Translate.vc / French → Turkish / Hit
Hit translate Turkish
918 parallel translation
Il est totalement démodé.
Ve züğürt. Broadway'de yeni hit yapamaz.
Vous avez raison, je n'aurai plus un succès à Broadway.
Hepsi de hit.
Je ne les connais pas... Pour eux je suis voué à l'échec.
Broadway'de aynı anda dört hit yapacağımı.
Même le fameux diadème ainsi que des obligations.
O üç adama verdiğin sözü tut ve Broadway'de dört hit birden yap.
Tué et enterré? Chez un barbier de Times Square.
Tek mevsimde dört hit.
Et 5e au hit-parade.
Ve sevilen şarkılar listesinin beş numarası.
J'ai entendu certaines de leurs chansons.
Hit şarkılarını duydum, oğlum.
Notre ancienne vedette, qui est ici en invitée... accepte de vous chanter la plus célèbre chanson du Sud.
Kısa süre önce yıldızımız olan hanımefendi lütfetti güneyde hit yaptığı şarkıyı söylemeyi kabul etti.
Oui, c'est ça, et nous, on figure dans le hit-parade!
Bu raporla mı? Sen beyaz listedeysen, biz de en çok satan plak listesindeyiz.
- Sensass! On va faire un tabac!
Hit olacağız.
Félicitations!
Bir hit. - Tebrikler. Sana çok şey borçluyuz.
Ma mère m'avait conseillé de ne jouer que dans des succès.
Annemin sözünü dinlemeliydim. Yalnız hit oyunlarda yer almamı söylemişti.
Numéro un au hit-parade et dans tous les juke-boxes,
Bu şarkı Top Ten listesinde bir numara... ve bütün ülkedeki otomatik pikaplarda en sevilen şarkı.
Et peut-etre qu'au retour, apres la guerre, vous pourriez la chanter? Ca peut etre un succes.
Birleşik Devletler'e geri dönersek diye düşündüm, bu şarkıya siz sahip çıkarsanız, sizin için bir hit olabilir.
" l'm ready, willing and able
Şunu kapat. - Bu hit parça, baba. - Peh.
Ouais, on met ma photo dans "Life", et peut-être j'achète un nouveau costume, puis un jour je me promène et voilà un coup de foudre.
Düşünsene, şöyle büyük bir hit parçan olsa, onlar için, şu alınyazın hani nasıl da tekme yemiş olurlardı? Hit parça neye yarar ki?
Et ça se termine par une bière chez toi, devant le hit-parade à la tèlè.
Sonra da birkaç bardak birayla evinde, TV'nin önünde kalakalırız.
Je vais rester ici, regarder le hit-parade.
Bu akşam evde kalacağım.
Ici KCAA, au hit-parade 24 heures sur 24...
Burası, KCAA Radyosu, 24 saat canlı yayın.
Cette chanson devrait avoir du succès.
Çok içten bir parça, büyük bir hit olmalı.
- Un carton.
- Tam bir hit.
Je te présente 3 succès garantis.
Kesin hit olacak 3 şarkı getirdim.
Je suis assistante de production pour un certain Justin, qui a eu deux succès l'an dernier.
Justin adlı birinin prodüksiyon asistanıyım. Geçen yıl iki hit yaptı.
Avez-vous écrit beaucoup de tubes?
- Birçok hit yazdın mı?
Ai-je écrit un tube, M. Wilbur?
- Bir hit mi yazdım?
Si les circonstances s'y prêtent, un producteur peut gagner plus avec un bide qu'avec un tabac.
Doğru koşullar gerçekleşirse, bir yapımcı bir fiyasko oyunla hit oyundan çok daha fazla para kazanabilir.
Que si les circonstances s'y prêtent, un producteur peut gagner plus avec un bide qu'avec un tabac.
Dedin ki doğru koşullar altında, bir yapımcı bir fiyasko oyunla hit oyundan çok daha fazla para kazanabilirmiş.
- Et si la pièce avait marché?
- Ya oyun hit olursa?
M. Ziegfeld, vous tenez un gros succès.
Bay Ziegfeld. Elinizde bir hit var.
Tu feras un tabac, crois-moi.
Hit olacaksın.
Le grand succès de Hank Williams, Cold, Cold Heart.
Hank Williams'ın hit parçası, "Cold, Cold Heart".
Et maintenant, dans le top 10, on trouve le premier vrai hit des annees 70, un hit qui a reussi comme un grand a sauter 29 places en une semaine.
- # Evet, O kız başlattı ilişkimizi - # O kız halletti herşeyi. Ve şimdi, ilk 10'dakileri ezen, 70'lerin gerçekten ilk hit parçası geliyor. Bu öyle bir parça ki, bir haftada tam 29 sıra birden yükseldi!
Pas mal. Écoute ce rythme, c'est un tube!
- Bence hit olacak.
Maintenant, c'est allé trop loin, le disque est au hit-parade!
Ama artık şarkı aldı başını yürüdü. Şarkı liste başı.
Mais pourquoi vous mêlez-vous du hit-parade?
Böyle yapıyorsan bir şeyler yanlış demektir.
Pas de hit-parade... pas de ganja...
Hmm, onu tez zamanda yakalasan iyi edersin.
Ca serait un tabac.
Hit olurdu.
Jésus, tu ne croiras jamais Le succès que tu as par ici
İsa, öyle bir hit yaptın ki inanamazsın
- Tu te prépares pour le hit-parade?
Hit şarkılara mı çalışıyor?
On boit du café arrosé et on écoute le hit-parade.
Ve kahve içmek, dostum ve plak dinlemek.
Ça existe encore, le hit-parade?
- Hala plağın var mı?
Pourtant, cette maladie vénérienne est au hit-parade.
Buna rağmen, zührevi hastalıklar ilk on listesinde yer alıyor.
Fin du coup. Mais elle est N ° 1 au hit-parade.
- Listelerde 1 numara.
Les Juicy Fruits encore en tête du hit-parade.
Sulu Meyveler, Death Label ile listeleri kasıp kavuruyor.
- Vas-y, fais-nous un tube.
- Al, hit bir şarkı yazıver. - Olur.
Il faut être crétin pour épouser trois femmes d'un coup!
Bir kadın hit evlenmek bir pislik olması gerekiyor!
Et fracassants!
Dört hit yapacakmış ama kravatı bile yok.
TOUS LES GRANDS SUCCÈS DU PAYS
ÜLKENİN HİT YAPITLARI
Eux.
Hatta hit bile olabilirsin.
Je vais même peut-être la publier.
Ama bir hit?
Je l'ai droguée pour tenir dans ses tournées.
Onu uyuşturucuyla besledim turnelerin geçmesi ve albümlerinin hit olması için.