Translate.vc / French → Turkish / Hampshire
Hampshire translate Turkish
411 parallel translation
Nous devions nous marier le mardi, mais nous avons dû attendre ma sœur.
Salı günü evlenecektik, ve sonra erteledik çünkü New Hampshire'dan kız kardeşim gelecekti, hatırladın mı?
Le meilleur pub du Hampshire.
Hampshire'daki en iyi pub.
Ni fumée, ni brouillard, mais une vue dégagée de la mer aux montagnes du New Hampshire.
Duman yoktur, bayım, sis yoktur, New Hampshire dağlarına kadar uzanan denizi ve tertemiz açıklıkları görebilir!
Peut-être dois-je vous rappeler la raison de notre venue étant donné que notre président, M. Pennecot, est indisposé depuis notre départ de Washington.
Berlin'e neden yollandığımızı size hatırlatsam iyi olur herhalde zaten heyet başkanımız New Hampshire'dan Bay Pennecot Washington'dan havalandığımızdan beri rahatsız.
On m'a mis en prison pour ça dans le Hampshire.
Madalya mı efendim? Ben Hampshire'da bu yüzden hapse girdim.
Laissez-moi, je viens du Hampshire.
Bırakın aptallar! Ben Hampshire'lıyım.
On m'envoie une édition du West Hampshire Weekly News.
Haftalık West Hampshire gazetesinin bir nüshasını bana yollayacaklardı.
- Le West Hampshire News? Oui.
West Hampshire mı?
J'imagine que le West Hampshire Weekly News est peu lu.
Haftalık West Hampshire gazetesi pek fazla okunmuyor galiba.
II y a peu de choses au monde, même dans le West Hampshire, qu'elle veuille rater.
Sadece West Hampshire'da değil, dünyada kaçırmak isteyemeyeceği bazı şeyler oluyor.
C'est le West Hampshire Weekly News.
Haftalık West Hampshire.
Le West Hampshire News n'est pas ma tasse de thé.
West Hampshire benim hoşlandığım bir gazete değildir. Evet, her neyse.
- Le West Hampshire Weekly News.
- Haftalık West Hampshire.
Le West Hampshire Weekly News.
- Haftalık West Hampshire gazetesi.
J'a vais décidé dépasser un été paisible à Ramsdale, dans le New Hampshire.
New Hampshire'ın çekici kasabası Ramsdale'de... sakin biryaz geçirmeye karar vermiştim.
Je suis né dans le New Hampshire.
New Hampshire doğumluyum.
A Hartford, Hereford et dans le Hampshire, c'est par hasard qu'il y a des ouragans.
"Hartford, Hereford ve Hampshire'da... " hava hep harika olur. "
Hartford, Hereford, Hampshire, hasard, ouragan.
"Hartford, Hereford ve Hampshire'da hava hep harika olur." "'artford,'ereford ve'ampshire'da'ava'ep'arika holur. "
" A Hartford, Hereford et dans le Hampshire
" Hartford, Hereford ve Hampshire'da
Mais a Hartford, a Hereford... c'est par hasard qu'il y a des ouragans.
"Ama Hartford, Hereford ve Hampshire'da hava hep harika olur."
" Hartford, a Hereford, au Hampshire
" Hartford, Hereford ve Hampshire'a
elle est allé voir les cousins au New Hampshire.
New Hampshire'daki kuzenlerini ziyarete gitti.
Owen Forbes, du New Hampshire.
Owen Forbes, New Hampshire.
Retourne chez tes parents, je t'appellerai là-bas.
New Hampshire'ya dön. Ben seni annenlerden ararım.
Sheila, je t'assure que tout se passera comme des roulettes dans le New Hampshire.
Sheila, bak. New Hampshire'da işler iyi gidecek.
La semaine dernière, par exemple, j'ai entendu dire que ton pourvoir en cassation dans le New Hampshire avait été annulé.
Geçen hafta, senin New Hampshire'da mahkemeye çıkacağını öğrenmem gibi.
Ben, je pensais par exemple à, euh, au procureur qui examine mon dossier dans le New Hampshire.
