Translate.vc / French → Turkish / Guitar
Guitar translate Turkish
153 parallel translation
Mon nom est Johnny... Guitar.
Adım Johnny Guitar.
Je m'appelle Johnny Guitar.
- Adım Johnny Guitar efendim.
Laisse M. Guitar décider lui-même.
Bırakalım da Bay Guitar kararını kendi versin.
Jouez-moi quelque chose, M. Guitar.
Benim için bir şeyler çalın, Bay Guitar.
C'est Vienna, et Johnny Guitar!
Vienna ve Johnny Guitar!
Voyez M. Guitar, tout équipé et l'air dangereux.
Vay vay! Bay Guitar'a bakın. Giyinip kuşanmış ve çok tehlikeli gözüküyor.
Vous rythmerez le jeu de vos baguettes sur la musique de "Mama Guitare"!
Onun eşliğinde çevirmek hoşunuza gider diye düşündüm. İşte geliyor, "Mama Guitar."
Et comment se vendent les Mama Guitares?
Peki "Mama Guitar" satışları nasıl?
- Alors, tu dois connaître "Guitar Boogie".
- O halde Guitar Boogie'yi bilirsin.
DAVID ST. HUBBINS Lead Guitar
DAVID ST HUBBINS Lead Gitar
NIGEL TUFNEL Lead Guitar
NIGEL TUFNEL Lead Gitar
JOHNNY GUITAR Nicholas Ray, 1954 L'illusionniste sait que la couleur, à elle seule, peut avoir une fonction dramatique.
İllüzyonistler başından beri rengin dramatik bir rol oynayacağını biliyorlardı.
C'est ce que Nicholas Ray a mis en pratique dans Johnny Guitar.
Nicholas Ray'in "Johnny Guitar" da denediği şey buydu.
Ziggy played guitar.
Ziggy çaldı gitarını.
? And softly strumming your guitar?
# Ve yumuşak bir şekilde gitarını tıngırdatıyordun. #
- La guitare les rend toutes bonnes.
- Any girl with a guitar is hot.
Arrachez-lui sa guitare!
Quick! Grab her guitar.
"Roadie d'honneur"
"Guitar Hero" yazmanız gerekirdi.
"Johnny Guitar" et "La fureur de vivre".
'Johnny Gitar've'Sebepsiz İsyan'.
Hé, Amir, où est le Guitare Magazine du mois?
Amir, bu ayın Guitar dergisi nerede?
J'étais guitar-tech sur un concert d'un groupe minable dans le New Jersey.
Eskiden gitar teknisyeniydim. Bir gece New Jersey'de vasat bir grup için sahneyi hazırlıyordum.
j'ai voulu faire du Punk Rock pendant longtemps... car j'étais abonné à "Creem Magazine" donc j'étais assis dans ma chambre et je prétendais jouer du Punk Rock or what I was Punk-rock, guitar.
Uzun zamandır Punk-rock'la ilgilenmek istiyordum "Creem Magazine" üyeliğim vardı ben de, odamda oturup Punk - çalar gibi yapardım ya da Punk-rock olduğunu düşündüğüm şeyleri gitarımla çalardım.
But I do not know how much I can still do with Dave, Krist and sounds of my voice and guitar.
Ama daha ne kadar, Dave ve Krist'le, gitarımın sesiyle ve kendi sesimle devam edebilirim bilmiyorum.
Vous trouverez deux médiateurs qui viennent de Guitar Town à Portland.
Orada Portland'dan alınmış, iki milimetrelik bir pena var.
Bryan Popovich, il est passé pour jouer à "Guitar Hero".
Kankam "Pop" yani Brian Popovich, "Guitar Hero" oynamaya geldi.
Oui, ce qui va contre les règles, mais Kurt est cool et je volais ses devoirs.
Ama Kurt iyidir. Ayrıca o sırada ödevini aşırıyordum. O gece saat kaça kadar "Guitar Hero" oynadınız?
A quelle heure vous avez arrêté de jouer à "Guitar Hero" ce soir là?
Bilmem. Saat bir civarında kız arkadaşı gelip beni kovana kadar oynadık.
Tu as déjà joué à "Guitar Hero"?
"Guitar Hero" oynadın mı hiç?
Tu sais, sur "Guitar Hero", OK.
Tamam, bilgisayar oyunu oynarım.
Je pense que tu as oublié de parler de ma supériorité à "Guitar Hero".
"Guitar Hero" da ne kadar yetenekli olduğumu söylemeyi unuttun.
Ouais, tu déchires à guitar hero.
Haklısın, Guitar Hero oyununda senden iyisi yok.
Dave, je t'ai dit pas de "guitar hero" ce soir.
Dave, bugün Guitar Hero yok demiştim!
Jouez les gammes qui, les gammes majeures sur les cordes de la guitare. Non je peux pas le faire!
Let's play the scale that's, uh, the major scales on the guitar string.
Saleté d'air guitar.
Lanet olası gitar çalar gibi yaptığım omzum.
Tu vas passer le restant de ta vie coincée ici - à jouer à Guitar Hero.
Yani hayatının geri kalan kısmını burda takılı kalıp gitar oyunları oynayarak geçiremezsin.
Tu veux jouer à Guitar Hero?
- Gitar oyunu oynayalım mı? - O tarz oyunları sevmem.
Tu as déjà entendu "Guitare Hero"?
"Guitar Hero" oyununu duydun mu hiç?
- Ouais, c'est Guitar Hero.
Evet adamım. Guitar Hero bu.
J'ai appris que vous venez de franchir les cent mille points dans Guitar Hero.
Guitar Hero'da 100,000 puan rekoru kırdığınızı duydum.
Ils ont franchi les cent mille points dans Guitar Hero.
Guitar Hero'da 100,000 puan rekoru kırdılar.
Ils ont fait cent mille points dans Guitar Hero.
Guitar Hero'da 100,000 puan rekoru kırdılar.
Mais tu sais où t'amène la loyauté dans Guitar Hero?
Fakat Guitar Hero gibi bir oyunda sadakat seni nereye götürür, biliyor musun?
C'est l'un des meilleurs joueurs de Guitar Hero que je connais.
Gördüğüm en iyi Guitar Hero oyuncularından birisi.
Thad a accompagné pas mal de grands joueurs de Guitar Hero.
Thad önceden büyük Guitar Hero oyuncularına çok yardımcı olmuştu.
Il sait jouer à Guitar Hero en acoustique.
Guitar Hero'yu akustik olarak da oynayabiliyor.
Stan, avec ce gosse, tu vas rentrer dans l'histoire de Guitar Hero.
Stan, bu çocuğun desteği ile Guitar Hero'da tarih yazacaksın.
Hé, tu es le petit à qui j'ai vendu Guitar Hero.
Selam! Sen Guitar Hero oyununu sattığım çocuksun.
Un certain Johnny Guitar.
Bu Johnny Guitar'mış.
AVEC L'ARSENAL NUCLÉAIRE, LES ÉTALONS ALIMENTENT LES AMPLIS L'AIR GUITAR ÉLIMINERAIT LE SMOG
" "Stallyns, Amplifikatörlerinde Nükleer Yakıt Kullanıyor"
# Guitar # Fantastique, le Père Harry Coyle. Vous savez, il ressemble un peu à...
# Gitarını #
Pas de la façon que je joue Guitar Hero.
Böyle efsane gitar çaldığım sürece bana bir şey olmaz.