English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Hashem

Hashem translate Turkish

58 parallel translation
Hashem, à quand le mariage?
Hashem, Düğün ne zaman olsun?
Bonjour, M. Hashem.
Hashem bey.
Il faut lui répondre : "Hé, Yahvé... " Tu crois m'effrayer avec ton hébreu, mes couilles ne sont pas descendues! "
Şunu söyle, "Hey, hashem, taşşaklarım henüz dolmadığı için benim gibi küçük bir yahudiye korkutabileceğini mi düşünüyorsun?"
D'accord, Danny, mais si Ha-shem est tout et qu'on n'est rien, comment peut-on juger Ses actes?
Peki Danny, eğer Hashem her şey ve bizler hiçbir şey isek..... o zaman nasıl oluyor da onun hareketlerini yargılayabiliyoruz?
- Majid, voyons!
Majid! Hashem'in oğlu.
Le fils de Hashem que vous vouliez adopter.
Evlat edinmek istediğin çocuk!
- Selon Hashem.
Haşem mi?
- Hashem? - Vous ne connaissez donc rien?
Sen hiçbir şey bilmiyor musun?
Hashem a un plan pour nous tous.
Hashem'in hepimiz için bir planı var.
Moi aussi, j'ai déjà pensé avoir perdu la trace d'Hashem, et c'est le problème.
Zira ben de Hashem'in izini kaybediyorum sanki bu da bir sorun işte.
Avec le bon point de vue, vous pouvez voir Hashem partout autour de vous.
İşte olay bu, Larry. Çünkü, doğru perspektif ile Hashem'in dünyaya geldiğini görebilirsin.
Qu'est-ce qu'Hashem tente de me dire en me faisant payer les funérailles de Sy Ableman?
Sy Ableman'ın cenaze masraflarını ödeterek Hashem, bana ne demeye çalışıyordu?
Hashem tente-t-il de me dire que Sy Ableman est moi?
Hashem, Sy Ableman'in ben olduğumu mu söylemeye çalışıyordu?
Est-ce un signe d'Hashem? "Aidez-moi."
"Hashem'den bir işaret mi? " Yardım et. "
" Un signe d'Hashem?
" Hashem'den bir işaret mi?
Hashem ne nous doit pas la réponse, Larry.
Hashem, bize bir cevap borçlu değil, Larry.
Regarde tout ce qu'Hashem t'a donné!
Hashem'in sana verdiği şeylere bak!
Hashem ne m'a donné que de la merde.
Hashem bana bir bok vermedi.
C'est injuste de blâmer Hashem, Arthur. Parfois... Je t'en prie, calme-toi.
Hashem'i suçlamak hiç hoş değil, Arthur.
On sera heureux.
Baruch hashem. Güle güle, teşekkürler.
Dieu soit loué. T'es bien sûr de toi.
Baruch hashem.
Ils entendirent la voix de l'Éternel, parcourant le jardin avec le vent du jour.
Rüzgârlı bir günde bahçede dolaşırken Hashem * in sesini duydular.
L'Éternel appela l'homme et dit : "Où es-tu?"
Hashem, Adem'e seslendi ve "Neredesiniz?" dedi.
L'Éternel savait où Adam se cachait. Shmuel?
Hashem, Adem'in nerede saklandığını biliyor muydu?
Dieu soit loué.
Baruch hashem.
Donne ton fardeau à l'Éternel. Il te soutiendra.
Yükünüzü Hashem'e atabilirsiniz ama o sizi takip eder.
Ils présentèrent un feu étranger à l'Éternel.
Sonra Hashem'den önce tuhaf ateşe sordular.
Et un feu surgit de devant l'Éternel et les dévora.
Ve Hashem'den önce ateş, fışkırarak onları yuttu.
Et ils moururent devant l'Éternel.
Ve Hashem'den önce öldüler.
Ils entendirent la voix de l'Éternel, parcourant le jardin avec le vent du jour.
Hashem'in sesini duydular. Rüzgarlı bir günde bahçede dolaşıyorlardı.
L'homme et sa femme se cachèrent de l'Éternel, parmi les arbres du jardin.
Kendilerini Hashem'den sakladılar. Bahçedeki ağaçların arasında.
L'Éternel appela l'homme et lui dit : "Où es-tu?"
Hashem adama seslendi ve dedi ki, "Neredesiniz?"
C'est une femme merveilleuse, je suis béni.
Harika bir kız. Nimetlendirildim. Baruch hashem.
Pourquoi Hashem me déteste-t-il?
Neden Hashem benden nefret ediyor?
Pourquoi Hashem me déteste?
Neden Hashem benden nefret ediyor?
Baruch HaShem.
Tanrı'ya şükür.
Baruch Hashem
Baruch Hashem.
Les garçons font plein de trucs géniaux pour honorer HaShem, et je ne ferai rien de génial avant d'acheter mon sheitel.
Tanrı'yı onurlandırmak için en iyi şeyleri oğlanlar yapabiliyor ben hiçbirini yapamıyorum peruğumu alana kadar tabii.
M. Bloom, Baruch Hashem.
Bay Bloom, Tanrı sizi kutsasın.
Baruch Hashem.
Baruch hashem.
Dr. El-Hashem lui a donnée les meilleurs soins.
Dr. El-Hashem ona çok iyi baktı.
Et ensuite, par HaShem lui-même pour manger de délicieux brocolis et garder Son alliance.
Sonra da, Haşim'in kendisi tarafından lezzetli brokoli yememiz ve öğretilerini yerine getirmemiz gibi.
Tu as rencontré le Pr Hashem?
- Selam. Profesör Hashem ile tanistin mi?
Professeur Hashem.
- Profesör Hashem.
Je suis Reda Hashem.
Ben Reda Hashem.
Ne me dites pas que vous et Hashem vous défendez ce trou du cul.
Hashem ile birlikte bu götü savundugunuzu söyleme bana.
Où est M. Hashem?
Bay Hashem nerede?
Où est M. Hashem?
Mr. Hashem nerede?
M. Hashem a dit que ce serait une erreur.
Mr. Hashem bunun hata olacağını söyledi.
Hashem ne nous doit rien.
Hashem bize hiçbir şey borçlu değil.
Soit on s'en rapproche, soit on s'en éloigne.
Hashem'in huzurundaki bir ilişkide ya yakınlaşın ya da uzak durun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]