English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Hanging

Hanging translate Turkish

64 parallel translation
Des chansons comme "The Old Gray Mare" et "Hanging Out the Linen Clothes".
"The Old Gray Mare" ya da "Hanging Out the Linen Clothes." gibi şarkıar.
"un étrange oiseau préhistorique vole au dessus du désert de Mojave, avec les boules pendantes"
"Garip prehistorik kuşlar, Mojave Çölü'nün üzerinden uçarlar, with the balls hanging"
Si vous ne vous comportez pas avec plus de grâce et moins de bruit, Mme Appleyard vous privera de votre excursion à Hanging Rock.
Daha nazik ve sessiz... davranmadıkça,... Bayan Appleyard hiçbirinizi bugün Hanging Rock'ta göremeyecek.
Bonjour, Mme Appleyard. Le temps est avec nous pour ce pique-nique à Hanging Rock.
Genç bayanlar Hanging Rock'taki piknik için... bugün hava konusunda gerçekten şanslıyız.
Hanging Rock!
Hangin'Rock.
Hanging Rock vient à M. Hussey.
Asılı kaya Bay Hussey'den.
Des trachytes de soude propulsées à l'état visqueux sont à l'origine des pics escarpés de Hanging Rock.
Karbonatlı trakitler... oldukça yapışkan bir şekilde çıkıp, Hanging Rock'da gördüğümüz bu kayaları oluşturmuştur.
Se laisser tuer de sang-froid comme une stupide écolière sur ce misérable rocher.
Soğukkanlıca, aptal bir okul kızı gibi... bu berbat Hanging Rock'da öldürülmüş.
Le corps de Mme Arthur Appleyard, directrice du collège Appleyard, fut retrouvé au pied de Hanging Rock le vendredi 27 mars 1900.
Appleyard Koleji'nin müdürü,... Bayan Arthur Appleyard'ın cesedi, Hanging Rock'ın merkezinde 27 Mart 1900, Salı günü bulundu.
La constitution du pays tient à un fil... parce qu'il est allé à Whittier au lieu de Yale.
You gotthe Constitution hanging by a thread...
Va faire du pop-corn.
Git patlamış mısır getir. Hanging out
alors c'est nous quatre qui trainons séparemment mais ensemble quand même.
me over her over here, so the four of us hanging out, over each other, but hanging out together.
Hanging ce dont ils ont besoin.
Yapmaları gereken tek şey, aşağıya doğru sarkmak.
Quand j'étais gosse, J'avais l'habitude de l'amour hanging out in the rain.
Ben küçükken yağmurda dolaşmaya bayılırdım.
Quand j'étais gosse, J'avais l'habitude de l'amour hanging out in the rain.
Ben küçükken..... yağmurda dolaşmayı çok severdim.
I was still, hanging myself a butcher boy.
Hala bir kasap yamağı mıyım.
'Cause you don t really love me you just keep me hanging on
* Çünkü gerçekten sevmiyorsun, sadece oyalıyorsun beni *
you don t really need me but you keep me hanging on
* Bana ihtiyaç duymuyorsun, sadece oyalıyorsun beni *
now you don t really want me you just keep me hanging on
* Çünkü gerçekten istemiyorsun sadece oyalıyorsun beni *
'Cause you don t really love me you just keep me hanging on
Temizlerlerken. Bir sürü hemşirenin arasındandı ama minik kafasını çevirdi ve bana baktı.
Let me be, why don t you, baby? 'Cause you don t really love me you just keep me hanging on
Gerçeği söylemek gerekirse, düzenli olarak hafta bir beni görmeye gelenler genelde psikolojik bozukluk tanısı konmuş olan öğrencilerdir mesela kendi saçını yiyen lise 3 öğrencisi kız gibi.
now you don t really want me you just keep me hanging on
Yürümeye başladığımda, baştan sona değişecek hayatıma duygusal olarak uyum sağlamak için yardıma ihtiyacım olacak.
