Translate.vc / French → Turkish / Gréta
Gréta translate Turkish
692 parallel translation
Greta Schroeder Harding, un propriétaire de bateau : GH Schnell
HARDING, Bir Gemi Sahibi
Le film avec Gretta Garbo passe jusqu'à Mardi! "
Greta Garbo salı gününe kadar sinemalarda!
Me déguiser pour ces raseurs et manquer le Garbo que j'attends depuis deux mois!
Tanımadığım bir sürü beyinsizle bir arada olmak için üniforma giymek... ve Greta Garbo'nun iki aydır beklediğim filmini kaçırmak kötü değil mi?
Paul Lukash ont assisté au coup de feu. Quatre : ces témoins plus Romulo Cartucci Miss Greta Neilson et M..
Dördüncüsü, bu tanıklara ek olarak Romulo Cartucci Bayan Greta Neilson ve Bay Eugene Cary hepsi de karakolda olay yerinden kaçarken gördükleri adam olarak Waldron'u tanımladılar.
- Comme tu es belle, Greta.
- Ne kadar da güzelsin böyle, Greta.
Et voilà notre Greta Garbo.
İşte burada, bizim Greta Garbo'muz.
- Greta... en tant que vieille fille confirmée, Je ne devrais pas intervenir, mais...
- Greta... Müzmin bir kız kurusu olarak hiç burnumu sokmamalıyım, ama...
Greta Garbo.
Greta Garbo.
- Greta Garbo.
- Greta Garbo. - Doğ-
Nous sommes heureux de présenter l'un des grands classiques du cinéma : Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery et Lionel Barrymore dans "Grand Hotel".
Klasik filmler kuşağı gururla sunar. "Grand Hotel" adlı filmde Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery ve Lionel Barrymore karşınızda.
Et à présent, Grand Hotel, avec Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery et Lionel Barrymore.
ve şimdi de "Grand Hotel", başrollerinde Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery and Lionel Barrymore oynuyor.
Pas sur celui de Greta Hubner...
Mesela Greta Hubner?
Elle entendait de la musique au chevet de son père et rêvait de danser dans les bras d'un homme.
Ölüm döşeğindeki babasının odasının penceresinden içeri müzik sesi gelir. Greta bir erkeğin kollarında müziğin ritmiyle dans etmeye can atar.
Elle s'appelle Greta Tyson.
İsmi Greta Tyson.
Greta, comment pourrais-je t'oublier?
Greta, seni nasıl unutabilirim?
Greta... Rien ne me ferait plus plaisir.
Greta... benim bundan başka istediğim bir şey yok.
- Greta, tu vas la porter.
- Greta, bunu sen tanıt.
Greta, tu es la suivante.
Greta, sıradaki sensin.
Cesse tes enfantillages, Greta.
Bebek olma, Greta.
Et j'ai tué Greta pour te donner un alibi.
Ve sana bir mazeret vermek için Greta'yı öldürdüm.
Je... je l'ai mis dans le coffre arrière. - Et Greta fit le reste.
Ben sadece onu bagaja koydum... ve geri kalanını Greta yaptı.
- Pourquoi avoir choisi Greta?
Greta'yı kullanmaya nereden karar verdin?
Peggy... et maintenant Greta, cela fait quatre.
Peggy... ve şimdi, Greta ile, bu dört eder.
Et aujourd'hui, c'est Greta Garbo. Non.
Bugün o kadın Greta Garbo oldu.
Greta, vite, appoez a.
Greta, çabuk, getir istediklerini.
Greta, viens!
Greta haydi!
Cette lettre a été envoyée à l'agent principal Shultz par courrier, il y a 1h maintenant.
Bu mektup baş ajan Shultz'dan maille bir saat önce yollanmış. " Greta DeJorio'yu hatırlıyor musunuz?
"Pour honorer la mémoire de Greta,"
" Greta'nın anısına.
Greta Dejorio a été assassinée il y a 5 ans à Miami Beach, en Floride, leur équipe du FBI a bossé dur sur l'affaire, mais personne n'a jamais été accusé.
Greta DeJorio beş yıl önce Miami kumsalında, Florida'da öldürüldü ve FBI ekibi konu üzerinde sağlam çalıştı ama hiç kimse suçlanmadı.
Ce sale type était toujours en train d'espionner Greta, de la suivre.
O küçük sürüngen her zaman Greta'yı gözlerdi.
Greta Dejorio et vous étiez associées?
Greta DeJorio'nun iş ortağı mıydınız?
Greta et moi étions amies au lycée.
Greta ve ben üniversitede arkadaştık.
Greta avait une liaison.
Greta'nın bir ilişkisi varmış.
Le dossier mentionne que vous harceliez Greta.
Dosya'da Greta'yı taciz ettiğin yazıyor.
Je ne suivais pas... Greta.
Greta'yı taciz etmiyordum.
Il se peut que quelqu'un appelle en demandant un certain Greta DeJorio.
Birisi Greta DeJorio'yu sormak için oteli arayabilir.
Vous avez tué Greta Dejorio?
Greta DeJorio'yu sen mi öldürdün?
Non, je n'ai pas tué Greta.
Hayır. Greta'yı ben öldürmedim.
J'ai résolu l'énigme dans la lettre, et je suis venu pour tuer le salaud qui a tué Greta.
Mektuptaki ipucunu çözdüm ve buraya Greta'yı öldüren piçi öldürmeye geldim.
Greeta et moi étions profondément amoureux.
Greta ve ben birbirimizi çok seviyorduk.
Qu'est-ce que cette pute vient faire chez Greta?
Şu fahişenin Greta'nın dairesinde ne işi var?
Bonjour, Monsieur Ferrand, je vous présente deux demoiselles... deux sœurs allemandes :
Bay Ferrand, size Alman iki kızkardeş tanıştırayım. Greta ve Diana.
Garbo peut bien se cacher!
Greta Garbo yanında halt etmiş!
Greta Garbo.
Greta Garbo!
Greta Garbo.
Evet, Greta Garbo!
Ferme-la, Greta Garbo!
Kes sesini Greta Garbo!
Je pourrais lui couper et en faire cadeau à Greta Garbo. Elle s'en ferait des boucles d'oreilles.
Evet, onları keser ve Greta Garbo'muza küpe niyetine verirdim.
Greta Garbo?
Hey, bayan?
Je sais que tu dors pas.
Bayan Greta Garbo?
Peut-être dans la "tour d'ivoire" chère à la divine Greta Garbo.
Belki de Greta Garbo'nun ilahi boyutuna geçmiştir.
Après la guerre, il a épousé Greta Heller.
Savaştan sonra Greta Heller ile evlendi.