Translate.vc / French → Turkish / Hand
Hand translate Turkish
362 parallel translation
Désolé, Messieurs, on a une partie de hand-ball à jouer,
İzninizle beyler. Yukarıya çıkıp hentbol oynayacağız.
Vous êtes comme les deux doigts de la main
# You're hand in glove #
Voici un bon pour une chambre à l'auberge.
Bu makbuz Hand of Glory'de oda tutmanı sağlayacak. Orası kalacağın misafirhane.
Pour moi, il y a deux types d'hommes. Ceux qui étudient Bach et Haendel pour pouvoir jouer "I Kiss Your Little Hand Madame"
Bana kalırsa iki tip insan var çavuş bir tanesi Bach ve Handel çalmasını öğrenip "Ellerinizden Öpüyorum Hanımefendi" çalan bir diğeri de her şeyi adım adım öğrenip en sonunda Everest Tepesi'ne tırmanmayı başaran.
" l'm willing to hand you the key
Senin bir numaran olmalıyım
- Attendez de voir mon revers.
- Back-hand'imi de görmelisiniz.
Dans mes mains je n'améne aucune offrande
# In my hand no price I bring
- Rollin Hand.
- Rollin Hand.
Rollin Hand.
Rollin Hand.
Vous dites être objectif, M. Hand.
Tarafsız olmanıza gerek yok, Bay Hand.
Merci, M. Hand.
Teşekkür ederim, Bay Hand.
- Votre Excellence, M. Hand.
- Ekselansları, Bay Hand.
Vous me surprenez, M. Hand.
Beni şaşırttınız, Bay Hand.
Votre proposition m'intrigue, M. Hand.
Teklifiniz ilgimi çekti, Bay Hand.
- Exactement, M. Hand.
- Kesinlikle, Bay Hand.
Je vous présente Mlle Carter, M. Hand.
- Sizinle tanıştırayım. - Bayan Carter, Bay Hand.
Je suis Mark Hand, L'attrapeur.
Adım, Mark Hand, yakalayıcıyım.
Vous chanterez "Rose de second choix" au 1er acte... et un nouvel air au final.
Brice, ilk perdede "Second Hand Rose" u finalde de bu şarkıyı söyleyeceksiniz.
- Ça doit plaire à White Hand.
- Beyaz El durumdan memnundur.
- White hand?
- Beyaz El'mi?
White hand est dans les parages, prêt à bondir sur vous.
Beyaz El ve adamları buralarda olabilir, Onun için dikkatli olun.
Content de te voir, White Hand.
Mighty seni selamlar, White Hand.
White Hand va devoir travailler un tantinet plus que prévu.
White Hand bu konularda gayet iyidir.
Il doit être avec White Hand et ils doivent contrôler le fort.
Muhtemelen White Hand ile beraberler, Kalenin kontrolünü ele geçirmişlerdir.
Cross-in-Hand.
- Cross-in-Hand efendim.
C'est Cross-in-Hand, n'est-ce pas?
- Burası Cross-in-Hand değil mi?
- Luke la main froide.
- Cool Hand Luke.
Je m'appelle M. Hand.
Benim adım Bay Hand.
T'as entendu parler du gars qui a menacé M. Hand avec son couteau?
Bu sabah Bay Hand'e bıçak çeken sörfçü çocuğu duydun mu?
Il n'y a pas de fête d'anniversaire pour M. Hand!
Hey bekle biraz. Burada benim için doğum günü partisi yok!
Bonjour, M. Hand.
Hola, Bay Hand. ( "Hola", İspanyolca "Merhaba" demek )
"M. Hand, je vais avoir la moyenne à ce cours?"
"Bay Hand, bu dersi geçebilecek miyim?"
En 1898, Cuba appartenait à l'Espagne.
[Bay Hand] 1898'de, İspanya Küba'yı tamamen aldı.
J'ai réfléchi à ça, M. Hand.
Bunun hakkında düşünüyordum da, Bay Hand.
Mr. Hand!
Bay Hand!
J'ai fait quelque chose de mal, M. Hand?
Yanlış bir şey mi yaptım, Bay Hand?
Mon livre est dans mon casier.
Bay Hand, kitabı dolabımda bırakmıştım.
Aloha, M. Hand.
Aloha, Bay Hand.
"M. Hand est persuadé que tout le monde est drogué."
Bay Hand. Herkesin uyuşturucu kullandığına kendini inandırdı.
Photographies à propos de quoi vous avez eu des hallucinations... que vous croyiez tenir dans vos mains.
Başka örnek. Ciddi bir delüzyon. Photographs about which you've had hallucinations... which you believed you held in your hand.
Il disait qu'il faisait du hand-ball.
Hentbol oynadığını söyledi. Bilmiyorum.
Photographies à propos de quoi vous avez eu des hallucinations... que vous croyiez tenir dans vos mains.
Photographs about which you've had hallucinations... which you believed you held in your hand.
"Helping Hand"!
"Yardım eli"
- "Helping Hand"!
"Helping Hand"!
- "Helping Hand", Marlene à l'appareil.
"Helping Hand", Marlene telefonda.
Monsieur, je représente la société "Helping Hand".
Efendim, "Helping Hand" bankasından geliyorum.
Assez de corde, on fait le swing des mains?
Bu kadar ip atlama yeter. Hadi * hand-jive yapalım.
Pardon de vous déranger, je m'appelle Lionel Hand, reporter au Bulletin du F.B.I.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Adım Lionel Hand, FBl'in İnfaz Bülteni'nde çalışıyorum.
La main... les doigts... les ongles, le bras le "code".
İzninle, Alice, beni dinle, dö hand, dö fingırs... dö nayils, dö arm, di bilbov.
Left Hand Lacey au piano.
Piyanoda, "Sol El" Lacey.
Left Hand.
Sol El.