English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Gâteau

Gâteau translate Turkish

8,291 parallel translation
Regardez ce gâteau de mariage.
Şu düğün pastasına bir baksana.
Il y a du gâteau.
Pudingleri varmış.
Et ils ont brûlé la pâtisserie où le gâteau de mariage a été fait.
Düğün pastasının yapıldığı pastaneyi de yakmışlar.
Parfois, rien ne vaut un gâteau, au mu-final.
Ancak bazen elden "kek" bir şey gelmez.
Tu es toute contente pour le pudding, et voilà qu'arrive un gâteau avec des raisins dessus.
Puding puding diye heyecan yapıyorsun sonra kuru üzümlü kek geliyor.
Gemma a fait un gâteau.
Otur. Gemma kek yaptı.
Gâteau renversé à l'ananas.
Ananaslı kek.
Si c'est du gâteau au chocolat, gâteau au chocolat.
Çikolatalı pastaysa, çikolatalı pasta.
Gâteau.
Pasta mı?
Mais il y à une cerise sur le gâteau.
Ama bu sefer üzerinde vişnesi de var.
Gâteau. Gâteau.
Al, al.
Du gâteau.
Pasta ister misin bilader?
Donc, tu sais quoi Louis, je suis désolée de ne pas t'avoir fait de gâteau.
Biliyor musun Louis? Sana pasta yapmadığım için üzgünüm!
Pas de gâteau?
Pasta yok mu?
J'ai décidé de faire un gâteau et je n'en ai plus.
Bir şeyler pişirmeyi düşünüyorum, ve şekerim bitmiş.
- Forêt noire. ( gâteau )
- Siyah orman keki.
Bien, si je connaissais l'anniversaire de James. Je jetterai un gâteau dans la poubelle pour lui.
James'in doğum gününü bilseydim o gün çöpe pasta atardım.
On t'a gardé du gâteau.
Sana pasta ayırdık.
C'est une alternative au gâteau au chocolat totalement saine pour le coeur.
Çikolataya alternatif tamamen kalp dostu bir pasta.
Ok. Et bien, je suppose que ce dont on a réellement besoin, c'est le gâteau d'anniversaire
Sanırım bizim ihtiyacımız olan şey doğum günü pastası.
Il nous faut le gâteau d'anniversaire.
Doğum günü pastasına ihtiyacımız var.
Je te ferai un gâteau plus tard.
Sonra pasta yapacağım sana.
J'ai du gâteau sur la manche.
Selam. Pardon. Koluma pasta bulaştı.
Vous êtes la cerise sur le gâteau, vieil oiseau.
Bir çöreği donduruyorsun, yaşlı kuş.
Je t'ai apporté un gâteau.
Haydi eğlenelim.
Oui et tu dois commander un gâteau.
Evet, ve senin pasta sipariş etmen lazım.
Qui veut du gâteau?
Kim pasta ister?
A-t-elle amené un gâteau avec une lime à l'intérieur?
- Giderken yanında kek de götürdü mü?
On est sorti par la cuisine, j'ai heurté un gâteau géant.
Mutfaktan geçerken dev bir pastanın üzerine bastım.
Le gâteau Red Velvet de grand-mère.
Nenemin kızılcık keki.
C'est une recette de gâteau.
Bundt kekinin tarifinin sarhoş versiyonuydu. Önemli değil yani.
On ouvre les cadeaux et les cartes après le gâteau.
Hediyeleri ve kartları pastayı kestikten sonra açıyoruz.
Donc après le thé et la voyance, c'est l'heure du gâteau et des cartes?
- Mm! - Yani çay içtikten ve fal baktıktan sonra, sıra hediye açmaya ve kartları okumaya mı geliyor?
On a que trois arrêts avant l'heure du gâteau.
Pasta vaktine sadece üç durağımız kalmıştı.
Il y a un gâteau glacé dans la cuisine.
Ofisin mufağında dondurmalı kek var..
Un gâteau?
Kek?
Oh, c'était du gâteau. Ouais.
- Çocuk oyuncağıydı.
Qui veux du gâteau?
Kim pasta istiyor?
Certains haut-fonctionnaires ont un petit faible pour les jeunes garçons. 100 taels... ça sera du gâteau.
Birçok yüksek dereceli memurun güzel erkek çocuklarına karşı zaafı var. Sendeki bu görünüşle 100 tael çantada keklik sayılır.
" un gâteau sucré allemand fait avec des fruits confits.
Şekerli meyvelerle yapılan bir Alman tatlısı.
C'est un gâteau de 38 kg.
38 kilo nedir be.
Gâteau allemand aux fruits confis?
Şekerli meyveli Alman tatlısı mı?
Ca ressemble à un gâteau aux fruits pour quelqu'un d'autre?
Meyveli kek gibi geldi mi size de? Vay be.
Wah, donc il ya effectivement une raison de gâteau aux fruits.
Demek ki meyveli kek diye bir şey olmasının bir sebebi varmış.
Mais c'est loin d'être du gâteau.
Çözmekten çok uzağız.
Du gâteau.
Çocuk oyuncağı.
Nous avons eu du gâteau pour le dîner.
Yemekte pasta yedik.
Gâteau.
- Ne? - Kek.
Quoi? Gâteau.
- Sünger kek.
C'est du gâteau.
Çocuk oyuncağı.
C'est du gâteau.
Çok kolay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]