Translate.vc / French → Turkish / Hardman
Hardman translate Turkish
311 parallel translation
Il est pris par un M.Hardman.
Orası Bay Hardman'a verildi.
Je m'appelle Hardman mais appelle-moi Dick.
Merhaba. Benim adım Hardman, bana Dick diyebilirsiniz.
Vous êtes Cyrus Hardman, un imprésario.
Siz Cyrus Hardman'sınız, bir emprezaryo.
M.Hardman, vous n'avez rien à dire.
Siz hiçbir şey söyleyemezsiniz, Bay Hardman. Cüzdanınız lütfen.
Si tu te rappelles de quoi que ce soit sur Danny Hardman dis-le aussi.
Danny Hardman'ın o gece ne yaptığına dair hatırlayabildiğin ne varsa eklemeye çalış.
- Hardman?
- Hardman mı?
C'était pas Danny Hardman.
Danny Hardman değildi.
J'ai effectivement lu le règlement de Person et Harmon sur la drogue.
Aslında Pearson-Hardman'ın uyuşturucu kuralları hakkında biraz araştırma yaptım.
Bienvenue chez Pearson Hardman.
Pearson Hardman'a hoş geldin.
- Elle travaillait à Pearson?
Pearson, Hardman'da mı çalıştı?
C'est drôle, parce qu'en tant que nouvel associé, assez chanceux pour travailler chez nous, quand j'ai besoin de te joindre tu dois toujours être disponible.
Bu çok komik burada Pearson / Hardman'da çalışacak kadar şanslı bir çömez yardımcı olarak sana ne zaman ihtiyacım olsa ulaşılabilir olacaksın.
Chez Pearson Hardman pour voir Mike Ross.
Pearson Hardman'a. Mike Ross'u görecegim.
C'est Mike Ross de Pearson Hardman.
Ben Pearson Hardman'dan Mike Ross.
Michael Ross, de Pearson Hardman.
Pearson Hardman'dan Michael Ross.
Person Hardman est aussi mon cabinet.
Pearson Hardman benim de sirketim.
- Où allez-vous ma belle?
Nereye güzelim? Pearson Hardman'a.
- Chez Pearson Hardman, voir Mike Ross.
Mike Ross'u göreceğim.
Mike Ross, de Pearson Hardman.
Ben Pearson Hardman'dan Mike Ross.
Pearson Hardman est ma boîte aussi.
Pearson Hardman benim de şirketim.
ne sont pas les qualités requises chez nous.
Pearson ve Hardman'da aradığımız türde özelliklerden değil.
J'ai travaillé pour elle il y a deux ans.
Hardman birkaç yıl önce onun için bir kontrat yapmamı istemişti.
Bonjour, Mme Hardman.
Merhaba Bayan Hardman.
- Bienvenue chez Pearson Hardman.
Pearson Hardman'a hoş geldin.
- Celle de Pearson Hardman?
- Pearson Hardman kütüphanesi mi?
- Alicia Hardman est morte hier soir.
Alicia Hardman dün gece ölmüş.
- Comme dans Pearson Hardman?
Pearson ve Hardman'daki Hardman mı? - Eşi.
- Alicia Hardman est morte.
Alicia Hardman ölmüş.
- Daniel Hardman va donc revenir.
Bu demektir ki Daniel Hardman geri dönüyor.
Je dois te rappeler comment on s'est débarrassés de l'autre moitié de Pearson Hardman? En menaçant de tout dire pour l'adultère.
Pearson Hardman'ın diğer yarısından kurtulabilmek için onun ilişkisini karısına söylemekle tehdit ettiğimizi hatırlatmama gerek var mı?
Et tout ce dont rêve Daniel Hardman depuis cinq ans, c'est de revenir pour nous dégager. - On peut vite savoir.
Daniel Hardman'ın bu beş yıl içinde yaptığı tek şey geri döneceği günü ve işlerimizi mahvetmeyi düşlemekti.
Comme soutien à Mme Hardman.
Bayan Hardman'a olan desteğimi göstermek için.
- Bienvenue chez Pearson Hardman.
- Pearson Hardman'a hoş geldin.
Quand je dirigeais Pearson Hardman... j'étais charmant, drôle et adorable.
Pearson Hardman'a geldiğim de... Çekici, esprili ve sevecendim.
Avant qu'on se penche sur les affaire, J'aimerais souhaiter un bon retour parmi nous à Daniel Hardman.
İşimize geçmeden önce Daniel Hardman'a tekrar hoş geldin demek istiyorum.
Le nom de ce cabinet est Peardson Hardman.
Bu şirketin adı Pearson Hardman.
Pearson Hardman est classé avant dernier pour la qualité de vie.
Pearson Hardman kalite açısından ikinci olmuş.
Pearson Hardman est Harvard.
Pearson Hardman Harvard demektir.
Harvard est Pearson Hardman
Harvard'da Pearson Hardman demektir.
Je veux que vous arriviez à convaincre cette femme que Pearson Hardman vous fait produire des arc-en-ciel.
Bu kadını Pearson Hardman'ın size boktan gökkuşakları yaptığına inandırmanızı istiyorum.
Je viens de la part de Pearson Hardman.
Pearson Hardman'ı temsil ediyorum.
Hardman a eu l'Injonction Restrictive Temporaire.
G.E.'yi Hardman aldı.
Pearson Hardman.
Pearson Hardman'dan.
Uh, vous avez demander a me voir, Mr. Hardman?
Beni mi görmek istediniz, Bay Hardman?
Je peux toujours entendre Hardman m'engueuler pour avoir perdu le dossier Dunridge.
Hardman'ın o Dunridge dosyasını kaybettiğim için bağırması hâlâ kulaklarımda.
Je travaille avec Hardman
Hardman ile çalışıyorum.
Avec Hardman dans les parages.
Hardman'ın yanındayken.
Tu crois que je ne sais pas qu'il y a une lutte pour le pouvoir en ce moment entre Jessica et Hardman?
Jessica ve Hardman arasında bir iktidar kavgası olduğunun farkında değil miyim sanıyorsun?
Tu l'as rencontré? Ce mec sent l'odeur de ce que nous cachons à Hardman, Je te le garantie il est dans son bureau, pas dans les notres.
Bu adama Hardman'dan ne sakladığımızı bir öğrenirse emin ol burası onun ofisi olur bizim değil.
Et Daniel Hardman n'est plus le plus sage.
Tek akıllı olan Daniel Hardman değil.
Tu l'as rencontré? Ce mec a senti l'odeur de ce que nous cachons à Hardman, Je te le garantis c'est dans son bureau qu'il est pas, dans les notres.
Bu adama Hardman'dan ne sakladığımızı bir öğrenirse emin ol burası onun ofisi olur bizim değil.
Pearson Hardman pour U-Sub.net Sous-Titres.eu
Suits 2x01 Biliyor.