Translate.vc / French → Turkish / Happy
Happy translate Turkish
2,028 parallel translation
♪ Happy birthday to you ♪
# Mutlu yıllar sana #
Je sais que c'est pas vraiment le... happy end que tu envisageais pour Jack et toi.
Bak, bunun tam olarak kendin ve Jack için tasarladığın mutlu son olmadığını biliyorum.
C'était pendant l'Happy Hour.
Sadece indirimli içki saatinde.
♪ Yeah, we re happy, free, confused ♪ ♪ And lonely at the same time ♪
# Aynı anda hem mutlu, hem şaşırmış, hem yalnızız. #
À Happy, Happy Mart.
Happy, Happy, Happy Mart.
- Happy!
Çok şükür.
- Happy Happy Mart. C'est bien!
Tamam, aferin!
- Un petit cinq à sept du vendredi?
- Cuma Happy Hour, var mısınız?
Donc, heu, je suis le dérameur, et eux ont la happy ending?
Yani özetle ben kaldırıyorum, boşaltımı onlar yapıyorlar?
♪ l'm happy as can be ♪
"Paul Reeves - Happy Chappie" # Çok mutluyum. #
♪ as happy as a chappy can be ♪
# Bir çocuk kadar şen şakrakım. #
♪ l'm happy as a chappy can be ♪
# Bir çocuk gibi şen şakrakım. #
♪ and that s what makes a cheeky chappy happy ♪
# Ve bu, arsız çocuğu mutlu eden şey. #
♪ l'm happy as can be ♪
# Çok mutluyum. #
♪ l'm happy as a chappy ♪
# Çocuksu biri olarak mutluyum. #
♪ l'm happy as a chappy can be. ♪
# Bir çocuk gibi şen şakrakım. #
T'es en train de louper l'happy hour.
İndirimli içki saatini kaçırıyorsun.
Donc, je me demandais... il y a une soirée happy hour chez Stella.
Merak ediyordum da Stella'da gece geç vakitte indirimli içki saati var.
Donc, je me demandais... il y a une soirée happy hour chez Stella.
Merak ediyordum da Stella'da gece geç vakitte indirimli içki saati var. Caddenin karşısındaki yer hani.
Un autre jour à Happy Valley.
Mutluluk vadisinde başka bir gün.
Vous regardez la carte de l'happy hour, et elle s'est terminée il y a 7 minutes.
Mutlu saat menümüze bakıyorsunuz ve o menümüz, yedi dakika önce bitti.
spécial CFD, OK? Des prix spéciaux toute la nuit quand Molly's ouvrira.
Chicago İftaiyesi'ne özel Mollys açıldığında Happy Hour ikramları tüm gece geçerli olacak.
Attendez, c'est une figurine McNugget?
Bir dakika, Happy Meal oyuncağı mı o?
Vous avez les 10 figurines McNugget?
On Happy Meal oyuncağının hepsi var mı sende?
Et tous les autres jouets Happy Meal depuis 1993.
Evet, 1993'ten beri verdikleri diğer Happy Meal oyuncaklarıyla birlikte.
Un jouet Happy Meal rappelle aux gens un temps agréable, un temps simple, un temps pré-Kardashian.
Bir Happy Meal oyuncağı bana tatlı olan daha saf yıllarımı, yani Kardashian öncesi dönemi anımsatıyor.
Je vais vendre mes Happy Meals.
Happy Meals oyuncaklarımı satacağım.
Hey, mes potes McNugget.
Merhaba, Happy Meals oyuncaklarım.
Max regarde, ton jouet Happy Meal.
Max, bak. Happy Meal oyuncakların.
Désolée que ça n'ait pas d'importance tout ce que j'ai bien fait, parce que les jouets Happy Meal de la pauvre petite Max sont cassés!
Zavallı bebek Max'in Happy Meal oyuncakları kırıldı diye yaptığım hiçbir doğru işin önemi kalmadığı için üzgünüm!
Au moins nous avons eu un happy end pendant un soir.
Bir geceliğine de olsa mutlu bir sona ulaştık.
Malheureusement l'happy hour est toujours suivie de l'heure de la couche. Pas de problème.
Sorun değil.
Si vous voulez bien m'excuser, je dois aller chanter "Joyeux glückwünsche" à quelqu'un de la table 8.
Şimdi izninizle sekiz numaraları masadaki birine Happy Gluckwunscht'ı söylemeliyim.
Le roller derby. Bien sûr, puis on pourrait passer au Al's Diner et trainer avec Ralph Malph et Potsie. ( Persos Happy Days )
Olur, arkasından da Al'ın lokantasına kayarız ve Raplh Malph ve Potsie ile takılırız.
C'est vrai. Je ferais mieux d'y aller si je veux finir ma tournée avant l'happy hour.
Ben kaçayım artık, teslimatları bitirip arkadaşlarla buluşacağım.
On dirait que quelqu'un a eu un unhappy meal.
Birisi "Happy Meal" yemeyi unutmuş galiba. Otur Simon.
Mais j'ai encore assez d'argent pour lui acheter un happy meal.
Ama ona "Happy Meal" alacak param vardı.
♪ Et une bonne année. ♪
? And a happy New Year. ( Ve güzel bir yeni yıl ) - ---Bitmedi-----
Elle pourrait aussi mener les négociations et offrir aux deux parties un "happy ending".
Ayrıca müzakereleri halledip, tüm zıtlaşmaları "mutlu sonlandırabilir."
Allez viens, Happy Feet.
Hadi, Neşeli Ayak.
Ont-ils des happy hour?
"Ucuz içki saati" mi vardı o saatte?
I could make you happy
# Mutlu edebilirim seni #
Tu seras de retour pour l'happy hour!
Hemencecik salıverirler!
On ne voit des bières si peu chères que pendant les happy hours.
İçkiler sadece indirim saatinde o kadar ucuz olur.
* * * Red Bedroom Team * * * HAPPY BIRTHDAY BIG BOSS! WE LOVE YOU!
Çeviri : scorpionss1
C'est Happy Hour quelque part!
Bir yerlerde indirimli içki satış saati gelmiştir.
Juice et Happy les mettent dans les grandes caisses.
Juice'la Happy onları büyük sandıklara koyuyor.
Happy!
- Çok şükür.
Happy Endings 03x23 - Brothas Sisters
Ullyses Happy Endings için son kez iyi seyirler!
C'est ma Happy...
Onlar benim Happy...
Happy et Juice sont rentrés?
Hap'la Juice geri döndü mü?