Are you hanging on the edge of your seat
* Tutundun mu sandalyene sıkıca *
Ils ont survécu.
They're hanging in there.
There's question marks hanging over us
* Bir soru var, cevapsız ortada *
♪ And l'm hanging on a moment ♪ ♪ Of truth ♪ ♪ l'm hanging on a moment of truth ♪
* Dananın kuyruğunun kopacağı kader anı *
♪ And l'm hanging on a moment with you ♪ Hanging on a moment of truth ♪
* Seninle bir an geçirmek üzereyim * * Bir an geçirmek üzereyim *
♪ And l'm hanging on a moment with you ♪
* Seninle bir an geçirmek üzereyim *
♪ Laisse moi accroché, étendu et trempé à côté de toi
# Keep me hanging up, stretched out and dripping next to you
Venez à travers ces portes. ♪ l'm on the edge of glory ♪ and l'm hanging on a moment with you ♪
Seçmeler süresince, şu kapının ardından çıkagelen çılgın insanlarla da karşılaştım.
♪ and l'm hanging on a moment of truth ♪
♪ and I'm hanging on a moment of truth ♪
♪ and l'm hanging on a moment with you ♪
♪ and I'm hanging on a moment with you ♪
♪ and l'm hanging on a moment of truth ♪
- ♪ and I'm hanging on a moment of truth ♪
♪ and l'm hanging on a moment with you ♪
- ♪ and I'm hanging on a moment with you ♪
♪ l'm hanging on a moment with you ♪
♪ I'm hanging on a moment with you ♪
♪ well, tomorrow l'm gonna feel like l'm hanging from the end of a rope ♪
* Yolun sonuna gelmişim gibi * * Hissedeceğim yarına *
♪ I said, tomorrow l'm gonna ( je dit que demain je vais me sentir ) feel like l'm hanging from the end of a rope ♪ ( comme le pendu au bout d'une corde )
* Yolun sonuna gelmişim gibi * * Hissedeceğim yarına *
♪ see who s hanging ♪ out
* Görmek için kimlerle takılıyorsun diye *
♪ but when I see you hanging around with anyone ♪
* Ama biriyle gezindiğini gördüğümde *
- ♪ hanging on the promises and the songs of yesterday ♪ - ♪ and l've made up my mind ♪ I ain t wastin'no more time ♪
* umutlarıma tutunmuşum, dünün şarkılarında * * ve kararımı verdim * * daha fazla zaman harcayamam *
And sweaty palms from Hanging on too tight
* Bembeyaz kesmiş eklemlerim, avuçlar terli *
♪ Tous ces problèmes non encore résolus au-dessus de toi ♪
♪ All these problems hanging above ya ♪
TOOK A FINE TIME TO LEAVE ME HANGING OUT TO DRY UNDERSTAND NOW I'M GRIEVING SO DON'T YOU WASTE MY TIME
d TOOK A FINE TIME TO LEAVE ME d d HANGING OUT TO DRY. d d UNDERSTAND NOW I'M GRIEVING... d d SO DON'T YOU WASTE MY TIME. d
Hanging out the passenger side of his best friend s ride
* En yakın arkadaşının yan koltuğunda takılır *
Hanging out the passenger side of his best friend s ride - Trying to holler at me
* En yakın arkadaşının yan koltuğunda takılır, bana seslenmeye çalışır *
Je vais à Hanging Rock.
Kayalara geri dönmek istiyorum.
De l'île du Jeudi au mont Macedon pour voir Hanging Rock.
Hadi, pasaportlar lütfen.
- Je dois filer.
Hanging out
you just keep me hanging on...
* Çünkü gerçekten sevmiyorsun, sadece oyalıyorsun beni *
you just keep me hanging on...
Böyle tıbbi protokollerde test aşamasının ne kadar sürdüğünü biliyor musun?
Amber, Drew, on y va!
I was hanging around till... Hey, Amber, Drew, gitmemiz gerek!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]