Translate.vc / French → Turkish / Gél
Gél translate Turkish
92,454 parallel translation
Viens ici, d'accord?
Bu tarafa gel.
Viens là!
Gel buraya!
Douggie, viens ici.
Douggie. Douggie gel buraya.
Allons, jouons.
Gel şöyle, kart oynuyoruz.
Je vais vous donner une leçon que vous n'êtes pas prêt d'oublier.
Gel bakalım. Sana asla unutmayacağın bir ders vereceğim.
Viens. Viens là.
Gel bakayım buraya.
Par ici, canaille!
Gel bakayım buraya seni küçük yaramaz.
Mets ton maillot et sois dans la piscine dans 5 min.
Bana bir iyilik yap mayonu giy olur mu? Beş dakika içinde havuza yanıma gel.
Viens voir!
- Baba gel hadi.
Je vais rester un peu avec maman et Maddie la rigolote.
Biraz anneniz ve komik Maddie ile oturup dinlenmek istiyorum. - Ama olmaz baba hadi gel!
Viens, maman.
- Buraya gel anne!
Je vais te sauver.
Gel seni kurtaracağım. Kurtaracağım hayatım.
Oublie, recouche-toi.
Yatağa geri gel, geri gel.
- Reprends-toi!
Kendine gel.
"Reprends-toi!"
"Kendine gel!"
Approche-toi de la fenêtre.
Dur, cama gel.
Viens, rentre.
İçeri gel. İçeri gel.
Rentre.
İçeri gel.
Viens.
İçeri gel.
Rentre, Madeline.
İçeri gel, Madeline.
Viens là.
Buraya gel tatlı Shadow.
Viens.
Gel.
- Salut! - Ma petite fille!
- Küçük kızım gelmiş, gel bakayım buraya!
Non, non. Attends.
- Yok canım, gel buraya.
Approche.
- Gel buraya.
Oui.
- Evet. - Gel de otur benimle.
Oui, tant pour tuer.
Öldürmeye gel.
- Viens avec moi.
- Gel. Lütfen.
Viens ici.
- Evet. - Buraya gel.
Viens ici.
Gel buraya.
Elle m'a dit de venir vivre avec elle à Los Angeles et qu'elle me mettrait en contact.
Bana, "Los Angeles'a gel ve benimle kal. Sana bir şeyler ayarlarım." dedi.
Il te faut du gel.
Saç bakım ürünü lazım.
Allez, Casque, faut que tu nettoies les toilettes.
Gel Kasklı, tuvaletleri temizlemen gerekiyor.
Descends, s'il te plaît.
Aşağıya gel lütfen.
Tu devrais venir.
Sen de gel.
Viens boire avec nous, mec!
Gel, bizimle iç dostum!
Viens.
Gel haydi.
Viens faire la fête, ce soir.
Akşam gel, bizimle takıl.
Reviens.
Geri gel.
Viens, ou pas.
YA GEL YA GELME.
Oui.
Gel.
Reviens!
Gel buraya genç!
Viens t'asseoir une minute.
Gel, biraz oturalım.
Alors, assieds-toi.
Madem cezalısın, gel, otur.
Expliquons à ta mère pourquoi j'ai fait ça.
Gel, annene arabanı neden çizdiğimi açıklayalım.
- Assieds-toi une minute.
- Gel, biraz otur.
Alex, viens t'asseoir.
Alex, gel de otur.
Viens ici.
Buraya gel.
Viens chez moi après le lycée.
Okuldan sonra evime gel.
Retrouve-moi après la cinquième heure.
Beşinci dersten sonra bana gel.
- Viens avec moi.
- Benimle gel.