English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Hel

Hel translate Turkish

108 parallel translation
Hel
HEL
qu'Hel était une femme et toi un homme...
Hel bir kadındı ve sen bir erkek...
Crois-tu que la perte d'une main soit un prix trop élevé pour la réincarnation de Hel? !
Hel'i tekrar yaratmanın karşılığında bir el kaybetmek çok mu?
Toi, il te reste le fils de Hel!
Hel'in oğlu senindi!
Maintenant, je vais venir te chercher à la maison, ma Hel!
Şimdi seni eve götüreceğim Hel'im!
Hel!
Hel -!
Ma Hel!
Hel'im -!
- C'est vrai, Hel.
- Haklısın, Hel.
- Où dois-je vous réveiller?
Hel'e gelmeden önce. Pardon.
Je veux juste te dire une petite chose.
Bir şeyi bilmeni istiyorum Hel.
J'ai dit à Helen que tu allais l'arranger.
- Hel'e onu düzelteceğine dair söz verdim.
- "Hel...?", c'est quoi?
Yardım edin! Bu yararlı değil.
C'est Hel...
Hel...
Hel, tu dois y aller.
Hel, çıkmak zorundasın.
- Je ne suis pas convaincue que... Hel, c'est la meilleure occasion que tu auras de tester nos nouveaux boucliers contre les Bailies.
Hel, Bailey'lere karşı yeni kalkanımızı test etmek için... eline geçecek en iyi fırsat bu.
OK, Hel, vas-y.
Tamam, Hel, yap hadi.
Mon bouclier s'affaiblit, Hel.
Kalkanlar güç kaybediyor, Hel.
Hel... pourquoi les plus mignons sont-ils des robots?
Hel... Niye hep şirin olanlar robot oluyor?
Tu ne peux pas lui donner ça, Hel.
Bunu ona veremezsin, Hel. Büyük değeri var.
Hel, Sarge est en danger.
Hel, Çavuş tehlikede.
Hel.
Hel..
Hé, Hel.
Şu işe bak.
- Tu sais, Hel. Grace est décoratrice. - Oh.
Grace de dekoratör Hel.
Hel, chérie.
Hel, tatlım.
- Es-tu en train de me dire qu'Hel- -
- Anlatmaya çalıştığın...
C'est Helen, parlez après le bip.
Merhaba, ben Hel. Lütfen mesaj bırakın.
Salut Lois!
Şeyy, hel-Lois!
Mme Driscoll, le Secrétaire Hel...
Bayan Driscoll, Bakan Hel...
- Crever-rité qui fâche!
Evet. "Hel-sinki"'ye gideceğim.
Pourquoi vous ne me déposez pas à Hel...
Neden beni bırakmıyor...
" Hell-A Magazine, blog numéro un.
Hel-A Dergisi blogu, sayı bir.
Personne, Helen.
- Sana saldırmıyorlar, Hel.
C'est une putain de fausse brune, Hel, je me ferai un plaisir de la dresser.
- Siyah saçlı bir sarışın o Hel. - 2 taş.k görünce yelkenleri...
C'est un as de la manipulation.
Bizi çok zorlayacaktı Hel.
Dégage. Je l'ai fouillé, il n'avait pas de téléphone.
S.ktir git Hel, ben bakmıştım telefon falan yoktu.
Détends-toi, Hel. Cet appel ne signifie rien.
Sakin ol Hel.. o telefon bence boş bir telefondu.
Je t'arracherai tes secrets.
Bir gün sırlarını açığa çıkaracağım Hel.
Je suis désolée, Hel. Je croyais y arriver.
Üzgünüm Hel, yaparım sandım.
Qui est ridicule ici?
Kim komikmiş Hel?
J'ai demandé à Hel de ne rien dire. Je savais que ça te ferait perdre le contrôle.
Ben istedim bunu.. daha kontrollü olmalıydım.
- J'aurais dû dissuader Hel.
Hiç buraya getirmemeliydim.
Tu risquais dix ans et t'es sortie après trois semaines.
- 10 da 7 yanıldın Hel. 3 hafta nasıl içerde yattın ve nasıl benim hücreme düştün sen?
Tu veux lui dire le nombre que tu viens de taper, Hel?
Ufaklığına sen mi söylersin ben mi?
Hel, regarde ça.
Hel şuna baksana.
Tu perdras la dernière chose qui te restait de Hel... ton fils...
Seni Aptal! Hel'den geri kalan tek şeyi kaybedeceksin... Oğlunu...
Hel!
Hel!
Hel...
Hel!
- Hel, j'ai été touchée.
- Hel, vurulmuşum.
Bouge-toi le train.
Hey, Hel.
Hel.
- Hey.
C'est parti, Hel.
Haydi gidelim, Hey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]