Hatch translate Turkish

tony smith, adam newhouse, jamie kirk et... blake hatch - hatch bienvenue dans vos putain de nouvelles vies

Tony Smith, Adam Newhouse, Jamie Kirk ve Blake Hatch. Hatch. Yeni lanet hayatlarınıza hoşgeldiniz.

Moi? Non, c'était une petite fille appelée Mary Hatch.

Hayır, o Mary Hatch küçük bir kızdı.

Sais-tu que Mary Hatch est revenue de l'université?

Mary Hatch'ın okuldan döndüğünü biliyor musun?

Mary Hatch.

Evde kalmamak için.

CENTRE D'inscription RECRUTEMENT-RECEPTION

Anne Bailey ve Bayan Hatch Kızıl Haç'a katıldı.

Madame Hatch est en bas.

Bayan Hatch aşağıda.

- Comment allez-vous, Mlle Hatch?

- Nasılsınız Bayan Hatch?

D'accord. Suivez-moi.

Tamam Bayan Hatch, benimle gelin.

Bon, Mlle Hatch.

Pekala Bayan Hatch.

Prenez votre temps.

Acele etmeyin Bayan Hatch.

Allez-y.

Başlayın Bayan Hatch.

Bon, vous avez gagné votre manteau.

Tamam Bayan Hatch, kürkünü hak ettin.

Combien a été payée Mlle Hatch?

Bayan Hatch'e ne kadar ödedin?

Tu travailles toujours pour Hatch Hodges?

Hala Hatch Hodges'un arabalarınımı sürüyorsun.

Ce grand prix marquera les débuts de Nino Barlini à Brands Hatch.

Bugünkü Britanya Grand Prix'si Nino Barlini'nin Brands Hatch'te ilk yarışı olacak.

Bien qu'il y ait encore une course à Monza en Italie, le résultat de ce grand prix est capital pour ces deux pilotes.

Şampiyonanın son yarışı İtalya Monza'da yapılacak olmasına rağmen Brands Hatch'te alınacak puanlar bu iki pilot için çok önemli olacak.

Mme Hatch?

Bayan Hatch?

- Mme Hatch.

- Bayan Hatch.

Merci, Mme Hatch.

Teşekkür ederim Bayan Hatch.

Où est Hatch?

Hatch nerede kaldı?

Fais entrer Hatch.

Hatch'i içeri alalım.

Dégage, Hatch.

Dışarı, Hatch.

Allez, Hatch!

Hadi, Hatch.

Hatch, le comité a accepté ton plan.

Hatch, komite planı düşündü.

Entre nous, ton plan ne me semblait pas très bon.

Aramızda kalsın, Hatch Laf aramızda, hiçbir zaman iyi bir plan olduğunu düşünmemiştim.

Hatch, l'infirmier.

Hatch, teknik direktör. - Selam.

Rémy et Jean-Paul.

- Hatch, teknik direktör, selam. - Remy, Jean-Paul.

Hatch, l'infirmier.

- Hatch, teknik direktör. - Merhaba.

Ecrase!

Kes sesini, Hatch.

Tu te débrouilles.

Bu fena değil, Hatch.

Je veux te voir maintenant.

Hadi, Hatch. şimdi görmek istiyorum.

Hatch, honnêtement, tu tires mal... tu dribbles mal... mais tu pourrais être un bon gardien.

Biliyorsun, Hatch, dürüst olmak gerekirse iyi vuramıyorsun iyi dripling yapamıyorsun ama iyi bir kaleci olabilirsin.

Hatch.

Hatch.

Ça te dirait de nous aider, Hatch?

Bize nasıl yardım edebilirsin, Hatch?

Bonne chance.

Başarılar, Hatch.

Mes amis m'appellent Hatch.

Hatch. Arkadaşlarım bana Hatch der.

Mon équipe n'a rien eu à y voir.

Hatch'in kaçışının benle ve takımımla hiç bir ilgisi yok.

Notre Hatch connaît la mythologie.

Eh, Hatch'imiz mitolojisini biliyor.

Il a fait ça pour vous?

- Hatch bunu sizin için mi yaptı? - Hayır.

Hatch est ton infirmier, non?

Şİmdi, Hatch senin resmi olarak teknik direktörün, değil mi?

Hatch est mon gardien de but.

Hatch benim kalecim.

Hatch est le meilleur.

Hatch benim en iyi adamım.

Dors, Hatch.

Git uyu, Hatch.

Hatch!

Hatch.

Hatch, à la mi-temps.

Hatch. Devre arasında.

Attention, Hatch!

Dikkat et, Hatch.

Le voilà, ton corner!

İşte korner vuruşun, Hatch.

jamie... jamie kirk, alors blake... lin... blake... hee... ha... he hatch blake hatch

Jamie... Jamie Kirk, o zaman. Blake...

Mme Bailey et Mme Hatch ont rejoint la Croix-Rouge.

Sam Wainwright uçaklara yaptığı plastiklerden servet kazandı.

- Hatch?

- Hatch mi?

Hatch.

Hatch, teknik direktör.