Translate.vc / French → Turkish / Hindu
Hindu translate Turkish
330 parallel translation
Melchior, l'Hindou.
MeIchior, Hindu.
Oui, mais un vieil Hindou me l'a dit... si l'éléphant lève sa trompe, c'est bon signe. Attendez voir.
Batıl inanç, biliyorum, ama yaşlı bir Hindu, file dokunduğunda hortumunu kaldırırsa her şey yoluna girer, demişti.
Enfin... des danses hindoues...
Hindu dansları vardı. Sağ olun çavuş.
Depuis la mort de sa femme, une belle Hindoue... L'Inde l'avait absorbé..
Güzel bir kadın olan Hindu eşinin ölümünden bu yana... komşumuz kendisini tamamen Hindistan'a vermişti.
Les femmes viennent y prier... pour avoir un fils.
Hindu kadınlar tapınmak için ağaca gelir... ve kutsanmak için dua ederlerdi.
Comme les escaliers jalonnent la rive... les fêtes hindoues jalonnent l'année.
Nehir kıyılarının basamakları sonlandırdığı gibi... Hindu festivalleri de yılın günlerini sonlandırıyordu.
Ce sont des cheveux de prêtresse hindoue.
Bu, Hindu rahibesinin saç teli.
Râmakrishna, c'est un sage hindou.
Rama Krishna bir Hindu bilgesidir.
Les Hindous ont tout compris.
Hindu'ların düşüncesi doğruymuş.
On dirait un vrai Hindou.
Bir Hindu gibi davrandın.
Voici un adepte de la secte indienne Kalihor, le fakir Burmah, qui nous présente son incroyable numéro.
İşte Hindu mezhebinden fakir Burmah müthiş bir gösteri yapacak.
Il y a le Hindu Koush, une mer gelée de pics et de glaciers.
Hindu Kuş var, zirveler ve buzullardan oluşan donmuş bir deniz.
- Un dentiste indien politisé?
- Kendini adamış Hindu bir dişçi mi?
- Parole de gentleman hindou?
- Hindu bir beyefendi sözü.
- Parole de gentleman hindou?
- Hindu beyefendi sözü mü? - Evet, tabii ki.
D'être abandonné par vous et votre dentiste indien politiquement engagé.
Sen ve bu siyasi Hindu dişçi tarafından satılma durumuna karşın.
Il y a un nouveau gourou en ville.
Yeni bir hindu rahip var.
Ces belles idées profondes... sont au coeur des croyances hindouistes... comme on le voit sur ce temple Chola à Darasuram.
Bu eski ve enteresan inançlar antik Hindu felsefesinin özü olarak Darasuram'daki bu Chola tapınağında örnekleniyor.
Si l'univers oscille vraiment... si cette interprétation de la cosmologie hindoue est valable... des problèmes bien plus étranges émergent.
Evren gerçekten dinamik yapıda ise Hindu kozmolojisinin modern bilimsel versiyonu haklı ise tuhaf sorular ortaya çıkar.
Elle est allée voir un souami...
- Hangi Rangoon? Hindu Hoca mı neymiş, onu görmeye gitti.
II va lui falloir plus qu'un gourou!
Onu Hindu Hoca bile kurtaramaz.
à vous... musulmans et sikhs... nous demandons d'enflammer les cieux... et les esprits des autorités britanniques... en dénonçant cette injustice.
Ama siz... Hindu, Müslüman ve Sihlerden bu adaletsizliğe başkaldırarak gökyüzünü ve İngiliz yetkililerin zihnini aydınlatmaya yardım etmenizi istiyoruz. "
musulmans... juifs... et même chrétiens.
Hindu, Müslüman... Sih, Yahudi, hatta... Hristiyanlar.
musulmans... tous enfants de Dieu.
Biz Hindu ve Müslümanız. Tanrının evladıyız, her birimiz.
C'est maintenant qu'il est bon d'être hindou.
Hindu olmak için en iyi zaman.
