Translate.vc / French → Turkish / Gràce
Gràce translate Turkish
14 parallel translation
J'ai réussi à passer la licence seulement gràce à ton aide.
Ben senin yardımın sayesinde mezun oldum.
C'est gràce à toi.
Senin sayende.
Et Frank Wiecek est libre. Libre gràce à la foi d'une mère... le courage d'un journal... et d'un journaliste qui a refusé la défaite.
Ve Frank Wiecek serbest, bir annenin inancından dolayı, bir gazetecinin cesaretinden ve bir muhabirin yenilgiyi kabul etmeyi reddetmesinden dolayı serbest.
- Gràce.
- Merhamet.
Que l'An de Gràce 1536... apporte lavictoire au clan MacLeod!
1536 Şükran Yılı MacLeod Klanı'na zafer getirsin!
- Gràce à ma mère.
- Uzun süre önce annemden öğrendim.
Gràce à l'aide d'ingénieurs russes, un système conçu pour les armes de destruction massive équipe le vaisseau qui sauvera la planète.
Kitle yıkım silahlarını sevk etmek için tasarlanmış bir teknoloji Rus mühendislerinin yardımıyla, dünyanın karşılaştığı en büyük tehdidi önleyecek olan bu gemiye güç sağlayacak.
Une autre tragédie évitée gràce à la violence des armes.
Bir trajedi daha silahlar sayesinde önlendi.
Oh, mon Dieu, mon fils merdouille sur ces devoirs, gràce à ta connaissance infinie... du livre des oiseaux du Maryland, je sais que tu peux l'aider.
Yüce Tanrım, oğluma musallat olan bu ödev belasından onu ancak engin "Maryland Sahil Kuşları" bilginle sen kurtarabilirsin.
Oh, Seigneur, je vois votre volonté s'exprimer à travers votre servante Marge, gràce soit rendue à votre clarté...
Yüce Tanrım, görüyorum ki işlerinde Marge kulunu vesile kılıyorsun. Sen her şeyin en iyisini bilen- -
Ecoutez les enfants, votre Maman a décidé de vivre à la cave, mais gràce à notre affection, elle va en sortir.
Çocuklar dinleyin. Anneniz artık bodrumda yaşamaya karar verdi. Ama sevgimiz sayesinde yakında iyi olacak.
Oh, je n'ai pas vraiment perdu mon père, gràce à ma dernière invention,
Aslında babamı kaybetmedim.
On a reproduit le climat méditerranéen gràce aux vents frais du Pacifique, avec un ingrédient indispensable, des pots d'échappements.
Akdeniz üzerinden gelen Pasifik rüzgârlarının egzoz dumanlarıyla karıştığı iklimde damıtılmaktadır.
Et c'est gràce à elle et aux autres filles et mon merveilleux frère et la famille Foster, que je crois enfin que je pourrais avoir foi en mon futur.
Onun, diğer kızların ve benim muhteşem kardeşimle koruyucu ailemin sayesinde nihayet geleceğime güvenebileceğime inandım.