Translate.vc / French → Turkish / Hillman
Hillman translate Turkish
99 parallel translation
Hillman.
Hillman.
Hillman fait une chute.
Hillman virajda savruluyor.
Il y a aussi Hillman, le jardinier, et Mme Kidder qui vous a ouvert.
Personelimiz, bahçıvan Hillman ve sizi içeri alan Bayan Kidder.
C'était Hillman, le jardinier.
Bu bahçıvan Hillman'dı.
- C'était le refuge des amoureux ici. - Vraiment? Jusqu'à ce que Grand-père intervienne.
Eskiden flört eden çiftlerin buluşma yeriydi, ta ki büyükbabam, Hillman'a bunu durdur diyene dek.
Hillman est brutal des fois.
Kimsenin kulağını koparacak hali yok ya.
Hillman, j'ai un mot à vous dire.
Ah, Hillman. Seninle konuşmak istiyorum.
Le jardinier, Hillman...
Yani bahçıvanları - Hillman.
Hillman, une autre bouteille.
Hillman, başka bir şişe.
- Hillman vous a vus.
- Hillman seni gördü.
Ce fauteuil Hillman.
Bu koltuğa Hillman.
Je sais le tenir Hillman.
Merak etme, Hillman.
Bonjour Hillman.
- Selam, Hillman.
- Calmez-vous Hillman.
Sakin ol, Hillman.
M.Hillman, vous m'avez fait peur!
- Bay Hillman, ödüm koptu.
Hillman, quel est ce ton! Allez travailler.
Hillman, hanımlarla böyle konuşulmaz.
Ne faites pas attention à Hillman.
Aldırmayın ona.
Cole Hillman, un fermier à 80 km au nord d'ici.
Cole Hillman, buradan 50 mil uzaklıkta bir çiftliği var.
Cole Hillman est de ton côté. Il essaie d'éviter le poison.
Cole Hillman da, senin gibi zehirli ilaçlarla mücadele ediyor.
Comme ceux de Cole Hillman.
Cole Hillman, olanların hiçbirini bilmiyor.
Un vieux chercheur d'or qui vivait dans les collines près des Hillman.
Yaşlı bir madenci. Tepelerde yaşıyordu.
Je suis à 5 km à l'est du ranch Hillman.
Hillman ahırının üç mil doğusundaki piknik alanındayım.
Chérie, appelle Hillman.
Tatlım, Hillman'ı ara.
Bennett et Hillman sont entrés dans la mine.
Bennett ve Hillman madenin içine girmişler.
Vous ne l'arrêterez pas, M. Hillman.
Onu durduramazsın, Bay Hillman.
- M. Hillman?
- Bay Hillman?
Les lignes au nord des Hillman ont été coupées.
Cole Hillman'ın, evininin kuzeyinde patlamalar var.
Tu veux aller chez les Hillman?
Giderken Hillman'a uğrar mısın?
Je ne peux joindre Hillman.
Cole Hillman'ı bulamıyorum.
Cole Hillman à l'appareil.
Benim, Cole Hillman.
Retournez dans la voiture.
Hillman, arabaya geç.
Sa Hillman pue le poisson!
Arabası leş gibi balık kokuyor.
Connaissez-vous un certain M. Gerald Hillman?
Gerald Hillman diye bir bey tanıyor musunuz?
Et M. Hillman, il est...
Bay Hillman`a birşey olmuş mu?
Jerry Hillman?
Jerry Hillman.
Ton patron, Jerry Hillman?
Patronunun Jerry Hillman değil mi?
Hillman, nous faisons ce que nous pouvons.
- Bay Hillman, elimizden geleni yapıyoruz.
Hillman, il ne peut pas vous entendre.
Bay Hillman, sizi duyamaz.
Hillman, qu'est-ce ses parents lui ont donné à manger?
Bay Hillman, ailesi onu nasıl besliyordu?
Mr. Hillman...
Bay Hillman...
Je n'ai pas beaucoup de temps pour les comptines, Mr. Hillman.
Çocuk tekerlemeleri için hiç vaktim yok Bay Hillman.
Vous avez réussi à faire croire que Frank Hillman dormait pendant... qu'on assassinait sa femme et ses enfants dans sa maison.
Frank Hillman'ın karısı ve çocukları öldürülürken... uyuduğunu inanmalarını sağladın.
Joey Hillman. Le 51 7.
Evet, Joey Hillman. 517.
Il n'a pas besoin de nous donner un nom, Mme Hillman.
Bize bir isim vermesi gerekmiyor Bayan Hillman.
Grant Hilmand.
Grant Hillman.
- Grant Hillman pour Liberty.
- Grant Hillman, Liberty'yi almaya gelmiş.
Je n'avais pas la Hillman à ce moment-là.
O zamanlar Hillman'ımı aldığımı sanmıyorum.
La Hillman, je l'ai achetée en 1966, l'année de la coupe du monde.
Evet, Hillman'ı 1966'da aldım, Dünya Kupasının olduğu sene.
- Je trouve que c'est du vol avec le sourire, Hillman.
- Ben bunu göz göre göre yapılmış bir hırsızlık olarak görüyorum, Hillman.
- Oui. Un certain Bobby Hillman.
- Evet, Bobby Hillman adlı bir çocuk.
Mme Hillman?
Bayan Hillman?