Hindous et musulmans devront rester unis.
Daima Hindu-Müslüman birliği olmalı.
Pleine d'hindous... de musulmans... de Persans.
Daima Hindu Müslüman Sih, Yahudi ve Acemlerle dolu.
bien sûr.
Hindu, tabii.
Une Inde hindoue... une Inde musulmane... et une Inde d'états princiers.
Hindu bir Hindistan... Müslüman bir Hindistan ve Hindistan prenslikleri.
Les musulmans ont des craintes... quant à leur devenir... dans un pays majoritairement hindou.
O da çoğunluğu Hindu olan bir ülkede başlarına gelecekler hakkında Müslümanları korkularla doldurdu.
Dans la philosophie hindoue... on va vers Dieu... en se libérant des biens matériels... et des passions.
Hindu felsefesinde... Tanrıya giden yol dünya malından ve tutkudan arınmaktır.
La domination britannique ne doit pas... laisser place à celle des hindous...
İngiliz egemenliğinin yerini... Hindu egemenliğinin alışını izleyemem.
Musulmans et hindous sont les deux yeux de l'Inde.
Müslüman ve Hindu Hindistan'ın iki gözüdür.
Je suis musulman... et hindou... et chrétien et juif.
Ben Müslüman'ım... Hindu'yum... Hristiyan ve Yahudi'yim.
5 000 étudiants hindous défileront avec eux.
Beş bin Hindu öğrenci de onlara katılacak.
Des sabres hindous.
Hindu kılıçları.
" Les Hindous, les Taoïstes, les Mormons
" Hindu, Taocu, Mormon
Tu es hindoue ou quoi?
Hindu falan mısın?
Sur le mont Kailasa, il rencontre Shiva.
Hindu tanrısı Şiva'yla buluşmak için Kailasa Dağı'na tırmanıyor.
Il y a un vieux professeur hindou au collège qui vous dira tout sur la réincarnation et le destin.
Okulda bir Hindu profesörümüz var bizimle reenkarnasyon ve kader hakkında sohbet edebilir.
Le Professeur Godbole emploie cette expression dans son sens hindou.
Profesör Godbole kelimeyi Hindu bağlamında kullanıyor.
L'hindoustani a plus de 300 millions de locuteurs et le chinois, 750 millions.
Hindu'ca konuşan 300 milyondan fazla, Çince 750 milyondan fazla.
J'ai étudié aux pieds des mystiques hindous, gravi les montagnes cachées du Tibet pour apprendre les secrets de ce royaume inconnu.
Ben Hindu gizemlerini tecrübe ettim bilinmeyen krallığın sırlarını öğrenmek için Tibet'in gizli dağlarına tırmandım.
Musulmane, chrétienne, juive, hindoue.
Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Hindu.
C'est un ancien texte Hindou noté par un américain.
Antik bir Hindu yazıtı, bir Amerikalı tarafından aktarılmış.
En dehors de l'arrivée de l'ambassadeur, d'autres événements surviendront aujourd'hui : 4 anniversaires, 2 transferts, 2 tournois d'échecs, le Festival hindou, une pièce scolaire et 4 promotions.
Büyükelçi T'pel'in gelişi haricinde bugünkü olaylar içerisinde 4 doğum günü, 2 personel transferi bir Hindu Işık Festivali kutlaması 2 satranç turnuvası, 1 ortaokul oyunu ve 4 terfi var.
Angkor Wat Angkor, CAMBODGE
Angkor Wat ( Önceleri Hindu sonra Vishnu sonra da Budist Tapınağı ), Angkor, KAMBOÇYA
- ou... divers. - Hindou. - On est 700 millions d'Hindous.
- Hindu. 700 milyon kişiyiz.
J'ai été catholique, Hindou, mooniste.
Katolik, Hindu, Ayışığı Tarikatı.
Tu vas apprendre.
Hindu'ca bilmiyor musun?
Tu me comprends?
Hindu'ca anlıyor musun?