Mesela, New Hampshire'daki şu savcı.
Sa liberté sous caution dans le New Hampshire va expirer.
New Hampshire'da mahkemeye çıkıyor.
Cette chose qu'on avait parlé l'autre fois, dans le New Hampshire.
Şu konuştuğumuz konu. Şu New Hampshire'daki olay.
Écoutez, je peux pas balancer ce type au tribunal du New Hampshire.
Bak, ona New Hampshire'daki adamın adını veremem.
Rien ne t'oblige à faire ce que tu ne veux pas faire, sauf de te présenter devant le tribunal du New Hampshire pour répondre à une accusation de recel et de complicité.
Çalıntı mal suçlamasının nihai kararını duymak için New Hampshire'da federal mahkemeye çıkmak dışında istemediğin bir şey yapmak zorunda değilsin.
J'ai ce truc à faire dans le New Hampshire, tu sais.
New Hampshire'daki şu mahkeme işi var, biliyorsun.
Il pense que Coyle pourrait nous balancer à cause de ce truc dans le New Hampshire.
Coyle'un, New Hampshire'daki dava nedeniyle bizi sattığını düşünüyor.
Je lui avais donné un camion à conduire pour un ami à moi dans le New Hampshire, et il s'est fait prendre.
Benim ve New Hampshire'da bir adam için tır kullanıyordu. Ama suçüstü yakalandı, o yüzden mahkemeye çıkıyor.
Le temps est menaçant mais la piste est rapide à Salem, New Hampshire.
Hava bulutlu ama pist Salem, New Hampshire'da kuru.
Basingstoke dans le Hampshire?
Hampshire'daki Basingstoke mu?
CENTRE DE REEDUCATION MENTALE DU HAMPSHIRE
HAMPSHIRE ENSTİTÜSÜ RUHİ REHABİLİTASYON MERKEZİ
Hampshire a gagné.
Hampshire kazandı.
Il y a une camionnette du New Hampshire devant mon magasin.
Dükkanımın önünde New Hampshire plakalı bir kamyon var.
Je lis des histoires de centaures à Argos, et lui essaie d'en devenir un dans un champ du Hampshire.
Ben ancak, insan başlı atların Argos topraklarını ezdiğini resmeden sayfalara bakıyorum. Penceremin dışında ise, o çocuk Hampshire çayırlığında insan başlı atın ta kendisi olmaya çalışıyor.
Le 19 septembre 1961... un couple traversait le New Hampshire en voiture.
19 Eylül 1961 günü,... bir Amerikan çift evlerinden New Hempshire'a doğru yol alıyorlardı.
Je suis sortie avec David, du département d'anthropologie.
Antropoloji Bölümü'nden David'le çıktım. Beni New Hampshire'a götürdü.
On est allés dans le New Hampshire. On a marché dans la forêt, communié avec la nature.
Ormanda yürüdük ve tabiatla bütünleştik.
Allons dans le New Hampshire.
New Hampshire'a gideriz.
Depuis que je suis candidate au poste de gouverneur, c'est moi que l'on présente partout.
New Hampshire Valiliğine aday olduğumdan beri bu mitinglerde hep ben takdim edildim.
BIENVENUE DANS LE NEW HAMPSHIRE
NEW HAMPSHlRE'A Hoş Geldiniz
Vera et moi avions trouvé ce petit nid d'amour appelé Bellevue.
Diane, Vera ile bir keresinde New Hampshire eyaletinde çok romantik olduğu söylenen Fairview'e gitmiştik.
C'est notre chalet dans le New Hampshire.
Bunlar New Hampshire'da çekildi. Orada ufak bir kulübemiz var.
- Puis-je savoir où vous habitez? - Le Hampshire.
Hampshire'da kırsal alanda, Copper Beeches,..
Je vais écrire à M. Rucastle tout de suite.
Bay Rucastle'a bir an önce mektup yazacağım, şimdi Hampshire'e içim rahat gidebilirim.
Je pourrai aller dans le Hampshire en toute tranquillité.
Teşekkür ederim.