazsın.
Des jeux pour le Gremlin, piscine à dauphins, toboggans.
Ufaklığın eğleneceği, yunuslarla yüzmek ve su kayağı gibi şeyler varmış.
Possible qu'on n'emmène pas le Gremlin.
Ufaklığı götürmeyebiliriz.
T'as adopté un Gremlin?
Çantanda bir sıçan var.
S'il veut se marier avec cette gremlin serviable, c'est son choix.
Eğer o iyiliksever cadıyla evlenmek istiyorsa bu onun seçimi.
Un gremlin!
Uçak cini!
Un gremlin!
Gremlin!
Il est comme un Gremlin.
Tanrim, tipki Gremlin'lere benziyor.
Quelle vieille folle!
Ahmak gremlin!
Je regarderais une série sur Fonzie et un Gremlin.
Fonzie ve Gremlin'lerle ilgili bir şovu da izlerdim ben.
Fonzie n'en voudrait pas. Il est trop cool.
Fonzie bir Gremlin'e bakamaz çünkü havalı olmakla çok meşgul.
On dirait un Gremlin.
Aynı Gremlin gibi.
- Une Gremlin.
- Gremlin.
Tu vois, comme Gizmo. Ils deviennent des Gremlins si on ne les nourrit pas correctement.
Hani şu doğru beslemediğin takdirde Gremlin'e dönüşen küçük tüylü yaratıklardan.
Ban Onniversaire, Gremlin. "
"Batlı yıllar Gremlin."
Gremlin d'autopsie.
Otopsi Gremlin'i!
Je sais, je suis aussi choqué que toi, mais Ziva a invité le Gremlin, ici.
Biliyorum patron, ben de senin gibi şok oldum ama Ziva Gremlin'i buraya davet etmiş.
Gremlin d'autopsie? Décampe.
Otopsi Gremlin'i kaybol.
Ça se joue entre une Toronado de 1966, une Roadrunner de 1972 et une Gremlin de 1974.
-'66 model Tornado,'72 model Road runner veya...'74 model Gremlin e kadar düştü.
Comme les Gremlin et les Pacer qu'on a vues à la fiesta.
Tıpkı hava alanında kapıştığımız Gremlin'ler ve Pacer'lar gibi.
- Que quoi? Les Gremlin, Pacer, Hugo et Trabanof, qui ne se rencontrent jamais, tiennent une réunion secrète dans 2 jours.
Gremlin, Pacer, Hugo ve Trunkov asla bir araya gelmezler ama iki gündür gizliden gizliye bir araya geliyorlar.
Le gremlin a enlevé une roue.
Cin tekerleği çıkarıyor.
On l'a intubé, le Glasgow était à 7, tension 12 / 7, pouls 96.
Bir Gremlin. Tüp yutturduk. GCS 2-2-3.
Une Gremlin et une Pacer.
Bir Gremlin ve bir Pacer!