Translate.vc / French → Turkish / Hen
Hen translate Turkish
130 parallel translation
Pharnaum!
- "Ce-hen-nem"?
Nous avons acheté à M. Fields les droits de "La Poule qui picore".
Babam ve ben Bay Fields'den The Hen Pecks'in Fransa için yayın haklarını satın aldık.
Nous laissons toujours un tappit-hen à la porte du château.
Biz daima bir tappit-hen usquebaugh'ı kale kapısının dışına koyarız.
- Un tappit-hen?
- Tappit-hen?
" Sancho Panza ( M. Organs ), a gâché une impeccable scène de viol chorégraphié en déboulant et en criant intempestivement'C'est quoi ce bin s?
Filmi ters çevirirsek bakana yararı olur Hen. Güzel. Kusura bakmayın çevrede cinler var galiba.
Coco, si tu pouvais renverser l'image, ça aiderait le ministre.
Filmi ters çevirirsek bakana yararı olur Hen.
Non, non, non, le chat. Ce n'est pas pour toi. C'est pour Hen Wen.
Hayır kedi, o senin değil, Hen Wen'in.
Hen Wen, Hen Wen.
Hen Wen.
Toujours Hen Wen!
Her şey Hen Wen için.
[Grognements] Oh, ca va, Hen.
Haklısın, Hen.
Regarde moi, Hen!
Bana bak, Hen!
Tu vois, Hen?
Gördün mü Hen?
Hen Wen s'est sali.
Hen Wen kirlenmiş de.
Bien, Hen, il semble que.. je resterai assistant porcher jusqu'à ce que je sois aussi vieux que Dallben.
Hen, Dallben'in yaşına geldiğimde hâlâ domuz bakıcılığı yapacak gibi görünüyorum.
Hé, viens, Hen.
Rahat dur, Hen.
Calme-toi, Hen.
Sakin ol!
- Arrête ça, s'il te plait! Qu'y a-t-il? - Hen Wen- -
Sorun nedir?
Il y a quelque chose de louche avec Hen Wen.
Hen Wen'e bir şey oldu.
Hen Wen, de toi, je sollicite... la connaissance qui se trouve au delà de moi les pensées trouble du fond de ton cœur.
Hen Wen, yalvarıyorum sana Ulaşabileceğimden uzaktaki bilgiyi ver bana Üzücü düşünceler yüreğine yük oluyor
Amène Hen Wen à la petite maison cachée... à l'orée de la forêt interdite.
Hen Wen'i, Yasak Orman'ın kenarındaki gizli kulübeye götür.
J'étais seul à connaître le secret du pouvoir de Hen Wen, mais maintenant le Roi Cornu l'a découvert.
Hen Wen'in gücünün sırrını sadece ben biliyordum ama şimdi Boynuzlu Kral da öğrendi.
[Taram] Ca alors, Hen Wen.
İnanamıyorum, Hen Wen.
- Je ne laisserai pas le Roi Cornu s'emparer de toi, Hen. - [Snssiing]
Boynuzlu Kral'ın sana yaklaşmasına izin vermeyeceğim.
Mais sans l'aide de mon cochon, Hen Wen, ci-présent, je- -
Ama domuzum Hen Wen'in yardımı olmadan...
Hen Wen, où es-tu?
Hen Wen? Neredesin?
Hen Wen?
Hen Wen?
Hen?
Hen?
[Echo] Hen Wen!
Hen Wen!
Allons savoir où sera Hen Wen maintenant.
Madem Hen Wen'in nerede olduğunu söylemiyorsun...
- C'est Hen Wen! Elle est en danger!
Başı dertte!
Hen Wen!
Hen Wen!
[Taram] Hen Wen, par ici!
Hen Wen, dikkat et!
Vite, Hen!
Çabuk ol, Hen!
Pas ça! Hen, Vite!
Çabuk ol, Hen!
Je l'ai promis à Dallben Je dois sauver Hen.
Dallben'e, Hen'i güvende tutacağıma söz verdim.
Hen Wen.
Hen Wen!
Oh, Hen Wen.
Hen Wen.
- [Couinement de Hen Wen] - Qu'allez-vous faire?
Ne yapacaksın?
Hen Wen, de toi, je sollicite... je sollicite... la connaissance qui se trouve au delà de moi.
Hen Wen, yalvarıyorum sana Ulaşabileceğimden uzaktaki bilgiyi ver bana
- Viens, Hen!
Gidiyoruz, Hen!
[Grognement] Allez, Hen.
Haydi!
- [Cris aigus ] - [ Taram] Nage, Hen!
Yüz, Hen! Yüz!
- Hen, qu'y a-t-il?
Hen! Ne oldu?
- Pose-la ici.
Hen Wen'i yere bırak.
[Taram] C'est ce que dit Hen Wen.
- Bu Hen Wen!
Est-ce toi, Hen?
Sen misin, Hen?
C'est Hen Wen!
Hen Wen!
- [Couinement de détresse]
Bu, Hen Wen!
- [Battements d'ailes de créatures volantes] - Hen Wen!
Hen Wen!
[Hen Wen Couine ] [ Taram] Par ici!
Dikkat!
[Halètement] Hen Wen.
Hen Wen.