Hats translate Turkish

C'est la mienne, peut-être?

Öyleyse kimin hatsı? Benim mi?

C'est le premier corps d'armée.

Bölük birinci kuvvetten, Black Hats.

Maintenant, vous pouvez raconter les puissances qui agissent au sein de l'hôpital Kingdom. Ce Richard Schwarzton connait mieux les tremblements de terre que quiconque.

Belki de artık Krallık hastanesindekilere Richard schwartzon'un fay hatsız depremler hakkında herkesten daha çok şey bildiğini söyleyebilirsin.

Et Turk a commencé à chanter Safety Dance des Men Without Hats...

Turk de "Safety Dance" şarkısını söyleyerek gitti.

Génial. MON ONCLE CHARLIE

Mükemmel... çevirmen : beddesh iyi seyirler... ~ ~ Shoes, Hats, Pickle Jar Lids ~ ~

On était des black hats.

Kara şapkalardık.

Votre truc extra machin est fini.

Hatsız fiiller bitti!

Qu'est-ce qui vous fait croire que c'était la faute de cette entreprise?

Bunun şirketin hatsı olduğundan neden bu kadar eminsiniz?

Mais, la bonne chose, c'est que c'est l'échec de ma vie le mieux documenté.

Ama, işin iyi tarafında bakacak olursak, bu hayatımın en iyi dökümante edilmiş hatsı..

Je suis connu pour avoir changé quelques Black Hats en White Hats, pas simplement pour une analyse, mais pour une pensée créative.

Birkaç "Siyah şapkayı" "Beyaz şapka" yaptığım bilinir. Sadece savunma analizi için değil, yaratıcı düşünmeleri için de.

They ate their own hats and a cook named Ron!

Yediler kendi şapkalarını Ve Ron adındaki aşçıyı

HI HATS / PÉDALE / PUPITRE

HI HATS / PEDAL / STAND

The Ass Hats.

Popo Kafalar.

Tu connais The Ass Hats?

Popo kafalar diye bir grubu bilir misin?

Vous êtes les Ass Hats?

Sanıyorum Popo Kafalar sizsiniz.

Alors un de vos damnés white hats a hackés mon serveur avec un cheval de Troie, a clickjacké ma chaîne de message,

Sonra beyaz şapkalı elemanlarınızdan biri gizlice sunucuma girdi ve Truva atı yerleştirdi. Böylece mesaj zincirime ulaşmayı başardı.

Les White Hats ne piratent pas le Pentagone.

- İyi niyetli olan Pentagon'a sızmaz.

Quand les Red Hats enlèvent les photos des murs mémoriaux, des fois une petite souris les trouve et me les amène.

Kızıl Şapkalılar anıt duvarından fotoğrafları kaldırdıkları zaman bazen bir fare onları bulup bana getirir.

Quand les Red Hats enlèvent les photos des murs mémoriaux, parfois une petite souris les trouve et me les amène.

Kızıl Şapkalılar anıt duvarından fotoğrafları kaldırdıkları zaman bazen bir fare onları bulup bana getirir.

Ce sont des black hats de haut niveau.

Elit seviye siyah şapkalılar.

Chez les hackers, les white hats sont les gentils.

Hacker dünyasında beyaz şapkalılar iyiler.

Les black hats, les méchants.

Siyah şapkalılar kötülerdir.

Brad et vous devez rester ensemble pour faire votre long voyage, pour voir tous ces endroits sans wifi ou réseau, ou même sans aucune communication possible avec le vrai monde.

Brad'le sen beraber olmalısınız böylece çok uzun yolculuğunuza çıkabilirsiniz... İnternetsiz, hatsız ve dünyayla iletişimi koparacağınız güzel yerlere gitmelisiniz.

Alors, les Ass Hats n'ont pas menti?

-... sonraki sabah 7'ye kadar orada kaldı.